Crazy | Shawn Mendes

0.5-Help The Wrong Person

Ne kadar çalıştığımı bilmiyordum ama midemden gelen isyan seslerini duymamla kafamı kaldırdım. Saat artık akşam 8'e geliyordu.

YUH! Ben bu kadar çalıştım mı? Hem saat ne kadar da hızlı geçmiş. Camdan baktığımda havanın karardığını gördüm. Kendimle gurur duymak istiyordum çünkü ilk kez bu kadar süre aç kalmıştım. Evet arkadaşlar, alkışlarınızı duyuyorum.

Yerimden bir hışımla kalkıp odadan çıktım. Aklıma çetenin evde olmadığı gelince derin bir nefes alıp verdikten sonra merdivenlerle aşağıya indim. Salonda benden biraz büyük bir erkeğin oturduğunu gördüğümde gerildim. Beni farkedip ayağa kalktı.

"Bir şey mi istediniz?" girdiğim transtan çıkıp boğazımı temizledim.

"Sadece mutfağa yemek için gidiyordum da." baş parmağımla arkamda kalan mutfağı gösterdim. Gerildiğim için sesimin düz çıkması için kendimi içimden alkışladım.

"Afiyet olsun." geri yerine oturduktan önce kibarlığı için gülümsedim. Diğerlerinden farklı olması çok belliydi. Benim için burada tutuyor olmalı Shawn.

Mutfağa geçtikten sonra buzdolabının kapağını açıp yemek için bir şeyler aradım. Karnımı doyursun yeter. Sonra aç kalınca başım dönüyor falan hiç o problemlere giresi değilim.

Kalçamla kapağı kapatıp elimdekileri masaya bıraktım. Tezgahları bir bir arayıp tencere ve makarnaları buldum. Tencereye su döküp ateşin üzerine koydum ve biraz bekledikten sonra makarnayı da içine attım. İşte vola!

Yemeğimi tabağa koyup masaya oturdum ve iştahla yemeğe başladım. Yemek değil de daha çok tıkmak desem doğru olur.

Birden kapıdan gelen gürültüyle yerimden sıçradım. Bu ne lan? Hangi insan böyle kapı çalır? Mutfaktan çıktığımda az önceki adamın kapıya hızla koştuğunu gördüm. Biraz tırsdım doğrusu. Çete bunlar belki de düşmanlarından biridir?

Adam arkasından silahı çıkarıp kapıyı biraz araladı. Kapıdakileri gördükten sonra hemen açıp içeriye geçmeleri için yardım etti. Aman tanrım!

Her kes-tüm çocuklar ve Shawn-toz ve kan içinde içeriye adımladılar. Diğerleri kendileri paytak olsa bile yürüyorlardı. Ama Shawn'ı bir tarafında Nash diğer tarafında tanımadığım biri olmakla taşıyorlardı. Üzerine baktığımda karın bölgesinde olan kan dikkatimi çekti. Hemen yanlarına ilerleyip karşılarında durdum.

"Ne oldu? Neden bu haldesiniz? Shawn iyi misin?" baygın olduğu için Nash'e baktım.

"Bıçaklandı. Yardımına ihtiyacımız var." hemen kafamla onayladım. Onu salona doğru götürdüklerinde onları geçip önden ilerledim. Hepsi bitkin halde kendilerini bir tarafa atmıştı.

"Acil durum çantası nerede?" diye bağırdım ve odak noktaları oldum. Nash zar zor elini kaldırıp karşıdaki çekmeceyi gösterdi. İlerleyip açtım ve içinden büyük kutuyu aldım.

"Yatırın." dediğimi yapıp kanepeye uzattılar. Tişörtünü sıyırıp yarayı inceledim. Yara büyük değildi ama derin kesik olduğundan dikişe ihtiyacı vardı. Kutuyu açıp içinden pamuk ve dezinfekte etmek için sıvıyı çıkardım. Sıvıyı pamuğa döküp dikkatlice yarasının üzerinde birikmiş kanı temizledim. Şimdi yarası daha iyi görünüyordu. Kesinlikle dikişe ihtiyacı vardı.

"İyi olacak değil mi?" Cameron'un sesini duymamla arkama döndüm. Endişeli gözlerle bakıyordu.

"Dikiş atacağım. Yoksa yarası iyileşmez. Şimdi onu biraz acıtacak o yüzden tutmanızı istiyorum." kafasıyla onaylayıp sendeleyerek Shawn'ın baş ucuna oturdu.