on sekiz

87 8 10
                                    

Memnun değilim aldığım haberlerinden.
Beni sorarsan, şahitsiz suçlar gibi
Kınalı kanadı kırılmış kuşlar gibi
Yazı gelmeyen upuzun kışlar gibi
Unutulmuşlar diyarında düşünüyorum...

         —————————

Can'la kızı izlerken, İpek beni dürttü.

"Dün bir bugün iki ne saçmalıyorsun Luna. Boşver."

"Öyle tabii." dedim yerdeki kumla oynarken.

"Ama o kısa zamana bile o kadar çok hayal sığdırmıştım ki İpek..." diye ekledim

"Luna saçmalama istersen. Bir sürü çocuk var peşinde ne yani Can mıdır?"

"Yok istemiyorum kimseyi." dedim

"Onu bunu boşver sen bana Eren'i anlat." dedim ellerimi heyecanla çırparak.

"Ya aslında 3 yıldır, ben buraya ilk taşındığımdan beri var bu sevgi. Gözlerine bakınca kayboluyorum, kalbine yatağımı yorganımı götürüp uyumak istiyorum nerdeyse, sen düşün. Ama olmuyor. Umrunda da değilim zaten."

"Ya kıyamam sana. Nerden çıkardın umrunda olmadığını? Gayet de önemsiyor seni."

"Yok be Luna. Geçen sene Beyza ile onu öpüşürken gördüğümden beri her şey battı benim için. Onun için her şey Beyza. Benim içinse her şey o."

"Ne diyorsun sen?" dedim. Ağzım açık kaldı. Beyza ve Eren. Hiç aklımın almayacağı şeyler.

İpek ise "öyle işte." dercesine içini çekti.

"Beyza ile olan öpücüğün onun için basit bir öpücük olmadığını nerden biliyorsun?"

"Biliyorum işte. Beyza var onun için."

"Kuzum benim." dedim İpek'in yanına gidip ona sarılarak.

"Abi hiç adil değil. Hiç adil değil." diye bir anda parladım.

"Birini seviyorsun, her şeyini ona bağlıyorsun, ve hiç o kişinin umruna bile gelmiyorsun? Bu mu adalet. Sikerim böyle işi." diye sinirlendim

"İki bira." dedi İpek garsona.

"Akar."

"Anca bunla ayakta durabilirim." dedi İpek gözlerinden yaşlar süzülürken.

"Ya beni de ağlatacaksın." dedim ve cidden ağlamata başladım.

Biz içiyorduk. İçtikçe ağlıyorduk. Ağladıkça birbirimize sarılıyorduk.

Benim içimde o kadar acı olmamasına rağmen, İpek ağladıkça ben de ağlıyordum.

"NE HAZİN DEĞİL Mİ SEVGİLİM HİKAYEMİZ?"  İpek, Sezen Aksu'nun Kaybedenler şarkısını ağlaya ağlaya söylemeye başladı.

Telefonunu açtı, şarkıyı buldu ve sesi açıp telefonu masaya koydu.

İpek'in o haline çok üzülmüştüm. Neşesiyle her şeyi bastırmaya çalışırken kendini çok sıkmıştı. Gerçekten seviyordu Eren'i.

Ve kötü ki, Eren onu en yakın arkadaşlarından biri olarak görüyordu. İpek iyi değildi. Kafasına çok takıyordu. Ve bu onu çok yıpratıyordu.

Saat git gide geceye yaklaşırken, sahile Atlas ve Eren
beraber geldiler.

İpek, Eren'i görünce daha da şiddetli ağlamaya başladı.

"Kim geldi? O mu geldi? Uzak tut Luna onu benden daha fazla istemiyorum onu." dedi İpek.

"Kimi uzak tutuyormuşuz bakalım?" dedi Atlas

Ben de Atlas'ı görünce sinirlenmeden duramadım.

"Sa na ne? Her şeyi hesap mı vermek zorundayım sana? Her dakika peşimdesin. Sensin di mi lan o yavşak anonim? Belli etmemek için de kendini gömüyorsun."

"Neden bahsediyorsun?"

"Salak mı yazıyor alnımda?"

"Luna saçmalama istersen."

"Hayır işte hem Eren'in arka-"

Eren direk araya girdi.

"Abi belli ki sarhoşlar ne dediklerinde bi mantık aramamak lazım. Hadi gel birer kahve alıp evlerine bırakalım."

Atlas neye uğradığını şaşırmışcasına kahve almak için gitti.

Eren ise kulağıma fısıldayarak: "Arkadaşım olması aramızda kalmayacak mıydı Luna?" dedi

Ben ise afallayarak yere oturdum.

İpek ise kuma sızmış öylece yatıyordu.

Atlas elinde kahvelerle gelince, ve bana içirince her şeyi yavaş yavaş idrak etmeye başlıyordum.

"Başım." diyerek Atlas'ın kollarına yığıldığımı hissettim. Adeta bayılmıştım.

Ve o sırada Atlas'ın kulağıma "Seni seviyorum, benim olacaksın biliyorsun di mi?" diye fısıldadığını anımsıyordum. Sanki her şeyin farkındaydım ama hiç bir şey yapmıyordum.

En son telefonumun titreştiğini ve cebimden Atlas beni taşırken düştüğünü hissedebiliyordum. Ama o kadar kendimden geçmiştim ki hiç bir şey yapamıyordum.

Sadece Atlas'ı ve "Seni seviyorum."larını hatırlayabiliyordum.

Sabah olunca çok kötü bir baş ağrısıyla uyandım. Nasıl olduysa kendi yatağımda ve kendi pjamalarımla uyanmıştım. Su içmek için sürahiye uzandığımda yatağımın yanına bırakılmış notu gördüm. Notta:"Bir daha sakın telefonunu düşürecek ve farkında olmayacak kadar hiç bir şey yapma:)-xoxo yazıyordu.

Anonim, çok yakınlardaydı.

Hem de çok.

————

——-

sıcak şarap ||  textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin