Ona cevap vermedim yine bir sessizlik ortalığı sarmıştı.Eve geldik, arabayı park ettim ve arabadan indik.Emir bana dönerek:
''Asya yoksa bu hayır demek mi?''
''Emir senden sadece bir kaç gün istesem karar verince sana haber veririm'' dedim bunun üzerine Emir kafasını olumlu bir şekilde salladı.
O ne cevap vermem gerektiğini bilmiyorum. Aklımı mı yoksa kalbimi mi dinlemeliydim? Kararsızlıklar içinde eve girdim. Herzamanki gibi Doğan koltuğa uzanmış televizyon izliyordu.Beni görünce ayağa kalktı:
''Hoşgeldin Asya '' dedi gülerek.
''Saol'' dedim sahte bir gülümsemeyle.
''Biliyorum belki bana gıcık oluyorsun, hatta benden nefret ediyor olabilirsin.Ama ben bunun olmasını istemiyorum, büyük bir ihtimalle bir hafta sonra eve dönücem.Senin ben yokmuşum gibi davranmana dayanamıyorum.''
--
''Asya senden son bir şey istiyorum.''
''Evet?'' dedim şaşkınlıkla.
''Bugün benimle yemeğe gelir misin?''
Ne cevap vermeliydim? Doğan'ın isteğini kabul edersem yanlış anlayabileceğini düşünüyordum.Ama o da haklıydı geldiğinden beri onunla hiç ilgilenmemiştim bu kadar ceza yeterdi sanırım.
''Tamam son kez.'' dedim kararlı bir şekilde.
''Bana bu şansı verdiğin için teşekkür ederim.Akşam 6'da çıkarız.Suzan teyzemin de haberi var.'' dedikten kısa bir süre sonra tepkisiz kaldım.Gerçekten beni bu kadar umursuyor muydu?
Arda beni hiç umursamazken neden Doğan umursuyordu ki?Neden hep tersi olurdu ki?Belki de artık kimseye değer vermemeliydim.Odama çıktım. Biraz dinlendikten sonra hazırlanabilirdim.
Penceremin önüne oturdum ve karşımdaki deniz manzarasını seyrederken günlüğümü yazmaya başladım. Ben uzun süredir günlük yazıyordum.Parti haftaya cumartesi günüydü.Daha kocaman bir haftam vardı okul açılalı daha 2 hafta olmuştu...Ama yaşadıklarım çok fazlaydı...
Günlüğümü yazarken içten içe kendime kızıyordum, yaşadıklarıma ve yaşayacaklarıma inanmak zordu. Birkaç saat uyumuştum. Doğan'ın beni uyandırmasıyla yataktan kalktım:
''Odamda ne işin var? Çabuk çık dışarı'' dedim kızgın bir şekilde.
Doğan'dan...
Asya'dn ses seda yoktu sanırım isteğimi sonradan da olsa reddetmişti.Aslında onu merak etmiştim.Odasına çıkalı tam 3 saat olmuştu ama o hala ortalıkta yoktu.
Televizyonu kapatıp merdivenlere yöneldim.Asya'nın odasının kapısına geldiğimde bir an duraksadım.İçeri girmeli miydim?
bunları düşünürken yavaşça kapının kulbunu indirmeye başlamıştım bile.Son bir hamlemle kapı açıldı Asya yatağında prensesler gibi uyuyordu.
Yanına gittim onu bir süre izledikten sonra ona dokunmak istedim ama Asya beni farketmiş olacak ki o derin gözlerini açtı.Karşısında beni görünce şaşırmış olacak ki biraz irkildi sonra da :
''Odamda ne işin var?Çabuk çık dışarı.'' dedi sesini yükselterek.
''Sadece seni merak ettim.Uzun süredir odandaydın.''
''Uyuyor olabilmem aklına gelmedi mi Doğan?'' dedi.
Son zamanlarda ilk defa bu kadar yumuşak bir tonla Doğan demişti.Bu beni sevindirmişti:
''Pardon Asya seni rahatsız etmek istemezdim ama geç kalmak istemiyorum.'' dedim ve ona küçük bir gülümseme yollayarak odadan çıktım.
Asya'dan...
Doğan'ın odama izinsiz girmesi gerçekten sinirimi bozmuştu üstelik bi de sıvı yağ gibi üste çıkmaya çalışıyordu.Odamdan çıkar çıkmaz ayağa kalktım.
Banyoya girdim iyi bir duş beni kendime getirebilirdi. Banyodan çıktıktan sonra üzerime siyah bir elbise giydim.Pek özendiğim söylenemez ben artık eski ben değilidim sonuçta sanırım daha acımasız olmuştum.Saçıma şekil verdikten sonra biraz makyaj yaptım ve aşağı indim.
Karşımda Doğan vardı.Çok özen gösterdiği belliydi.O bir zamanlar benim için çok değerliydi ve şimdi de öyle ama eskisi gibi değil.Doğan'ın gitme zamanını elimden gelen kadar azaltmalıydım belki de yarın giderdi en azından başımdan bir sorun kalkardı.
Yanına geldiğimde bana uzun uzun baktı bende ona bakıyordum ama bir süre sonra bu beni rahatsız etti ve:
''Hadi Doğan'' dedim ve dışarı çıktım. Doğan buraya arabayla gelmişti bu yüzden onun arabasıyla gidecektik.Arabaya doğru ilerlerken Emir'in camdan bana doğru baktığını gördüm.Acaba neler düşünmeye başlamıştı.Doğan'ı kimlerin yerine koymuştu.
Ona birkaç saniye baktıktan sonra Doğan arabanın kapısını açtı ve arabaya bindim.Bugün üzerinde büyük bir centilmenlik vardı.Bir kaç saniye sonra da o arabaya bindi ve yola çıktık yol boyunca Doğan'la hiç konuşmadım.
Sadece onu erkenden göndermek için ne yapmam gerektiğini düşündüm.Yarım saat sonra çok şık bir lokantanın önünde durduk. Doğan gerçekten bugün için çok hazırlıklıydı sanırım her şeyin güzel olmasını istiyordu.
Bizi kapıda karşılayan görevli masamızı gösterdikten sonra siparişlerimizi aldı.Her şey güzel gidiyordu sanırım biraz konuşmaya başladık.Doğan bana arkadaşlarından falan bahsediyordu.
Yemek boyunca neredeyse sürekli telefonu çalıp durdu bende sonunda:
''İstersen aç acil bir şey gibi görünüyor.''dedim.
''Yoo hayır sadece arkadaşlar'' dedi yüzündeki küçük tebessümle.
''Seninle artık bu konuyu tam anlamıyla bitirmem laz-'' ben daha cümlemi bitirmeden Doğan atıldı:
''Hayır bu gece o konuda konuşmayacağız.''
''Üzgünüm ama artık olamayacak hayaller kurma asla biz diye bir şey olmıycak bunu aklına sok yakışıklı sen ve ben hiç bir zaman biz olmayacağız sen senin Aşkın Peşinde koşan o saçma kızlardan biriyle de mutlu olabilirsin ama o kişi asla ben olmayacağım.'' dedim sert bir şekilde ve onun konuşmasına izin vermeden hemen ekledim.
''Uzun süre başka ülkelerde kaldığın için belki anlamıyorsundur o zaman sana şöyle anlatayım NEVER NEVER NEVER'' dedim her kelimeyi vurgulayarak ve yerimden kalktım.
Herkesin gözü üzerimdeydi onu böyle bir yerde nasıl bırakıp gitmiştim o sözleri nasıl söylemiştim.Ben ne zamandan beri böyle olmuştum.Sanırım hayat beni böyle yapmıştı daha acımasız...
Eve bir taksiyle döndüm taksiden indiğimde karşımda Emir vardı:
''Kararını vermiş gibi görünüyorsun yoksa partiye de onunla mı gideceksin.'' Emir bunları söylerken ona bir anda sarıldım.Şaşkınlığını yendikten sonra o da bana karşılık verdi.
''Emir beni buradan uzak bir yere götürür müsün?'' dedim ve bunun üzerine Emir kafasını olumlu anlamda salladı.
Ve uzaklara doğru yola koyulduk...
Bu bölümün de sonuna geldik yeni bölümde YaMir <3 karşınızda olucak ve büyük bir sıra kapı açılacak ;)
Yorum yapıp oy kullanmayı unutmayın yeni bölümde görüşmek üzere -öpüldünüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Peşinde
Chick-Lit"Umudun her daim varoluşunun hikayesi" Kimse âşık olacağı insanı seçemez... Asya'nın da yaşadığı tam anlamıyla bu olsa gerek. Mutluluk küçükken en ufak şeylerde bile yanımızda olurken büyüdüğümüzde hayallerimiz gibi ulaşılmaz olmuştu. Başkalarının h...