"O... O neden benim adımı söylüyordu? Neden? "
Kendi içinde çelişen omega bir sürenin ardından kapı sesini duydu. Ve biraz sakin kalmaya çalıştı. Ama engel olamıyordu kendisine.
◇▪◇▪◇▪◇▪◇▪◇▪◇▪◇▪◇▪◇▪◇▪◇▪◇▪◇
Jungkook kısa bir banyonun ardından hemen odasına gitmiş; kurulanıp dolabından yeni kıyafetler çıkarmış; hemencecik giyinmişti. Odadan başındaki havlu ile çıkarken salona doğru yönlendirdi adımlarını. İçeriye girdiğinde ise omeganın öylece durduğunu görmüştü. Ama bir şey fark etti Jungkook. Omega... Omegada bir telaş olduğunu fark etti. Düşündü.
'Acaba beni fark etti mi? '
Aklındaki tek bir cümle onun heyecanlanmasına yol açarken bir süre daha izledi omegayı.
:
:
:Taehyung o kadar telaşlıydı ki ne yapacağını şaşırmıştı. Elleri sürekli titriyor; derin derin nefesler alıyor ve sakinleşmeye çalışıyordu. Korkuyordu. Eğer o alfa onu isterse ne yapacağını bilemiyordu.
Titreyen ellerini birbirine kenetleyerek daha az titremesini sağlarken nefes alış verişlerini hâlâ kontrol edemiyordu. Onun kokusu ile sarmalanmış ev... Ona birazcık da olsa huzur veriyordu. Onu rahatlatıyordu uyuyacağı zaman.
Birkaç dakikanın ardından Taehyung artık sakindi. Titreyen elleriyle beraber nefes alış verişleri de düzene girmişti. Ama hâlâ onun sesini duyamamıştı. Kaç dakikadır burada öylece oturuyordu ama alfa hâlâ yanında değildi. Bu yüzden sabretti; bekledi onun gelmesini.
:
:
:Jungkook hâlâ öylece bekliyor; omegayı izlemeye devam ediyordu. Yanına nasıl yaklaşacağını bilemiyordu. Onu korkutmak ya da telâşlandırmak da istemiyordu. Ama o kadar uzun bir zaman olmuştu ki bu süre omega için, omeganın da canının sıkıldığını düşündü. Ve yavaşça salona doğru gitmeye karar verdi. Adımları onu yönetirken irislerini sadece omegaya dikti. Sıkılmıyordu. Onu incelemekten, ona bakmaktan sıkılmıyordu.
Sonunda omeganın oturduğu koltuğa geldiğinde "İşlerim vardı da... " dedi. Omega onu başıyla onaylarken Jungkook bugün ne yapabileceklerini düşünmeye başladı. Belki de evi öğretmeliydi ona.
"Omega... Bugün evi öğrenmek ister misin? "
Omega anında başıyla onaylarken elleri koltuğun kolçaklarını buldu ve ayağa kalktı. Jungkook, omeganın elini kavrayıp onu yavaş adımlar ile salondan çıkardı. Omega geçtiği her adımda, dokunduğu her duvarda, hissettiği her köşe ile evin nasıl olduğunu anlayabiliyordu. Jungkook, onu önce mutfağa götürdü; mutfağın içindeki her bir parçayı ona söyleyip aklında tutması için zaman verdi. Mutfaktan sonra da banyoya götürmüştü. Tekrardan ona her şeyi anlattığında ise en son yatak odasına götürmüştü. Her bir eşyayı, onların yerlerini, evin içerisini çoktan aklına kazımış olan omega, Jungkook'a "Tamam. Öğrendim hepsini. " demişti. Jungkook başta şaşırsa da yine de ona yardım etmesi gerektiğini biliyordu.
Küçük ev gezileri akşam vaktinde biterken Jungkook, omeganın elini hiç bırakmamıştı. Şimdi de bir şeyler hazırlaması gerekiyordu. Bu yüzden mutfağa doğru gitti omega ile beraber. Ona sandalyesine kadar eşlik etti. Kendisi de yemeği hazırlamaya başladı.
:
:
:Sonunda her şeyi yaptığında ise mutfağı temizledi. Omegaya baktı o sırada. Hiç sesini çıkarmadan öylece bekliyordu. Birbirine kenetlendiği elleriyle oynuyordu. Jungkook onun ne kadar sıkılmış olabileceğini düşünmüştü. Bu yüzden konuşmaya karar verdi.
"Benim adım Jungkook. Jeon Jungkook. "
Taehyung o an kendisiyle konuşan alfaya bakmadan, elleri ile oynamaya devam ederken o da konuştu.
"Taehyung. Kim Taehyung. Tanıştığıma memnun oldum. "
"Ben de Taehyung. Ben de seninle tanıştığım için memnun oldum. "
Jungkook elindeki işleri bitirince yemek masasına gitti ve sandalyeyi çekip oturdu.
"Yemek yarım saate hazır olur. Sen de sıkılmış görünüyorsun. Konuşmak ister misin? "
Taehyung, yavaşça kafasını onaylar anlamda salladıktan sonra Jungkook konuşmaya başladı.
"Seni neden buraya bıraktılar? Sonuçta burası yasaklı orman. Hiçbir kurdun girilmesine izin verilmez. "
Taehyung yerinde biraz kıpırdandı. Ve başını eğip "Ben... Sürüden atıldım. Fe-feromonlarımı kullanmayı bilmiyorum. " dedi. Jungkook, Taehyung'u onayladıktan sonra da "Seni buraya getiren alfalar... Onlar sana... " derken cümlenin devamını getirmedi. Taehyung sadece başıyla onayladı. Jungkook ise yerinden kalkıp yemeğe bakmaya gitti. Gelen kokular ile Taehyung hafifçe gülümserken, Jungkook o gülümsemeyi görmüş ve o da gülümsemişti.
"Yemediğin bir şey var mı Taehyung? Tadını beğenmediğin... "
Taehyung kendisine yöneltilen soru ile güzel kokuların transından çıkmış ve "Hayır. Her şeyi yerim ben. " demişti. Jungkook, burada olan omegaya alışmış gibi hissetmeye başlamıştı. Belki de hayatta en korktuğu şey bu yeni misafir ile sona ermişti.
Yalnızlık korkusu...
Jungkook, Taehyung'a "Bu güzel bir şey Taehyung. " demişti. Daha sonra da tekrar yerine geçti ve sandalyesine oturdu. Birkaç dakika daha bu yeni misafir ile sohbet ettikten sonra tekrar yemeğe bakan Jungkook, artık yemeğin piştiğine karar vermiş ve ocaktan alıp kenardaki tabakları da tek tek alıp yemekleri yerleştirmiş; işini hallettiğinde ise tabakları da alıp masaya gitmişti. Taehyung'un önüne tabağını bırakıp kendi yemeğini de bıraktığında ise Taehyung'a kaşığı uzattı. Ve tabağın yerini öğrenmesine yardımcı oldu. Sessiz geçen yemeğin ardından Jungkook, ortalığı toparlamış ve Taehyung ile salona geçti. Salonda otururlarken Jungkook, Taehyung'un yüzündeki o üzüntülü yüzünü fark etti. Ve o cümleler aklına geldi.
"Seni buraya getiren alfalar... Onlar sana... "
O an yaptığı şeyin farkına vardı. Birden Taehyung'a sarıldı.
"Özür dilerim omega. Seni üzmek istemedim. Ama kırdım. Affet beni. "
Taehyung kendisine sarılan alfaya karşılık o da kollarını sardı ve ağlamaya başladı. Jungkook omegaya daha çok sarılırken bir süre sonra omega, dizlerine başını koymuştu ve orada uyuyakalmadan önce tek bir cümle söyledi.
"Teşekkür ederim. "
Jungkook, dizlerine başını koymuş uyuyacak omegaya bakarken "Neden? " demişti. Taehyung ise dalmadan önce "Her şey için... " demişti. Taehyung uyuduğunda ise Jungkook onu bir süre izlemiş; ondan sonra da yavaşça onu uyandırmadan kalkmış yerinden; omegayı da kucağına alıp yatak odasına gitmeye başladı. Açık olan kapıdan içeriye girdiğinde omegayı uyandırmadan yatağa bıraktı; üzerini örtüp kendisi de yanına geçti ve kendine engel olamadı o an. Omeganın alnına ufak, tüy hafifliğinde bir öpücük bıraktı.
O an omeganın bunu bilmeyeceğini sanmıştı ama öyle olmamıştı. Taehyung o tüy hafifliğinde olan öpücüğü hissetmişti.
İkili uykuya dalarken Taehyung tek bir şey düşündü.
'Neden şimdi öptü ki beni? '
◇▪◇▪
Merhaba. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Bu sefer birazcık daha uzun yazdım. Umarım bölümü sevmişsinizdir. Aklımda bu fic için birkaç fikir var. Umarım yapabilirim.
Bugün resmen bittim. İki günlük programı tek güne sığdırmaya çalıştım ve sonunda bitti. Bu yüzden azıcık vakit bulmuşken yb atayım dedim.
Sizleri çok seviyorum ve öpüyorum 😘😘
Kendinize iyi bakın ve mutlu olun ☺☺
Haydin sağlıcakla kalın 👋👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LIL ♡ TaeKook
FanfictionJungkook hiçbir omeganın istemeyeceği bir alfaydı. Bu yüzden kendisini tüm kurtlardan uzak tutmuş; ormanın derinliklerinde bir ev inşa etmiş; tüm kurtlardan uzak yaşamayı seçmişti. Tâ ki bir omega o ormana girene kadar... Sürüsünden atılan ve orada...