Jungkook bilmiyordu. Onun hikâyesi hiçbir zaman böyle değildi. Daha fazlası vardı. Ve zamanı gelince ikisi de bu acıyı tadacaklardı.
♡
Öğlen olmasına rağmen iki kurt yataklarında uzanırken, aniden kapının çalınması ile şaşırdılar. Jungkook yataktan çıkıp giyinirken, Taehyung ise örtüyü üzerine çekmiş; derin derin nefesler alıp veriyordu.
"J-Jungkook... "
Jungkook kendisine seslenen eşi ile hemen yanına gidip yanaklarını kavramış; dudaklarına bir öpücük kondurmuştu.
"Korkma... Tae. Hadi gel şimdi seni giydirelim ve bakalım kimmiş. "
Taehyung başını olumlu anlamda salladıktan sonra Jungkook, eşini giydirmiş ve onu da alarak kapının önüne gelmişlerdi. Arkasındaki eşi ile endişelenmiş olan Jungkook sadece "Kim o? " demişti. Gelen ses ise ikisini de şaşkınlığa uğratmıştı.
"Jungkook, benim. Baş Alfa. "
Jungkook başta tereddüt etmiş olsa da kapıyı açmadan önce "Ne istiyorsun? " demişti. Kapıda bekleyen adam ise "Sadece seninle ve Taehyung ile konuşmak istiyorum. " dedi.
"Taehyung denen birisi yok burada. Şimdi defol git evimden. "
"Jungkook... Yalan söylediğini ikimiz de biliyoruz. Her ne kadar feromonların ile onun kokusunu bastırmaya çalışsan da bu imkansız. Onun kokusunu bin kilometreden yine alabilirim. Şimdi kapıyı aç. "
Jungkook, başarısızlığı ile kapıyı açmadan önce Taehyung'u yanına çekti. Onu bir yere yöneltti. Eline verdiği bıçak ile "Bunu al. Kendini koru. " dedi. Taehyung ise üzülmüştü.
"Neden? Göremiyorum Jungkook. Neden? "
"Taehyung! Önemli olan görmek değildir. (Elini Taehyung'un kalbininüzerine koyar) Önemli olan hissetmektir. Düşmanının kokusunu al. Bu sana avantaj sağlar. Güven bana. Bir sorun çıkarsa sana bir işaret göndereceğim. O zaman kaç. Anladın mı beni? "
Taehyung, eşini yalnız bırakmanın ona vereceği acıyı düşündü. Korktu. O geceye dönmek istedi tekrardan. Ama biliyordu. Olmazdı.
"T-tamam. "
Jungkook yüzündeki gülümsemesini eşine göstermek için parmaklarını kendi dudaklarına getirdi. Ve bir nebze olsun Taehyung'un içi rahatlamıştı. Kendisine verilen bıçağı da sakladıktan sonra da tekrar eski yerlerine döndüler. Jungkook derin bir nefes aldı ve kapıyı açtı.
:
:
:Salonda oturan üç kurt sessizce beklemeyi tercih ediyordu. Ama sessizliği birisi bozdu.
"Onu mühürledin mi? "
Jungkook duyduğu cümle ile Taehyung'a baktı. Mührünü gizlemeye çalışıyordu. Onu daha da yakınına çekti.
"Neden bunu soruyorsun? Bunu isteyen siz değil miydiniz? "
"Jungkook, sakin ol! Buraya ne sana ne de Taehyung'a zarar vermeye geldim. Sadece konuşmak istiyorum. "
Jungkook sinirlenerek birden ayağa kalktığında sabrının son kırıntıları da toz oluyordu.
"YETER ARTIK!! DEFOL!! KONUŞMAK HA? GÜNAHLARININ BEDELİNİ BÖYLE Mİ ÖDEYECEKSİN? "
"Jungkook sakin ol. Buraya tüm gerçeği anlatmaya geldim. "
"GERÇEK? NE GERÇEĞİ? "
"Onu tanıyorsun, değil mi? Eşini. "
"SUS ARTIK!! "
"Jungkook... Sen Taehyung'u çok yakından tanıyorsun ama hatırlamıyorsun. O senin en yakının. Bunu sadece annen, baban ve ben biliyoruz. Sen sadece hatırlamıyorsun. "
Jungkook olduğu yerde donup kalırken, Taehyung ise hiçbir şeyden habersiz sadece duruyordu.
"Bak. Gerçek yıllarca senden saklandı. Ama bu tamamen senin güvenliğin içindi. Sadece otur ve dinle beni. "
Taehyung zar zor Jungkook'un elini tuttu ve oturması için ikna etti. Jungkook da sorun çıkmaması ve Taehyung'un korkmaması için otururken, yaşlı kurda baktı ve "Anlat o zaman. " dedi. Baş Alfa derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı.
"Öncelikle bunu nasıl söylemeliyim bilmiyorum ama artık bilmelisin. Bunca yıldır baban olarak tanıdığın adam aslında baban değildi. Gerçek baban... Gerçek baban aslında benim. "
♤
Merhaba. Nasılsınız? Bölüm nasıldı? Kaos is coming.
Bu birinci kısımdı. İkinci kısım belli bir süre sonra gelecek.
Hepinizi seviyorum ve öpüyorum 😘😘
Kendinize iyi bakın 😊😊
Haydin sağlıcakla kalın 👋👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LIL ♡ TaeKook
FanfictionJungkook hiçbir omeganın istemeyeceği bir alfaydı. Bu yüzden kendisini tüm kurtlardan uzak tutmuş; ormanın derinliklerinde bir ev inşa etmiş; tüm kurtlardan uzak yaşamayı seçmişti. Tâ ki bir omega o ormana girene kadar... Sürüsünden atılan ve orada...