↬Ep; 19

3.3K 265 82
                                    

Yaklaşık iki hafta için okuldan izin almış, sınav haftasına yetişeceğimi söyleyerek onları zorlukla ikna edebilmiştim.

Müdürümüzün tüm boş sözlerinden sonra odasından çıkabilmiş, kapıda beni merakla bekleyen Yuki ve sınıf arkadaşlarımı görmüştüm. Hepsi iyi olup olmadığımı sorarken cevap veremeyerek ilerlemiş, ardından birden gücümü kaybedip yere kapaklanmıştım.

Taehyung'un çizdiği kolum, yangından çıkarken yaktığım bacağıma ek olarak dizimi de kanatınca ağlamamı durduramamış, hıçkırarak ağlamaya başlamıştım.

Herkes teselli için etrafıma üşüşürken beni tanımayanlar bile gelmişti. Neyim olduğunu soranlar ve sırtımı sıvazlayanların arasında tek bir ses beni sakinleştirmiş, bir tek onun dokunuşu kafamı kaldıracak cesareti bulmamı sağlamıştı.

"Chaewon..? Ne oldu sana-"

"Evi yanmış..."

Taehyung bana şaşkınlıkla bakarken kafamı dizlerime gömmeye çalışmış, fakat kanayan dizime vurduğumun farkına varmamla iyice sinirlerim bozulmuştu, sinirle saçlarımı çekiştirmiştim. Birden Taehyung'un nazik elleri ellerime dolanmış, ardından vücudunun sıcaklığını hissetmiştim.

O kadar insanın içinde bana sarılmıştı, teselli ediyordu.

Episode;19

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Episode;19

Bencillik etme!

Okuldan zar zor çıkabilmiş, öğretmenlerin yardımıyla eve varabilmiştim. Yoldayken annemin önemli bir şey konuşacağımızı belirten mesajını aldığımda odamda öylece oturuyor, gelmesini bekliyordum.

Kapı küçük de olsa bir gıcırtı sesiyle açıldığında annemin geldiğini anlamış, yerimde dikleşmiştim. Zaten az sonra annem gelmiş, gergin haliyle nefes bile almadan konuya girmişti.

"Köye gidiyoruz, teyzenin köyüne."

Bir an şaşkınlıkla tepki verememiş, ardínan annemin sert bakíşlarínan sonra kendime gelmiştim.

"Ne zaman döne-"

"Dönmeyeceğiz Chaewon, yani en az bir yıla kadar."

Sinirle gülmüş, ayağa kalkmış ve anneme bakmıştım. O ise her zamanki ters ve benden nefret eder bakışlarını esirgememiş, yine bana göndermişti.

"Anne, farkındaysan bir sınavım var ve-"

"Yeni bir okul ayarladım, oraya gideceksin."

Artık beynime sinir kırıntılarının doluştuğunu hissettiğimde neredeyse kükremiştim.

"Anne, ne saçmaladığının farkında mısın? Bu sınavlardan yüksek puan almak için her şeyi yaptım ben, sen şimdi başka okula gideceğimi söylüyorsun!"

"Sen öğrencisin Chaewon, tabii ki çalışacaktın, şimdi de çalışacaksın."

"Anne!"

Annem bana umursamaz bakışlar atmış, ardından odadan çıkmak için bir hamle yapmıştı ki bağırmış, pek de hoşuna gitmeyecek bir şey söylemiştim.

"Gitmiyorum, babamla kalacağım!"

Annem sinirle bana dönmüş, "Seni küçük şeytan!" diye bağırarak yüzüme bir tokat yapıştırmıştı. O an neye uğradığımı şaşırmış, sadece yere bakabilmiştim.

"Evde o kadınla kalmayı mı tercih ediyorsun ha?!"

Sesimi çıkaramamış, tokadın etkisiyle savrulduğum yatağımın üzerinde öylece beklemiştim. Odadan çıkmasını, rahatça ağlamama izin vermesini bekliyordum.

"Bana bak Chaewon, sen benim kızımsın! Ne o adamın, ne de o kadının kızısın! Anlaşıldı mı?!"

Derin bir nefes vermiş, tekrardan ayağa kalkmıştım. Kızarmış yüzümü görünce annem yüzünü buruşturmuş, ardından başka bir yerlere bakmıştı.

Ben ise yüzüne iyice yaklaşmış, yıllardır içimde biriktirdiklerimi iki kelimeye sığdırmıştım.

"Delirmişsin sen."

Annem tekrardan elini kaldırdığında elini tutmuş, dolu gözlerimle gözlerine bakmıştım.

Küçükken babamla boşanmışlardı, daha ben beş yaşındayken. Babam, annemden sonra başka bir kadınla evlenince de annem delirmeye başlamış, sindirememiş olanları.

Velayetimi aldıktan sonra bir daha neredeyse hiç görüştürmemişti babamla, o yüzden bende yüzünü hatırlamıyordum pek.

Şimdi bana kaldırdığı eli, küçüklük anılarımı hatırlatıyordu bana. Hep hırsını benden çıkaran biri olmuştu, o yüzden bende içime kapanmıştım.

İyi bir anne değildi.

"Anne... Yapma artık."

Göz yaşlarım ayağının dibine kadar düştüğünde iyice sinirlenmiş olacak ki gözü seyirmiş, ardından odadan neredeyse koşarak çıkmıştı.

İşte o an iyice anlamıştım, annemin ciddi anlamda problemleri vardı.

Korkudan titreyen ellerimle telefonu almış, babamın numarasını tuşlamıştım. Daha beş yaşımdayken, duruşmanın çıkışında bana ezberlettiği numarasını hiç aklımdan çıkarmamıştım. Şimdi de o numarayı girmiş, babamı aramıştım.

Biraz çaldıktan sonra babamın heyecanlı ve sevgi dolu sesini duymuş, gülümsemiştim.

"Kızım! Sesini duymayı çok özledim!"

Gözyaşlarımı silmiş ardından gülümsemeye ve sesimin iyi çıkmasını ümit ederek halini hatırını sormuştum ama babam anlamıştı.

"O kadın yine sana bir şey mi yaptı?"

"Baba... Artık seninle kalmak istiyorum."

hack ↯ taehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin