Okulun internet sitesini hackleyecek kadar cesurdum, evet. Ama seni sevecek cesareti kendimde bulamıyorum, Taehyung.
Yarı Texting, Kim Taehyung.
2020, iSedna
Sonunda odaya vardığımızda yavaşça içeriye girmiş, Taehyung'un elini tuttuğumdan arkasında durmuştum.
"Siz çıkabilirsiniz, biz hallederiz."
Güvenlik görevlisi gülümsemiş ve dışarı çıkmıştı. Adamın arkasından biraz baktıktan sonra tam karşımda bana bakan Taehyung'a dönmüştüm.
"Ben yapmadım, ger-"
"Lurim'i öptüğüm için mi bana kötü davranıyorsun?"
Bu ani soru yüzünden bir anlık kalsam da elimi ellerinin arasından çekmeye çalışmış, cevap vermemiştim.
Taehyung elimi bırakmadığı gibi elimden beni çekerek kendine iyice yakınlaştırmış, gözlerimin içine bakmıştı.
"Bak gerçekten-"
"Senin o kızı neden ve nasıl öptüğün seni ilgilendirir. Elimi bırak ve şu kayıda bakıp gidelim."
Taehyung'a yakın olduğum için fazlaca heyecanlanmıştım ve ne diyebileceğimi bile bilmiyordum.
"Aklım karışmıştı, onu bir an-"
"Sana beni ilgilendirmediğini söyledim!"
Hızla elimi ellerinin arasından çekip almış, bir kaç adım gerilemiş ve kapıya yönelmiştim ama Taehyung'un kurduğu cümle bir an kalbimin durmasına neden olmuştu.
"Bana o gün söylediklerinden sonra kafam karıştı ve içtim, sarhoş olduğum için seni öptüğümü sanmıştım!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Episode; 37
Seviyorum..
(14.02)
"Pardon?"
Taehyung bana öylece bakarken içimden gelen gülme isteği küçük bir kahkaha atmış ve anında büründüğüm sinirli ifadeyle gözlerine bakmıştım.
"Ne yani, onu ben sandığın için mi öptün?"
"Chaewon, kulağa çok saçma geliyor ama inan onu değil seni öptüğümü hatırlıyorum.. Lurim'i öptüğümden bahsettiklerinde hatırlayabildim."
"Sana inanamıyorum, gerçekten."
Söylediklerini akıl süzgecimden geçirdiğimde bu durum olası geliyordu ama ona inanamıyordum da. Lurim'i öpmesi için hiçbir sebep yoktu, onu ben sanabilirdi ama...
Bingo!
"Lurim'i öpmen için bir sebep yok, doğru ama beni neden öpesin ki? Bir şeylerin bittiğini söylemiştin bana."
Bu ani atağımın karşısında Taehyung ne diyeceğini bilemez bir tavırla elini saçlarından geçirip hiçbir şey demeden bilgisayara dönmüştü.
Yüzüme yayılan gülümseme ile beraber yanına geçmiş, o kayıtlara bakarken bende kesintisiz bir şekilde ona bakmıştım.
Yüzüne baktıkça sırtımda kanatların çıkıp havalanabileceğimi düşünüyordum çünkü onu ne zaman görsem, ne zaman eskisi gibi olsak kalbim, vücudum, hislerim:
Hep eskisi gibi çıldırıyordu.
"Burada kapıyı dinleyip sonrasında içeri girdiğin gözüküyor."
Taehyung büyük bir ilgiyle mutfaktaki kameraların görüntülerini açmış, ardından bana dönmüştü.
"Bu üçü mü yaptı?"
"Evet, onları duydum. O yüzden içeri girdim zaten, suçu bana atacağını bilmiyordum."
Taehyung anlamış gibi başını sallamış, tarihi geriye alarak Lurim'in masasının göründüğü bir kamera açısından görüntülerini açmıştı.
Görüntü her ne kadar net olmasa da o üçlünün etrafı kontrol ettikten sonra masasına çiçekleri yerleştirip kaçtıkları gözüküyordu.
"Pekala Bayan Boo, suçlular bulunmuştur."
Kafamı sallayıp gülümsemiş, kapıya doğru dönmüştüm ama belime sarılan iki el ile birden titremiştim.
"Chaewon-ah.."
Çok yakın olduğumuzdan sırtımda kalp atışlarını hissediyor, benimki gibi hızlı atmasından dolayı içimde kelebekler uçuşuyordu.
"Beni neden terk ettin?"
Acı çeken bir küçük çocuğun sesini duymuş gibiydim sanki, içim acımıştı.
Gerçekten bu kadar üzülmüş müydü?
"Sadece... Bana söylemeni beklerdim ve tüm olanlarla başa çıkamadım, okuldan atılacağımı düşünüyordum ve fazlaca stres altındaydım... Sağlıklı düşünemedim."
Aramızda oluşan bu garip sessizlik iyice strese girmeme neden olsa da derin bir nefes alıp vermiş ve lafa girmiştim.
"Ben... Özür dil-"
"Seni seviyorum."
Taehyung'un kalbinin hızlandığını hissediyor, duyduğum şeyle kendi kalbimi dizginlemeye çalışıyordum.
Belimdeki ellerini çekmeden ona doğru dönmüş, gözlerinin içine bakmıştım. O da büyük bir beklentiyle bana bakarken gerçekten o an kalbimin durduğuna emindim.
"B-beni affettin mi?"
"Affettim, sihirli parmak."
Derince gülümseyip ani gelen bir cesaretle dudağından kısaca öpmüş, sarılmıştım.
