SÜRPRİZ 🤗🤗
ERKEN BÖLÜM GELDİ 🙂
Sude'den
Akşam olmuştu ve biz evden yeni çıkıyorduk. Savaş'a kalsa hiç gitmeyecektik. Ama benim ikna kabiliyetim sayesinde demek isterdim fakat yaklaşık iki saat boyunca yalvarmalarım sonucu sinirle ayağa kalktı savaş
---yeter kızım beynimi sikyin. Kalk ulan bırakacam evine. Ama orada bir şey olursa yakarım ortalığı.
Diyip bana söz hakkı vermeden sinirle dışarı çıktı. Bende de deli gibi sırıtarak peşinden gittim.Eve geldiğimde babamlar salonda oturuyordu. Sırıtarak yanlarına geçtim.
-- nabersiniz.
Babam bir hışımla ayağa kalktı ve dışarı çıktı bu haline güldüm çünkü normalde beni gebertirdi. Anneme bakınca sinirle kaşlarını çatıp ayağa kalktı
--demek Savaş Demirkan hı. Şimdi de sürtük mü oldun.
Bende gülümseyerek ayağa kalktım.
-- ne o annecim korktun mu? Ayrıca biz evlenicez. Seninle karıştırma beni hem evli hemde korumayla ilişkim yok benim.
Annem olacak kadının yüz ifadesi değişirken bir anda bana vurmasıyla neye uğradığımı şaşırdım.
--sen ölmeliydin. Melisa değil, senden kurtulmalıydık, Allah'ın cezası.
Diyip yanımdan geçip gitti. Acıyla gülümsedim. Aklıma gelen kardeşimle gözümden yaşlar akmaya başladı. Neden önüme geçti ki neden. Öyle yapmasaydı şu an burada bu durumda olmayacaktım. Onu en azından benden daha çok seviyorlardı. O mutlu olabilirdi...Yukarı odama çıkıp direk duşa attım kendimi uzun bir duşun ardından yatak kıyafetlerimi giyip yatağıma geçtim tam o sırada kapım açıldı kafamı kaldırıp baktığımda savaşı görmemle yüzüme aptal bir sırıtış oldu. Ama onun kaşları sinirden çatışmış, gözleri kararmıştı. Yüzümdeki sırıtışın yerini merak aldı. Ayağa kalkıp yanına gittim.
-- Savaş?
--sana ne dedim eğer bir şey olursa yakarım demedim mi?
-- savaş bir şey olmadı.
Bunu söylerken Savaş'ın yüzü dışında her yere bakmıştım.
--yalan söyleme.
Beni kolumdan tutup aşağıya doğru götürmeye başladı. Salona gelğimizde annem ve babamı hatta abimin kafasına dayalı silahları görünce şok oldum. Tamam onlar beni ben onları sevmiyor olabilirim fakat bu ölmelerini istediğim anlamına gelmiyor. Onlar istiyor olsa bile. Sonuçta ailemler...
--Savaş ne yapıyon
Savaş anneme nefretle baktı bu kadın sana nasıl vurur, o kelimeleri nasıl kullanır diye bağırdı.
Çok fazla sinirli olduğunu kararan gözleri ve titreyen ellerinden anlayabiliyorum. Korksamda o bana zarar vermez düşüncesiyle önüne geçtim ve yüzünü iki elimin arasına aldım. Gözlerine bakarak konuşmaya başladım.
-- Savaş sakin ol. Bırak onları.
-- sana vurdu
-- önemli bir şey değil. Acımadı bile
-- seni ağlattı
Böyle sakinleşmiyeceğini anladığım an boynuna sıkıca sarıldım oda kafasını direk boynuma gömdü. Geri çekildiğimde bu büyük ölçüde işe yaratmıştı. Ellerinin titremesi durmuştu fakat gözleri hala her an birini kesecek gibi bakıyordu. Ayak parmak uçlarımda yükseldim ve dudağını öpmeye başladım oda zaten hemen karşılık verdi. Geri çeldiğimde gözleri normale dönmüştü. Gülümsedin ve yanağını öptüm.
-- bırak onları.
Savaş kafasını kaldırıp annemlere baktı. Sonra bana baktı
-- neden. Seni üzen bunlar neden bırakayım, canını yakan bunları niye bırakayım dedi.
Savaş'ın elini tuttup
--bırak şunlarıda gidelim. Uykum var benim ve kokun yok. Böyle şeymi olur.
Söylediğime gülümsedi. Adamlara dönüp
--bırakın. Sonra da aileme dönüp. Umarım neler yapmicanızı anlamışsınızdır. Bir dahakine bu kadar şanslı olmazsınız ona göre!!
Savaş'ın tehdinden sonra gözlerindeki korku büyüdü bu duruma sırıttım. Ne birazda onlar korksun. Ben kaç sene neler çektim...Yatağa girdiğimde Savaş tişörtünü çıkarıp yanıma geldi. Her ne kadar bakmamaya çalışsamda kasları bana bak diye bağırıyordu resmen!! Ama ben akıllı bir kız olduğum için uyumadım kasların söylediği şeye ve gözlerimi Savaş'ın gözünden ayrırmadım. Yatağa yatar yatmaz Savaş'ın boynuna tünedim. Ne yoksa bakmakla kalmıyacaktım. Savaş anlamış olacakki kahkaha atmaya başladı. Kafamı kaldırım ona baktım. Ona baktığımı fark edince gülmesi durdu o da bana baktı. Derin bir nefes aldı ve kafasını boynuma gömdü bende aynısını yaptım ve uykunun tatlı kollarına bıraktım kendimi.
4 AY SONRA ~~~
Doğum günümde Savaş'ın yaptığı evlenme teklifini zıplayarak kabul etmiştim. O an aklıma gelince kahkaha atmaya başladım. Cem'in ben alışkınım ona bakışı, Savaş'ın kızın içinde tavşan mı var lan deyişi, ailemin biz tanımıyoruz onu bakışı, Savaş'ın yakın arkadaşı olan ateş ve demir ve onların eşi deniz ve defnenin kahkaha atmaları...
Ne gündü yaaaa
Koltukta oturup öyle gülünce Cem beni dürtüp
--aşkı-nutellam iyimisin.
Cem'e kafa sallayıp başımı omzuna koydum ve yüzüğümü havaya kaldırdım. O da yüzüğüme bakıp gülümsedi.
--korku filminde sadece gülen biziz biliyorsun demi sude diyip mısır uzattı bana.
Mısırdan aldım
-- çünkü biz normal değiliz. Ya da biz normaliz diğerleri değil.
Cem kahkaha atıp eline doldurduğu mısırları ağzıma tıkışturmaya çalışmaya başlayınca yerinden fırladım. O bu halime daha çok gülmeye başlayınca bende gülmeye başladım.18 yaşıma gireli 2 aydan fazla oluyordu ve biz birincilikle okuldan mezun olmuştuk. Ardından sınavda iyi birer derece aldık. Cem inşaat mühendisi olmak istediği için bende onu yalnız bırakmak istemediğin için aynı üniversiteleri yazdık. Savaş evlenme teklifi ettikten sonra hemen evlenelim diye tutturdu fakat ben sınavdan sonra diye ısrar edince ilk trip attı sonra tamam dedi. Hem şu an hazırlıklar bitmişti hemde sınav güzel geçmişti ve düğüne 1 hafta vardı. Nişan istemedim fakat Savaş'ın zoruyla yaptık. Güzelde olmuştu aslında. Kınam 3 gün sonra olacaktı. Cem yeni bir kızla konuşuyordu iyide anlaşıyorlardı. Savaş'ın arkadaşları hep yanımızdalardı. Defne Demir'in eşi ve Deniz de Ateş'in eşiydi. Ailem bana hiç karışmıyordu daha da doğrusu karışamıyordu Savaş sağolsun. Geçmişimi savaş hiç sormadı benim anlatmamı bekliyordu. Sadece ölen kardeşimi ve iğne korkumu biliyordu.
Her şeyin normal ve güzel gitmesi harika bir duyduydu. Uzun zamanda sonra ilk defa bu kadar mutlu oluyordum....
VOTE VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN💞