16.

857 22 6
                                    

Sabah uyandığımda odada kimse yoktu, etrafa göz gezdirdim savaş'ı hala göremedim.
Niye ki, nerede ki, nereye gitti ki?
Bir an da kapı çalınca durduğum yerde zıpladım. Kapı açılınca Deniz kafasını uzatıp bana baktı.
-Günaydın ve kahvaltı hazır, seni bekliyoruz gel hadi.
-günaydın ve peki geliyorum siz başlayın.
Deniz gülümseyerek başını sallayıp odadan çıktı. Derin bir nefes alıp banyoya girdim. Duş alırken hala aklımda dün gece vardı. Savaşa anlatmıştım en azından küçük bir kısmını. Bunun devamını bilse neler olur kim bilir. Gece öğrendikleriyle babamlara nefreti artmıştı ayrıca babamı artık her işte geri planda tutucaktı ve en önemlisi o zamanı araştırmaktan bahsetti. Gerçi bunu yapmamasını söyledim ikna olmadı gibi ama omuşta olabilir. Offf başımı iki yana sallayıp üzerimi giyip odada ki balkona çıktım, biraz hava almam gerek. Nefes almam lazım, sakin olmam lazım, ağlamamam lazım, güçlü olmak zorundayım...
Düşüncelerle kaybolmuşken birden biri omuzuma dokununca korkuyla irkildim.

SAVAŞ'IN ağzından

Sude yatarken ona sürpriz olsun diye mutfakta kahvaltı hazırlamaya çalışıyordum, tabi ateş ve demir bana şaşkın şaşkın bakarken.
Demir konuşunca ona döndüm.
-abi biz sabahın köründe niye burada senin tuhaf bir şekilde yemek yapmanı izlemek zorundayım. Şu an karıma sarılıp uyuyor olabilirdim. Lan sen niye böyle pislik yapıyon.
Demir oradan atladı.
- aynen lan ateş haklı. Kafana saksı mı düştü. Sonra gözlerini kocaman açarak, lan yoksa yenge mi dövdü. Bütün ciddiyetle ateşe dönerek. Erken başlamış, evlendikten sonra döveydi ya bırakıp kaçarsa bak olmadı böyle tı tı tı tı.
Biz ateşle, demire iyimisin bakışları atarken deniz ve Defne içeri girdi. Direk defneye dönüp
-sen bunu çok mu dövüyon bak böyle olmaz arada bana gönder oynayan tahtalarını ben onarırım.
Defne sırıtıp kocamdan uzak dur savaş. Diyip ellerini demirin boynuna doladı ve yanağından öptü.
Deniz ateşi dürtüp
-gördüğüm şeyin gerçekliği su an yaşananla aynıysa gördüklerim göreceklerimin başlangıcı olur gibi, kocacım savaşın kafasına bidon mu düştü?
Herkes şok içinde defnenin söylediğini anlamaya çalışıyordu.
Kaşlarımı çatıp, lan yeter neyine bu kadar şaşırıyonuz. Demir oradan el kaldırıp,
-olum sen biz hastayken bile, bize yemek hazırlatan birisin şimdi elinde tava son yumurta kaldı onu kırarsam tamam diyip duruyon, ayrıca bizi burada niye bekletiyon hayır yememize de izin vermiyorsun. En sonunda puanlamamızı mı bekliyon ne istiyorsun olum.
Demire öldürücü bakışlar atarken dişlerimi sıkarak konuştum,
-biriniz daha bir şey söylerse kafasını uçururum, ayrıca benim güzelim gelmeden başlayan olursa kafasını kopartırım. Durdum harbiden lan benim meleğim nerede?
Deniz: ben çağırdım siz başlayın ben gelicem dedi.
Denize tavayı uzatıp yumurtaları sen kırsana ben meleğimi alıp geleyim. Deniz başını sallayıp ocağın yanına gitti.
Odaya çıkınca sudeyi göremedim telaşla banyoya baktım orada da yoktu balkona çıkınca orada öylece durmuş karşısına bakıyordu. Seslendim duymayınca yanına gidip dokundum birden korkuyla irkildi.
-bebeğim iyi misin?
Sadece başını salladı sonra ellerini belime doladı. Bende ellerimi beline koyup onu kendime daha çok çektim.
Aslında anlamıştım dün geceyi düşündüğünü. Başının üstünden öpüp geri çekildim elini tutarak hadi gel sana kahvaltı hazırladım. Sude şaşkınca sen mi hazırladın diyince. Sırıtarak ona baktım sonra kulağına eğilip, daha nelerim var şaşıracağın evlenirsek anlarsın diyip çekildim. Sude söylediğimi anlayınca göğsüme vurup pislik diyerek dışarı çıktı bende gülerek onu takip ettim.

SUDE'NİN ağzından

Savaş arkamdan gelirken ben söylediği şeyi unutmaya çalışıyordum, çabalıyordum, en azından gayret var!!
Yemekten bahsetti hem kötü bir şey değil en son mutfağa girince boş bulduğum sandalyeye attım kendimi savaş da sırıtarak yanıma oturdu.
Ateş gelmemiz hakkında bir şey söylüyordu ama ben hiç anlamadım.

Yemekten sonra savaşa cem'in yanına gidiceğimi söyledim. İlk bir bozulsada bir biş demedi beni kendisinin bırakacağı konusu dışında.
Cem'i gördüğümde direk koşup boynuna sarıldım. O da bana sarıldı tabi savaş bizi ayırana kadar. Ona ters ters bakarken
-ne senin kuzenin benim değil ama bende bir tokalaşayım yani değil mi diyip cem ile el sıkıştılar. Cem boş ver der gibisinden bir hareket yapınca sırıttım. Savaş ikimize bakıp kaşları çatılı bir şekilde acaba bende mi yanınızda kalsaydım?
- saçmalama savaş hadi git işine bak hadi. Diyip cemin elinden tutup eve çekiştirdim. Savaş'a baktığımda homurdanoyordu, kesin bunu bana ödetecek!!

Cem' e dün olanları anlatıp fikrini aldım.
-sence kalan kısmını anlatmalımıyım. Cem derin bir nefes alıp cevap verdi.
-bence anlatma eğer buna böyle tepki verdiyse annen ve korumasının yaptıklarını öğrenirse hiç rahat durmaz bence.
Başımı salladım.
-haklısın durmaz.
Cem ortamı yumuşatmak için saçımı karıştırıp
-eee hazırlıklar nasıl gidiyor.
Gözlerimi devirip cevap verdim
-ufff 2 gün sonra resmen kınam var. Aman her şey hazır bir gidip oynucaz Defne ve deniz her şeyi halletti.
Cem kahkaha attı  - bindallıyı da halletmişti demi. Sonra tekrar kahakaha atmaya başladı bende ona bakıp gülmeye tabi. Hiç normal değiliz harbiden de yaa

YORUM VE VOTE ATMAYI UNUTMAYIN 🙂

EN SEVDİĞİNİZ KARAKTER?

EN SEVMEDİĞİNİZ KARAKTER?

SİZCE HİKAYENİN SONU NASIL OLACAK?

Yorumlarda fikir belirten herkese teşekkür ederim. Bazı kısımlar 15.bölüm yorumlarından ilham alınmıştır.

piskopat aşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin