13.Bölüm

9.5K 413 61
                                    

Mesajı aldığımda telefonu kapattım ve Emreye baktım. Acaba söylesem mi?

'Mal mısın kızım tabi söyleyeceksin' tamam o zaman sabah söylerim.

Bir anda midemin ağzıma gelmesiyle hızla Emrenin kolunu üzerimden itip tuvalete koştum ve midemdeki her şeyi tuvalete boşalttım.

"Doktora gitmeliyiz." Yanıma oturmuş olan Emreyi yeni fethediyordum.

"İstemiyorum!" Dedim sert bir ses tonuyla.

'Fazla sert oldu' bir anda oldu. 'Bak diyeyim Hamilesin' kes sesini.

"Normal değilsin. En son ne zaman regl oldun?" Diye soru yönettiğinde utanmıştım. Bunda utanılacak bir şey yoktu sonuçta doğal bir olay ama bir anda öyle sorunca utanmadan edemedim bu yüzden yine sert çıkıştım.

"Sana ne!" Dedim ve kollarımı göğüsümde bağlayıp ona arkamı döndüm. Hakikaten ben en son ne zaman regl oldum?

'1 hafta gecikti' normaldir ya. 'Hamileysen tabi ki normaldir.' Kapa çeneni.

"Yarın doktora gidiyorum ve itiraz istemiyorum." Dedi sert bir ses tonuyla ve ayağa kalktı ve ardından beni kaldırıp yüzümü ve ağzımı yıkadı.

Beni yatağa yatırdıktan sonra odadan çıktı ve elinde bir bardan su ve küçük bir parça ekmekle geri geldi. 

"Miden boştur biraz ekmek ye" dedi. Ekmeği elinden alıp yedim ve ardından suyu içtim. Bardağı komidin'in üzerine bırakıp yatağa yattım. Yanıma Emre de yattı ve saçlarımı okşamaya başladı.

"Yarın doktora gitmeden önce hamilelik testi yapar mısın?"

"Neden?"

"İhtimalleri eleyelim." Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.

Yavaşça uykuya daldım.

Sabah gözlerimi Kediyle açtım. Üstüme çıkmış yüzümü yalıyordu.

"Günaydın Kedi!" Dedim ve onu severek yatakta doğruldum.

"Gece baban bana test yapmamı söyledi yapalım mı?" Dediğimde ağzından bir miyavlama çıktı. Oflayıp Kediyi yatağa bıraktım ve tuvalete gittim.

Evde test bulundururduk. Emre her ihtimale karşı almıştı.

Testi yaptım ve tuvaletten çıktım testi komidin'in üzerine bırakıp yatağa oturdum ve Kediyi kucağıma alıp sevmeye başladım yaklaşık 10 dakika sonra Emre uyanmıştı.

"Günaydın!" Dedim gülümseyerek. "Ne kadar güzel bir manzara bu." Dedi ve uzanıp yanağımı öptü.

"Aç mısın?" Diye sorduğunda başımı olumlu anlamda salladım. Karnımda ziller çalıyordu.

Komidin'in üzerindeki testi aldım ve sonuca baktım. 2 tane kırmızı çizgi. Ne olursun bu test bozuk olsun.

"Ben şimdi baba mı oluyorum?" Dedi ve testi eline alıp iyiyce inceledi "Baba oluyorum!" Diye bağırmasıyla korkudan yerimden sıçradım. Ben pek mutlu değildim bu sonuçtan ama o benim aksime mutluluktan havalara uçacaktı.

"Güzelim bak çocuğumuz olucak"  dedi ve bana sıkıca sarıldı, yüzümün her noktasını öptü.

"Emre, test yanlış olabilir."

"Nerede yanlış olacak be çift çizgi işte." Dedi ve teste dikkatle tekrar baktı.

"Sen burada dur ben kahvaltını getireyim olur mu?" Dediğinde şaşkınlıkla ona baktım.

"Oha 8 aylık hamile değilim Emre. Kahvaltıya inebilirim."

"Tamam o zaman" dedi ve yataktan kalkıp beni kucağına aldı.

"Emre ayaklarım var yürüyebilirim" dediğimde beni tınlamadı bile. Kahvaltı masasına indiğimizde Semih ve Eylül bize bakıyordu.

"Enişte bunu düğünden hemen sonra eve girerken yapman gerekmiyor muydu?" Dedi Eylül. Ona gülümserken Emre beni sandalyeye oturttu ve kendi sandalyesine geçti.

"Şu an kendinde değil" dediğimde ikiside Emreye baktı.

"Baba oluyorum mutlu olmayayım mı?" Dedi üçümüze bakarak. "Ol. Olma demiyorum ama doktor Hamilesin diyince mutlu ol. O test yanlış olabilir." Dediğimde bana ters bir şekilde baktı.

Önümde duran kaynamış yumurtaya baktım. Aslında severim böyle pul biber ve kara biberli falan ama şu an o kadar çok midemi bulandırıyor ki. Yumurtayı önümden itip krep ve nutellaya saldırdım acaba domateste koysam güzel olur mu?

Krebin üstüne nutellayı sürdüm ve onun üstüne de domates koyup sardım. Masadakiler bana tip tip bakarken  onları umursamadan domatesli, nutellalı krebimi bir güzel gömdüm.

Oha lan çok iyi.

Kahvaltı bittiğinde Semih ve Eylül evlerine dönerken,  biz de hastaneye doğru gidiyorduk.

"Bak orada öyle herkesin içinde baba oluyorum diye bağırıp rezil olmak yok tamam mı?" Dediğimde ağzından "tamam" kelimesini zar zor almıştım.

Hastaneye vardığımızda ilk başta kanımı aldılar sonra ultrason cihazıyla karnıma baktılar.

"Elvan Hanım karnınızı silin ve odama geçin lütfen" dedi Doktor Hanım. Maşallah 6 yıl okumuş doktor olmuş.

Karnımı sildim ve Doktorun odasına geçtik. Emre ve ben karşılıklı olarak Doktorun masasının önündeki iki koltuğa oturmuştuk.

"Şimdi size şöyle anlatayım. Hamilesiniz ama değilsinizde." Dediğinde kafam karışmıştı. Çocuk yarım mıydı yoksa?.

"Nasıl yani" aklımdan geçeni Emre dillendirdi.

"Şöyle ki Elvan Hanım dış gecelik geçiriyor. Hamile ama bebek rahmin içinde değil ve bu bebek büyüdükçe Elvan Hanımı zehirliyor" Doktor bunları söylerken gözlerim Emreye kaymıştı. Yüzündeki hayal kırıklığı ifadesi 5 kilometre öteden görülebilirdi.

"Alacak mısınız?" Diye sorduğumda Doktor başını olumlu anlamda salladı. "Sağlığınız için almak zorundayız."

"Tamam o zaman..." Dedim ve tekrar Emreye baktım. Üzgündü.

Eve geldiğimizde koltukta öylece oturmuş Emreyi izliyordum. Televizyon izliyordu ama kesinlikle aklının başka yerde olduğuna yemin edebilirim.

İç ses 'Efendim' Tuğrul mevsuzunu açsam mı? 'Sence?' Doğru zaman değil.

"Seni böyle görmeye dayanamıyorum" dediğimde bana bakmamıştı bile. Bana neden atarlanıyordu? benim elimde olan bir şey miydi sanki?

"Emre?" Dediğimde bana dönmeden cevap verdi. "Hı?"

"Üzgünüm" dediğimde bana döndü. "Gel buraya" dedi ve kollarını açtı. Ona gidip sıkıca sarıldım. "Senin elinde olan bir şey değildi. Üzülme."

"Sen çok üzgünsün."

"Çok mutlu olmuştum ama şu an çokta önemli değil. Bir dahakine olur belki."

"Yaşım daha çok küçük. Belki de zaman gerekiyordur."

"Seni seviyorum." Dediğinde gülümsedim ve başımı göğüsünden kaldırıp ona baktım. "Ben de"

Emreye çok üzüldüm lan.
Neden böyle bir şey yaptığım hakkında hiçbir fikrim yok ancak belki gerçekten çocuk için uygun bir zaman değildir.

5 temmuz pazar saat: 3.35

Evlilik Oyunu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin