Evlilik Oyunu (Tamamlandı)

14. Bölüm

Benim çok kendi karakterlerime sövmek gibi bir huyum var.

Önceki bölümde sonuna tarih koydum. Artık her bölümün sonunda tarih koyucam böylece ne zaman yazdığımı bileceksiniz.

Sabah uyanmıştık ve şu an Emre ile kahvaltı ediyorduk.

"Emre?" Dediğimde Emre ağzında ki zeytin çekirdeğini çıkartıp bana cevap verdi. "Söyle Güzelim."

"Bana geçen gece Tuğrul yazdı." Dediğimde kaşlarını çattı. "Bizim eski anlaşmadan haberi var" bu sefer kaşları daha da çatıldı.

"Telefonunu ver" dediğindr şortumun cebinden telefonumu çıkartıp şifresini girdim ve Emreye uzattım.

"Bulucam bu piçi ve ölene kadar işkence edeceğim."

"Emre sakin ol."

"Neden bana bu mesajın atıldığı an söylemedin."

"Uyuyordun ve uykunu bölmek istemedim. Kesin uyumazdın"

"Güzelim ben senin için her şeyimden vazgeçerim uyku bunların en küçüğü."

"Uyandırmak istemedim ki zaten uyandırmıştım." Dediğimde masada bizim sessizliğimiz hakimiyetini kaybedip; çatal, bıçak , tabak sesi hakimiyet sağlamıştı.

Kahvaltı bittiğinde o işe gitti ben de Eylül'ü aradım.

"Selam, napıyorsun?"

"Hiç, oturuyorum. Sen?"

"Aynı."

"Bebek nasıl?"

"Bebek yok" dediğimde bir süre sessiz kaldı anlamadığı belliydi. "Hamile değilmişim" dediğimden anladığını belli eden bir ses çıkardı.

"Elvan, bu Semih bana yazıp duruyor. Evime geliyor "hadi kahve yapta içeyim." Diyor kahveyi yapınca "kesin içine zehir katmışsındır" diyip içmiyor. Bir de tam Annemler evden çıkıyor o geliyor."

"Açma kapıyı zorla girerse polisi ararsın."

"Olabilir."

Eylül ile uzun bir süre sohbet ettikten sonra evde canım çok sıkılmıştı. Ben neden hiç Emrenin iş yerine gitmedim ki.

'Git tabi ki kaptırma kocanı yellozlara.' Ne giysem ki? 'Odaya git bakalım.'

Odaya çıktım ve dolabı açıp bakınmaya başladım.

'Kızım bak ben sana diyorum şu sütlü kahve renginde ki bol kesim kumaş pantolon ile kolsuz bluz çok yakışır altına da krem rengi topuklu ayamkabı giyersin' pantolon'un rengi vizon. 'Bana değişik renk isimleriyle gelme çok sütlü kahverengi o'

Yatağın üstüne kıyafetleri bırakıp kombinledim. Aslında hoş duruyordu.

Başka kombin hazırlamaya çok üşendiğim için onları giyip saçlarımı düzelttim ve makyaj yapıp evden çıktım.

Acaba orta yaş sendromuna mı girdim? 'Daha 19 yaşındasın ne orta yaşı' Haklısın.

Evin kapısını açtığımda korumalar bana döndü. Birisi yanıma gelip bir sorun olup olmadığını sordu.

"Hayır bir sorun yok ve artık benim sağ kolumsun. Hadi beni Emre'nin yanına götür." Dediğimde adam biraz şaşırmıştı ama sonra başını olumlu bir şekilde salladı ve arabayı getirdi.

Allahım zenginlik ne güzel şey.

Arka koltuğa yerleşirken arabanın içini süzdüm. Vay be ne kadar güzel bir araba.