19. Bölüm

7.9K 335 42
                                    

Gece'nin bir yarısı uyanmıştım ve Elvanı sarsttım. Uyanmasıyla gelen rahatlama hissi ile gelen korku hissi beni uyutmadı. 5 Dakika da bir Elvan'ın nabzını kontrol ediyordum. İyice paronayak olmuştum.

Sabah 9'a doğru uyanan Elvan'ın gözleri ilk olarak beni bulmuştu. Gülümsedi sonra esneyip "Günaydın" dedi

"Günaydın." Dedim. Elvan yatakta oturur pozisyona geçti ve etrafta gözlerini gezdirdi.

"Sen ne zaman uyandın?"

"Oldu biraz"

"Ben hiçbir şey hatırlamıyorum, bilmiyorum ama sana çok güveniyorum." Dediğinde gülümsemeden duramadım.

"Çok mu kavga ederdik"

"2-3 kere etmişizdir."

"Ben hatırlamak istiyorum."

"Ben de... Ben de hatırlamanı istiyorum."

"Ben acıktım kahvaltı edelim hadi."dediğinde gülümsedim. "Sen in kahvaltıya ben bi duşa girip geleyim." Dediğimde başını olumlu anlamda salladı ve yataktan kalktı ve tuvalete gidip yüzünü yıkıyıp odadan çıktı.

Ben üstündekileri çıkartıp duşa girdim. Yaklaşık 10 dakika da duşumu aldım ve üstümü giyinip kahvaltıya indim.

Elvan'ın konuşma seslerinin geldiği yönde ilerlerdim. Salona girdiğimde Eylül, Elvanla sohbet ettiğini gördüm.

"Hoşgeldin" dedim ve Elvan'ın oturduğu iki kişilik koltukta yanına oturdum. Uykusuzluk üstüne duşa girince gelen mayhoşlukla hafif uyukluyordum.

"Enişte sen sanki biraz uykulu gibisin" Eylül bunu der demez Elvan bana döndü.

"Neyin var"

"Uyku sersemliği" dediğimde "anlamdım" anlamında başını salladı.

Kahvatıya geçtiğimizde Elvan ne yiyeceğini bilmez gibiydi. Önünde ki tabağa domates, salatalık, peynir, birkaç tane yeşil ve 3 dilim salam alıp ekmekle beraber yemeğe başladı.

Kahvaltı bitince benim işe gitmem gerekiyordu bu yüzden evden erken ayrıldım Eylül Elvanla dışarı çıkacaktı.

Şirkete vardığımda kapının önünde güvenlikle konuşan Semihle karşılaştım. Birlikte odaya doğru giderken konuşmaya başladı "Elvan nasıl?"

"Hafızası dışında durumu iyi. Yürümekte biraz zorlanıyor ama olsun."

"Her şey geçecek" dedi. Umarım geçer. "Bebeği söyledin mi?"

"Hayır. Bilmeyecek"

"Sen bilirsin" dedi. Kendi katımıza çıktık ve o odasına ben odama doğru gittim. Odanın kapısını açar açmaz masamda oturan şahısa kaydı gözlerim.

"Ne işin var burada?" Sinirle sorduğum soru karşısında gülümsedi. "Bir ziyarete geleyim dedim."

"Çık git buradan"

"Aaa... Öyle mi denir? Hem üzgün gözüküyorsun. Vicdan azabı mı çekiyorsun?" Dediğinde yutkundum.

"Seni öldürürüm"

"Yaparsın ama yapmayacaksın. Nisan yapmamanı istedi."

"O beni düşünüyor"

"Hayır..." Dedi ve kahkaha attı "beni düşünüyor. Benim onu düşündüğüm gibi."

"O seni düşünmüyor, o seni sevmiyor, o senin değil." Diyerek üstüne yürümeye başladım.

"Elvanı senden alacağım."

Evlilik Oyunu (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin