mühür

6.8K 180 35
                                    

Elif etraflarına toplanan kalabalığa sesleniyor onları çekilmeleri için uyarıyordu. Aynı zamanda kollarında ağlayan arkadaşına sarılıyor onu toparlamaya çalışıyordu. Lokantanın sahibi İhsan usta yanlarına gelmiş pek çok ağızdan defalarca duyulan sesi tekrar yenilemişti.

"Vah vah ölen adam akrabası mıymış?"

Elif Zeynep'in yüksek sesle söylediği ve şuanda hala sayıkladığı sözleri kimsenin duymaması için çabalıyordu. Arkadaşına kendine gelmesi gerektiğini söyledi.

"Zeynep hadi güzelim kalk seni eve götüreyim"

Zeynep kafasını olumsuz anlamda salladı. Şuan gitmek istediği tek bir yer vardı. Arkadaşının yardımıyla ayağa kalktı. İhsan usta onların yanına geldi.

"Yardıma ihtiyaç var mı kızlarım" dedi.
Elif Zeynep'in kendine gelip ayaklandığını görünce gerek olmadığını söyledi. Beraber lokantadan çıktılar. Zeynep arabasına yaslanıp derin bir nefes aldı. Sakinleşmeli ve düşünmeliydi.

"Kimdi o adam, neydi o söylediklerin , niye bana hiçbir şey anlatmıyorsun?"

Elif Zeynep'e karşı her ne kadar belli etmemeye çalışsada sitemliydi. Birbirlerinden hiçbir şey saklamazlardı. Zeynep kimseye anlatmadığı dertlerini ona anlatırdı. Elif ise Zeynep'in bir derdi olduğunu hemen anlar üstüne gidip anlatırır içine atıp kendini yemesine müsade etmezdi.

"Benim yüzümden öldü. Ben sebep oldum. Ama öldüreceği hiç aklıma gelmedi Elif eğer gelseydi hiç o notu verir miydim?"

Zeynep arabasına tekme atıyor hıncını ondan çıkarmak istiyordu. Elif ise arkadaşının tehlikeli bir işe bulaştığını anlamıştı.

"Sakin ol düzgünce anlat bana, sen bilerek böyle bir şeye asla neden olmazsın."

Zeynep dün başından geçen olayları arkadaşına anlattı. Elif arkadaşını sakinlikle dinliyor, onu anlayışla karşılıyordu. Zeynep Elif'in ellerine sarıldı.

"Bana inanıyorsun değil mi?"

Elif samimiyetle "evet" dedi. " Ama böyle olmaz gidip tüm bildiklerini polise anlatmalıyız. Anlattığına göre o adam çok tehlikeli birisi"

Zeynep bunu yapmak istemiyordu. En azından onunla bir kere konuşmadan karakola gitmek fikri onu korkutuyordu. Sonuçta oda bu işe bir şekilde bulaşmıştı. Kendini düşündü hapse girmekten korkuyordu.

"Ben gidiyorum Elif, onunla konuşmam lazım, sen eve git."

Elif arkadaşını durdurdu. "Ne saçmalıyorsun, seni o katilin yanına göndermem."

Onun tehlikeli biri olduğunu ilk gördüğü an anlamıştı. Ama bu kadar ileri gitmemesini istiyordu. 'Ne olur bunu yapmış olma' diye içinden geçiriyordu. O gün yardım ettiği hasta adam bir cana kıymışsa bir daha insanlara yardım edemeyeceğini biliyordu.

"Gitmem lazım Elif lütfen engel olma"

"Bende geliyorum o zaman"

Zeynep'in tüm ısrarları sonuçsuz kalmış ve sonunda iki arkadaş arabalarını mahallenin girişine bırakmıştı. Gündüzleri geceleri kadar korkunç görünmeyen ama hala tehlike kokan mahallenin girişinde durup konuşuyorlardı.

"Canhıraş mı? Nasıl bir mahalle ismi bu böyle? Tek başına buraya gireceğini sanıyorsan yanılıyorsun."

Zeynep o gece yaşadıklarını hatırladı. Ona zarar vermek isteyen adamlar her an bir yerden çıkabilirdi. Ama onunla konuşması gerekiyordu ve bunu tek başına yapmalıydı.

"Olmaz Elif sen gelirsen sana zarar verirler lütfen burada kal eğer çok geç kalırsam hemen polise haber ver tamam mı?"

Mahalleye girip gözden kaybolan Zeynep'in arkasında duyduklarını hazmetmeye çalışan bir Elif kalmıştı. Arkadaşının söyledikleri her şey bu mahallenin ne kadar belalı bir yer olduğuna işaret ediyordu.

CANHIRAŞ (Yürek Parçalayan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin