Not: Hikayeye ilk yorum yapan Eminems'e teşekkür ederim. Bu bölüm sana gelsin.. :)
Elinde ki telefonu fırlatmak için zor tuttu kendini Parlas. Bir sigara daha yakıp kızın mesajlarına göz gezdirdi.
"Didar beni ara lütfen"
"Didar biliyorum kötü bir dönemdesin ama arayı açmak sana iyi hissettirmeyecek yanında olmama izin ver msjlarıma geri dön beni ara"
İki mesaj ardı ardına gönderilmişti. Daha geçmişi okumaktan kendini alamadı. Telefona mesaj sesi gelmese cebinde olduğunu unutmuştu Parlas.
"Sarp"
Bu isim bir erkek ismiydi. Telefonu parçalamasına engel olan tek şey ismin yanında ki kusma emojisiydi.
Kızın bu adamı sevmediği ortadaydı.
Kendi telefonunu alıp numarayı çevirdi.
"Sana birazdan bir numara göndereceğim sahibini araştır Ekber"
Yanıt gelmesini beklemeden telefonu kapattı.
Sarp'ın numarasını yazıp gönderdi.
Soykanlarda tüm pis işlerle ilgilelen Parlas'tı. Halim'den sonra ağa olarak onu düşünüyorlardı. Serkan kibar çocuktu. Kızmayı pek beceremezdi. Bu yüzden daima çatık kaşla gezen oğlunu tercih etmişti Halim. Serkan'ın da canına minnetti.
Ağalık zor işti.***
"Ağam Parlas beyim yoktur işe gelmemiştir"
Halim endişeyle kaşlarını çattı. Oğlu için değildi endişesi. Her baba gibi oğlu hakkında dertleşmek ister merak etmek isterdi.
Bunu arzu ediyordu Halim ağa ama Parlas bir garipti. Doğduğundan beri takıntıları ile yaşamıştı. Gözlerinin ona ulaştığı biraz olsun ilgisini çeken herşey bir süre eline geçerdi. Bu en basit bir kıyafet yada güzel bir köpek yahut bir maket ilgisini kaybedene kadar incelerdi. Bıraktığın da geri de ne kıyafet ne köpek ne de maketten eser kalırdı. Sanki hiç var olmamış gibi kaybolurdu. Büyüdükçe istemeyi bıraktı. Sadece odaklanıp elde etmeye baktı. Ne varsa çevresinde ona yuvarlanır oldu tek bir bakışıyla. Öyle ki dikkatini çeken herşeyi Halim ağa istemese bile Parlas'a verirken bulurdu kendini. Zeki bir oğuldu. Zaman zaman zekasına hayran kalırdı. Üniversite'ye gitmiş Serkan gibi beş seneyi üç yılda bitirip gelmişti.
"İlgi çekici bir şey yoktur baba" demişti. Bir ağa da olması gereken otorite egemenlik acımasızlık hepsi vardı ancak şefkat merhamet işte bunları bilmezdi oğlu. Neyin iyi neyin kötü olduğunu kendi mantığına göre dizerdi. Yeri geldiğinde Halim ağa bile kendi oğlundan korkardı da belli edemezdi. Allah'tan Serkan normal biriydi de kendi soyunun erkekleri hakkında karamsar olmadı.
"Şimdi neye taktı bu oğlan?"
Düşünceli bir halde mırıldandı. Takıntı yaptığı şeyin ne olduğundan çok kısa sürmesi için dua etti. Ne kadar uzarsa istediği şey o kadar takıntı yapardı Parlas. O kadar parçalardı bıktığında.
Küçüklüğünden beridir böyleydi. Zaman uzadıkça acımasızlığıda artardı.
Kimse kimsede ne olduğunu bilmezdi derler kapalı kapıların ardında kalırdı dertler.
Halim'in sınavı da Parlas'tı işte.
"Ağam sarp diye bir adamı araştırıyormuş"
Yardımcısı zafere baktı Halim ağa düşünceli bir şekilde.
"Senin bulduğun bilgimidir. Yoksa bizim oğlanın bilmene izin verdiği midir?"
Zafer tüm günü düşündü. Araştırmalarını hepsini nasıl yaptın
ğına kadar.
"Ben bulmuşum ağam"
Halim ağa acı bir gülümseme ile baktı kendisiyle aynı hataya düşen yardımcısına.
"Bulman ne kadar sürdü bu bilgiyi?"
Gururla göğüsünü kabarttı Zafer.
"İki saat ağam"
Halim elini sallayarak çıkmasını işaret etti.
"Aferin zafer."
Zafer ağzı kulaklarında çıktı odadan.
Halim ağa yanında oturan oğluna döndü.
"Sen ne dersin bu işe Serkan?"
Serkan kardeşini düşününce alaycı bir gülüş koyuverdi.
"Bilmemize izin veriyor baba"
Halim'in aklındakiler döküldü Serkan'ın dilinden.
En azından tanıdık bildik biri değildi ilgisini çeken. Kaybolursa etkilemezdi Halim ağayı.
**
Didar odanın içinde volta atıyordu Yelda gittiğinden beri uykusunu alamamıştı. Neden telefonu onda unutmuştu ki?
Yaptığı hata aptallık derecesindeydi.
Rehberinde ki herkes için endişeli olmasına neden olmuştu.
Ekrem amca iyidir. O amca diye kayıtlı mesajlaşmaz sadece sohbet ederiz.
Kim kalıyor geriye?
Barış?
Hayır o yurt dışına çıktı yakın zamanda msj atmaz.
Tuna ise benden küçük. Dikkat eder mi buna acaba?
Aklına geldiği isimle olduğu yerde dondu.
"Sarp!"
Sarp ve Görkem ikisi tehlikede özellikle sarp'ın attığı mesajları gördüyse...
Görkem sosyal medyada her paylaştığı paylaşımın altına yorum yazar beğeni atardı.
On üç yıllık kocasını tanırdı Didar. Durmayacaktı.
Nasıl bu hale geldiğini bilmiyordu ancak eğer odasına geldiyse ona gözlerini dikmişti.
Evlenmeyi zaten düşünmüştü kararını vermişti oğlu için o yüzden ilgisini çekmek o kadar korkutmamıştı kendisini.
Ya çevresi ?
Tehlikedeydi(!)
Aklına gelen kararla Yelda'nın odasına gitti.
"Şssst.. Yelda kalksana"
Uyku semesi gözlerini açtı "ne var ya Didar?"
"Bana telefonu ver işim var"
Didar komidinin çekmecesinden telefonu sorgulamadan çıkarıp kıza verdiği gibi kafası tekrar buluştu yastıkla.
Yelda'nın tavrına bir süre boş boş baktı.
Bu denli dünyadan habersiz uyumak...
Sadece bu kızın yapabileceği bir şeydi.
Kafasını iki yana sallayıp çıktı odadan. Başta kendi numarasına msj atmak istedi. Ardından bu fikirden vazgeçti.
Telefonu parçalamış yada fırlatıp atma ihtimali de vardı.
Ezbere bildiği telefon numarasını tuşladı.
"Korumaları gönder"
Yazdığı mesajı tekrar sildi. Tamam oraya girmek kolaydı da bu konaktan çıkmak?
Vazgeçti.
"Bu gece gelir misin?"
Bu da olmaz. Onu harekete geçirecek bir şey gerekiyordu.
Mesajı umursamayabilir hatta ayak diretebilirdi.
"Telefonumu geri getir. Hemen!"
Son mesaja karar kılarak gönderdi mesajı Didar.
Onu biraz sinirlendirmiş olacaktı ama çevresindekilerin yaşaması için gerekliydi.
Odasında yatağın üstüne otururken yastığın altına koyduğu bıçakla bekledi.
Ekmek bıçağı hiç olmayan savunmadan daha iyiydi değil mi?"
***
Sarp sosyal medya hesaplarını gezerken çok nadir kullandığı diğer telefona mesaj sesi geldi.
Bu telefonun numarasını bilen beş kişiyi geçmezdi.
Önem derecesi büyüktü. Telefonda ki kısa mesajı okurken kurşun gözlerinden cılız bir ışık geçti.
Tek kaşını kaldırıp uzun süre sonra nadiren yaşadığı şaşkınlık duygusunu tattı.
"Küçük kedi... "
Fısıltısı bir dua gibi çıkmıştı.
Dudakları yukarıya doğru kıvrılırken heyecan kalbini ele geçirdi.
Babasının bile bulamadığı telefon numarasını bulmuştu.
"Telefonumu geri getir. Hemen!"
Emir vaki mesaja kıkırdadı.
"Beni çok özlemiş"
Odadan çıkarken telefonu gizli kasasına itina ile yerleştirdi.
Bu şey önemli olmalı.
Kırmadığına sevindi Parlas. Küçük kedi için önemli olan birşey çoktan onun ellerindeydi nasıl önemsemesin?
Didar'a olan ilgisini kendi kelimelerine dökülmüş şekli ile konuştu geceye.
"Her baktığında daha ilgi çekici... Sanki bir matematik denklemindeyim. Cevaplar karşımda ancak hiçbiri doğru değil"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miram'ın kızı
ChickLitGenç bir kızdı masumiyetini çaldılar! Bir kadın oldu. Ve kadındı artık o kara gecede bir çığlık, kaldırıma yağan yağmur. Kadındı ıssız sokaklarda ki hıçkırık sesi Kadındı Beyaz ipekte ki Kanlı leke Kadındı İpe geçirilmiş ölümde ki soğukluk kadındı...