Deniz, Derin ve Mira... Onlar Lanet Olasıcalar... Kötü bir çocukluk, kötü bir aile... Ama her şeye rağmen güçlü ve mutlu olan 3 arkadaş... bu onların hikayesi. Ve hiç olan hayatlarının hiçliğini dolduracak 3 genç adam... Savaş, Ateş, Doruk. Bu onlar...
Tenefüs zili çalmış, 2. Ders bitmişti. Deniz kantine gidiyorum diyip yanımızdan ayrılırken ben Mira 'ya dönmüştüm " Gel tuvalete gidelim" başıyla onay verince tuvalete doğru yol aldık. Tuvalete girdiğimiz de okulumuzun peynirlerinden olan bir kız vardı ona küçümseyici bir bakış attıktan sonra Mira'ya dönüp "Giriyorum bekle çileğim" dedim, ve tuvalete girdim.Bu arada bizim birbirimize taktığımız lakaplar var Mira: Çilek, Deniz: Deniz Kızı ve ben Derin: Kelebek, birbirimize boyle hitap eder, başkanın bize boyle seslenmesine izin vermeyiz.
Ben bunları düşünürken bir bağırma sesi duydum bu Mira'nın sesiydi? Hemen tuvaletten çıktım, okulumuzun peynirleri Mira'ya saldırıyordu. 2 kız Mira'yı tutarken, tuvalete geldiğimizde gördüğüm kız ise Mira'ya vuruyordu. Hemen o kızı kendime çevirip bir tokat attım, salak kız bir tokatla yeri boyladı! O sırada Mira onu tutan kızlardan birini yeri sermiş üzerine çıkmıştı, bende hemen diğer tutan kızın yanına gittim ve boğazından tutup havaya kaldırdım. Çok sinirlenmiştim, onlar Mira'ya nasıl dokunur!? Ben hala kızı havada tutuyordum, nefes alması yavaşlamış ve yüzü kıpkırmızı olmuştu ama bırakmayacaktım. Mira yerdeki kızı bırakıp yanıma geldi "Derin bırak kızı ölücek!" Dedi. Ama dinlemiyordum onu çünkü yine aynı şey oluyordu... Öfke kontrol bozukluğum vardı ve ben yine kendimi kontrol edemiyordum. Mira kulağıma yaklaştı ve "Rüya" dedi anında ellerim çözülürken Mira kolumdan tutup beni tuvaletten çıkardı ve bomboş koridorda sınıfa doğru yürüyorduk, zil çalmış olmalıydı.
~
Kapının önüne geldik Mira derin bir nefes alıp kapıyı tıkladıktan sonra kapıyı açtı, sıramıza doğru giderken Mira "Özür dileriz hocam." Dedi. Hoca tam birşey diyecekken sınıf kapısı çaldı içeriye nöbetçi öğrenci girdi direk bakışları ben ve Mira üzerinde durmuştu "Hocam kusura bakmayin dersi böldüm ama Müdür Bey Derin ve Mira'yı çağırdı" Dedi, hoca kafa salladı ve bize "Ne yaptıysanız yine! Neyse çıkın hadi." Dedi. Mira'yı kolundan tutup hadi gidelim dercesine rahat bir bakış attım ve sınıftan arkamdan gelen Mira'yla beraber çıkıp müdür odasına yol aldık.
Kapıyı çalmadan direk içeriye girdim, sevgili müdür beyciğimizin bakışları altında onun deri koltuklarına kendimi rahatça bıraktım. Mira da odaya girmiş fakat ayakta duruyordu. Müdür beyciğimiz bakışlarını bana yöneltti ve "Ooo Derin hanım 2 gündür gelmiyordunuz, özledik sizi" dedi alaycı tavrımı yüzüme takınarak "Bende hocam ya acaba bu odada özel ders mi alsam ne dersiniz?" Diye sordum. Ama sevgili müdür beyciğimiz bana cevap vermek yerine kafasını havaya kaldırdı ve bir şeyler mırıldandı. Bu sefer başını Mira'ya çevirdi "Okuldan atıldınız!" Mira'nın gözleri şaşkınlıkla büyüdü ben de şaşkınlıktan kaşlarımı çatmış ve ayağa kalkmıştım. "Hocamdinlemediniz bile!" Dedi. "Dinliyecek bir tarafı yok. Okuldan atıldınız." "Sizin okulunuza kalmadık zaten" dedim. "Terbiyesiz. Başında anne olmayınca tabi!" Işte bunu demeyecekti.. "ANNEM HAKKINDA KONUŞMA! TERBİYE SEVİYEM SİZE KALMADI!" Hemen odadan çıktım ve sınıfa gittim kapıyı yine az önceki gibi çalmadan açtım, sırama gidip çantamı aldım o sırada dersi anlatmayı bırakan hocamız konuştu " Ah yoksa okuldan mi atıldın tatlım hıh?" Başımı hocaya çevirdim ve bağırarak "Alın okulunuzu götünüze sokun!" Dedim Ve hemen sınıftan çıktım, okuldan çıkıp sokağın kenarına park ettiğim siyah porshce'me atlayıp gaza bastım şuan tek istediğim yalnız kalıp sakinleşmekti.
~
Derin'in arabası:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arabadan indim ve derin bir nefes aldım, burası benim cennetimdi... Uçurum kenarıydı ve üzerinde 3 büyük ağaç vardı... o kadar güzeldi ki... altımda deniz üstümde ise gökyüzü... Her zaman yaptığım gibi ortadaki ağacın önünde oturdum, kulaklıklarımı çıkardım ve kulağıma taktım. Müzik sesi kulaklarımı doldururken sırt üstü uzandım ve sadece şarkının sözlerine odaklandım...
"Kanar gibi yaramı dağlarım, yanar içim yine de saklarım..."
Gözlerim kapanırken şarkının nakaratı duydum;
"Öyle dertli dertli bakma, gören olmaz gören olmaz..."
Selamlar! İlk bölümüz hayırlı olsun:) ikinci bölüm birazdan! aşağıdaki küçük yıldızabasmayı unutmayın🖤 Kelebek🦋
