12.bölüm.

474 28 54
                                    

Media: İkizlerimiz🌊

Deniz Ulu'nun ağzından :

"Yaa ağlıycam ama şimdi" dedim ağlamaklı çıkan sesimle.

"Kızım ne yapabilirim bitmiş"

"Ne demek ne yapabilirim bitmiş Rasim abi. Sen bilmiyor musun benim çilekli Sütsüz güne başlayamadığımı"

"Üzgünüm Deniz yallah Arabistan'a" Rasim amcanın bu sözü üzerine.

"Kafa adamsın Rasim amca" dediğimde sağ elini kalbine vurup "Eyw Deniz bacı" dedi. Arka bahçeye gidip kızları aradım.

-Ya Kelebek, inanabiliyor musun çilekli süt kalmamış.

-Ne, nasıl allahım dünyanın sonu mu geliyor.
Dedi Çilek.

-Sen nerdesin iguana götü.
Diye bağırdı Derin.

-Bağırma bana be, arka bahçedeydim.

-İyi acele et.

-Ok

Derinle ve Mira ile geçen anlamsız konuşmamızın ardından gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Gözlerimi açtığımda tam önümde çilekli süt vardı. Elin sahibine baktığımda gözlerim kocaman olmuştu.

~

"Ya öyle işte Deniz kızı" aslında muhteşem biriydi. Zevklerimiz, tercihlerimi, hobilerimiz neredeyse hepsi aynıydı.

"Ben sevemem sarışın" dedim pat diye. "Mavi gözlü erkekleri de sevmem" bu dediklerim üzerine gülümsedi.

"Lider olmamın sebebi güçlü olmam aslında" dedi bir çırpıda. "Ben arkadaşlarımın arasında en az göze çarpanım bu yüzden benimdir belki"

"Sen aslında çok özel bir adamsın" dedim bir çırpıda. "Çilekli süt için de teşekkürler bu beni çok mutlu etti"

"Rica ederim, senin için değer." sıcacık bir gülümseme yayıldı dudaklarıma. Allahım ne olur olmasın.

~
"yüzünü bile görmek istemiyorum, yoluma çıkmasan iyi edersin.
Sözlerim sana ağır mı geldi?
Kalbini mi kırdım afedersin"

Mahmutla bağıra bağıra söylediğimiz şarkı ardından biri akıllı tahtadan slow bir şarkı açtı.

Burak Derini kaldırdı ve dans etmeye başladılar. Mira ve Osman da kalkınca Mahmuta baktım.

"Bu dansı bana lütfeder misiniz leydim"

"Tabiki de sör"

Biz dans ederken öğle arasının 1 saat olmasına sevinmiştim. Doruk sınıfa girince Mira'ya baktı ve sinirle sırasına oturdu. Elimle Doruğa gel gel işareti yapıp Mahmutu bıraktım. Dorukla dans ederken vakit kaybetmeden konuşmaya başladım.

"Mira'ya aşık mısın?"

"Şey yani ben, aslına yani bilemiyorum belki de"

"Lan lafı geveleyip durmasana, aşıksın işte"

"Aşığım amına koyim, bitiyorum Mira'ya. O öyle bir kız ki bir kere gören 10 kere daha görmek istiyor onun için ben hepsinin ağzına gözüne sıçmak istiyorum." gülerek baktım ona, annem de babama bakan kadınlar için aynısını söylüyordu. Osman'a ve Mira'ya yaklaşıp gülerek.

" Eş değişimi yapak lan turşu lar"

Osman la vakit kaybetmeden dans ederken Osman gözlerimin içine baktı. "Deniz sen çok özelsin, tıpkı bir deniz kızı gibi"

"Osman sakın, lütfen bana bir daha öyle söyleme kızlar hariç kimsenin bana öyle söylemesini istemiyorum. Ayrıca sen de öylesin çok özelsin birlikte olucağın kız çok şanslı"

"Deniz ben sana" ay sıcak mı oldu burası, ne dersiniz.

"aay ben gidiyim de bir su içmiyim ayol yoruldum" dedim gülerek.

Rüzgar yanıma yaklaşarak bileğimi tuttu, allahım lütfen bu bir kabus olsun. Savaş yanıma gelip.

"Dans edelim mi Deniz?"
Diye sorduğunda tam kalkıp dans edicekken Rüzgar

"Deniz benimle edicekti dans."

"Deniz onunla dans etmek zorunda değilsin." dedi sinirle.

"Savaş öğle yarısının neredeyse hepsini beraber konuşarak geçirdik, onunla bir dans etsek sorun olucağını düşünmüyorum." dediğimde tamam anlamında kafasını salladı. Biz rüzgarla dans ederken gözlerinin içine bakıp bir çırpıda konuştum.

"Bana bu kadar yakın olma, benimle dans etme. Kafamı karıştırmana izin vermiycem Rüzgar, ayrıca sen sarışınsın. Ben sarışın sevmem."

"Ne konuştunuz yarım saat boyunca" dedi sinirle. "Seni ilgilendirmez Rüzgar" sağ eliyle önüme düşen saç tutamını geriye attı. Bunu gören Savaş Rüzgara sert bir yumruk attı. Bunun üzerine Ateş Yiğite. Doruk da Barışa sert yumruklar atmaya başladı. Derin ve Ben öğretmenler masasının üstüne oturmuş onları izlerken Mira endişeyle tırnaklarını yiyordu. Bir an kavganın hiç bitmiyceğini hissettim.

Derin dayanamayıp Ateşin yanına gitti ve. "Ulan öküz, yüzün gözün dağıldı, tipin kaydı bari dur da çocuğun yüzü tanınıcak durumda olsun." onun bu sözleri üzerine Savaş benim, Ateş Derinin kolundan çekiştirirken Doruk Miranın elinden tutup çekiştiriyordu.

"Doruk kadar nazik olamaz mısınız allahın öküzleri" diye bağırdık Derinle aynı anda. Sonra birbirimize bakıp yine aynı anda. "Yaa kanka yine aynı anda konuştuk" dedik gülerek. Bunun üzerine tekrar gülüp Savaşa döndüm. Bizi çoktan bahçeye çıkarmışlardı bile. Bakışları gülüşüme kayarken sinirle kafasına vurup.

"Höst ulan"

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın!
Seviliyorsunuz!❤
Deniz kızı 🧜🏻‍♀️

LANET OLASICALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin