Deniz, Derin ve Mira... Onlar Lanet Olasıcalar... Kötü bir çocukluk, kötü bir aile... Ama her şeye rağmen güçlü ve mutlu olan 3 arkadaş... bu onların hikayesi. Ve hiç olan hayatlarının hiçliğini dolduracak 3 genç adam... Savaş, Ateş, Doruk. Bu onlar...
Hızla antidepresanı ağzıma attım ve pet şişeden suyumu içtim. Mahmut hızla yanıma gelip
"Ne içtin sen kız öyle" diye sordu. "Ağrı kesici içtim, biraz başım ağrıyordu da" dedim telaşla. "Peekii" dedi ve kantin sırasına girdi. Bir kaşarlı tost ve 2 çilekli süt alıp yanıma geldi. Kaşarlı tostu ağzına tıkarken çilekli sütü bana uzattı. Yan yana sütlerimizi içip ilerlerken kolumdan tutulmamla sürüklenmeye başladım.
"Hey hey, koca adam bırak beni" dedim sinirle. Okulumuzun bad boyu Çağrı beni sürüklüyordu.
Boş bir sınıfa geçince durdu ve beni duvara ittirdi. "Ne Oluyoruz be, sen hayırdır oğlum" dedim sinirle
"Birine söyledin mi" diye sordu sinirle.
"Evet yaydım bütün okula senin iğrenç Pelin hocayla yiyiştiğini. Çünkü başka işim yok benim. Hasbinallah ya mala bak"
"Bana bak seni fena-" dediğinde sinirle "Ne yaparsın lan dingil. Hayırdır sen? Bi tarafların kalktı 2 günde" sinirle bağırırken elini kaldırdı. Tam bana vurucakken bileğini tuttum. Benden günah gitti.
~ Kapıdan giren Çağrıyla birlikte Burak"Bu halin ne lan" diye bağırdı ve kahkaha attı. Yüzü gözü morluk içinede olan Çağrı bana göz kırptı ve sırasına geçti.
Bana ! BANA GÖZ KIRPTI! O DİNGİL BANA GÖZ KIRPTI!
"Sen tekrar dayak istiyorsun herhalde" dedim hışımla ayağa kalkarken. "Ne o Deniz beni tekrar mı dövücek sin" bu söylediği üzerine bizim kızlar kahkaha atmaya başladı.
"İşte benim kızım be" Dedi Rüzgar. "Senin kızın?" "Senin kızın?" Savaş la aynı anda aynı soruyu sormuştuk. Umursamadan Rüzgara döndüm.
"Salak değilseniz denize aşık olduğumu anlamışsınızdır herhalde.
" Ben anlamıştım"dedi derin gururla. Herkes ona anlamsızca bakınca. "Alkışlasanıza lan" diye bağırdı. Herkes alkışlarken Ateş ve ben Derine bu olmamış bakışı atıyorduk.
Hadi çık işin içinden şimdi Deniz Ulu.
~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kapıyı açtığım an olduğum yere çakıldığımı hissettim. O konuşana kadar kendime gelememiştim.
"Sürpriiiizzz" diye bağırdı bi an.
Bana hızla sarılırken kulağıma fısıldadı. "Beni özlemedin mi ikizim?" Hiçbir tepki veremiyordum. İçeriye ilerlediğinde Buğrayla karşı karşıya geldi.
"Ne o aşkım, geldiğime sevinmesin mi?"
Mira Soyhan'dan devam
Deniz kapıyı açmaya gittiğinde "sürpriiiz" diye bi ses duydum bu ses çok tanıdık geliyordu. O sırada içeri girip abime baktım şoktan birşey yapamıyordu baktığı yere baktığımda okyanusu gördüm "Ne aşkım, geldiğime sevinmesin mi?" Hemen abimin önüne geçip "Sana ne geldiğin yere geri dön seni burda istemiyoruz" dedim ve hemen okyanusu kolundan tutup kapıya doğru ittirdim "Bırak beni buğra birşey desene aşkım" okyanusu sinirle yere fırlatıp abime koşup sarıldım. Ama abim bana sarılmıyordu. "Abi" sadece gözümün içine baktı o sıradz yeniden içeri giren okyanusa baktı ve abimin gözleri doldu aynı şekilde okyanusta aynı durumdaydı Ne yapacağımı bilmeden durduk okyanusla aynı anda "İyi misin" abim bana bakmıyordu hızla beni kendinden uzaklaştırdı ve yukarıya çıktı bende arkasından ilerledim ve kapıyı kapatıp yanına oturdum. "Abi iyi misin lütfen konuş benimle" abim gözlerimin içine bakıp "Saçları uzamış" dedi ben şok olmuş birşekilde "Abi lütfen üzülme o sürt-" abim lafımı bitirmeden "Kes sesini mira" "Ama abi..." "Sana kes dedim" "Bunu sende değiştiremessin o bir sürtüktü seni terk ettiğinde sen de bunu iyi biliyorsun nereye bile gittiğini bilmiyordun sen ve seni terk etti sen eskisi gibi oldun bak mutly oldun o sürt-" lafımı bitiremeden abim bana tokat attı. "Kes sesini" pişman olacağını elbette biliyordum. "Peki ABİCİM" abicime vurgu yaparak söyleyip arkama bakmadan kapıyı çarpıp çıktım ve telefonumu aşağıya indim ve okyanus ellerini başının arasına almış ayak seslerini abim sandığı için kafasını kaldırıp baktı ve "Nerde o" "Ne o çok mu merak ettin senin yüzünden abim bana tokat attı sürtük sensiz daha mutluyuz bırak git artık istemiyoruz seni sadece git" Artık ağlamaya başlamıştım ve dayanamıyordum "Mira bir dinlesen anlat-" deniz konuşmadan sözünü kesip "Ben çıkıyorum" diyip arkamdaki seslere aldanmadan kapıdan çıktım kapıdan çıkıp koşmaya başladım ne yapacağımı bilmeden o an aklıma doruk geldi sadece o kalmıştı telefonumu açıp Hebeleş maymunu aranıyor "Alo" ağlamaya başladım "Mira iyi misin" "Değilim doruk lütfen yanıma gel dayanamıyorum" "Tamam güzelim sen bana konum at geliyorum" "Tamam" telefonu kapatıp doruğa konum attım ve beklemeye başladım.
Doruk Kayaer'den devam Ateş ve savaş'la bara gitmek için hazırlanıyorduk telefonumun çalmasıyla telefonumu aldım Mira'm arıyor yüzümdeki aptal sırıtmayla telefonu açtım ve "Alo" telefondan ağlama sesi geliyordu "Mira iyi misin" ağzından hıçkırık kaçtı "Değilim doruk lütfen yanıma gel dayanamıyorum" "Tamam güzelim sen bana konum at geliyorum" güzelim dediğime savaş ve ateş merakla bana bakıp ne oldu gibi kafa sallayına parmağımı bi dakika gibi gösterdim ve mira o anda "Tamam" diyip telefonu kapattı "Benim gitmem lazım mira ağlıyordu" ateş merakla bana dönüp "Hayırdır oğlum" sırıtıp "Hayır abicim hayır" arabamın anahtarını alıp çıktım ve konum attığı yere gittim. Konum bi bardı siktir ne işi vardı ki onun orda arabamı hızlandırıp konum attığı yere geldim mira bar sandalyesinde oturmuş shot atıyordu yanına gittim ve hafifçe sarstım bana baktığında gözleri doldu "Doruk bana tokat attı o kız için" kim atmıştı ki "Kim tokat attı güzelim" "Abim"deyip daha çok ağlamaya başladı kendime çekip sarıldım "Doruk sen de bana vurma tamam mı" sanırım sarhoş olmuştu ve saçmalıyordu "Ben sana vurmam güzelim" "Doruk" "Hı" "DORUUKK" kendime gelip "Efendim güzelim" "Ben seni çok seviyorum" ohaaaa beni seviyooo mira beni seviyo.... biraz durup düşündüm belki sarhoştur diye yüzüne baktığımda uyuduğunu gördüm mira'yı alıp buğralara gitmeye başladım. Aklıma gelen fikirle miranın fotoğrafını çektim ve anlını öpüp yola devam ettim
Vardığımızda mira hayla uyuyordu kucakladığımda biraz haraket etse de uyanmadı ve eve doğru yürümeye başladık.
