Deniz, Derin ve Mira... Onlar Lanet Olasıcalar... Kötü bir çocukluk, kötü bir aile... Ama her şeye rağmen güçlü ve mutlu olan 3 arkadaş... bu onların hikayesi. Ve hiç olan hayatlarının hiçliğini dolduracak 3 genç adam... Savaş, Ateş, Doruk. Bu onlar...
Sinirle Miranın kolunu tuttum ve dişlerimi sıkarak sert çıkmasına özen gösterdiğim sesimle
"Bu mu yani? Derin mi olacaksın başımıza?"
"Deniz" dedi sinirle, haklılık payı fazla da olsa bu kavga okuldan atılmalarına yol açmıştı ve ben sinirlerimi kontrol edemiyordum.
"Ne Deniz ne? Okuldan atıldınız farkında mısınız?"
"Deniz bir du-" Derinin lafını kesen benim sert ve öfkeli sesimdi.
"Siz hiç konuşmayın Derin hanım, sen konuştukça benim sinir seviyem arşa çıkıyor"
"Amaan ne kastın be Deniz başka okula gideriz olur biter" dedi sıkılmış bir tavırla.
"Paşamıza bak hele, kızım okul değiştirsen ne yazar, orda da başımıza iş açacaksın bıktım senin şu olaylarından" dedim bir çırpıda.
Gözlerimin içine bakmıştı bir süre, kırılmıştı işte. Onu bu dünyada bir tek ben ve Mira kırabilirdik herhalde.
Biz böyle durumlarda eve gider 3 saat konuşmazdık. 3 saatin sonunda da Derin hiçbir şey olmamış gibi konferans yapar bize dedikodu anlatırdı.
~
"Öyle yani belliydi zaten bu Pelinin Cenki aldatıcağı"dedi alayla.
"Hayır ben anlamıyorum başka kız mı yoktu, çocuk bildiğin bile bile, ayrıca sevmeye sevmeye kızla çıktı. Vallahi ben bu erkekleri anlamıyorum." dedim bıkkınlıkla.
Dediğim gibi olmuş 3 saatin sonunda konferans yapmıştık ve neredeyse 2 saattir bütün okulun dedikodusunu yapıyorduk.
"Çilek, Kelebek öptüm sizi malum yarın okulum var. Tabi siz atıldığını için gitmiyorsunuz ben de bir yolunu bulup kendimi attırıcam. Bana şans dileyin." dedim. Mira kahkaha atıp
"Bol şans deniz kızı, sen başarırsın"
"Sana güvenimiz tam Deniz başar bunu" onların bu sözlerine gülüp telefonu kapattım ve kendimi yatağa bıraktım. Yarın ekşınlı bir gün olucaktı ve benim uyumam gerekiyordu.
~
"Ve gök ağladı her sabah, ben kayboldum yeniden"
Şarkının sözlerini mırıldarken bir yandan da hazırlanıyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üzerini değiştirip siyah converse'lerimi giyindim. Üzerime ceket almaktan vazgeçip cüzdanımı ve anahtarlarımı çantama attım. Siyah sırt çantamı tek omuzuma atıp telefonu aldım ve arabama bindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Okula geldiğimde bahçedeki insanların gözleri beni bulmuştu. Dün olanlar okulun dedikodu sayfasında paylaşılmıştı büyük ihtimalle, bugün bir yenisini yazmaya hazır olmalılardı. 11.sınıf bizi zorlamıyordu,bizi okuldaki kaşarlar hatta Derin'in değimiyle peynirler zorluyordu.
Okulun kaşarlar gurubunun lideri olan Merve başlarında bayrak sallıyordu.
Telefonuma gelen mesajla gülümsedim.
Kimden:Çilek🍓
-Başarabilirsin Deniz kızı Jwnyznszwyz
Telefonumu kapattım ve okulun içine doğru ilerledim. Kolumdan tutulmamla yerimde durdum. Merve ve orkestrası arkamda havlıyorlardı.
"Ne o Denizcik, kankaların gidince tek mi kaldın?" dedi cırtlak sesiyle.
"Aman allahım bu ne iğrenç bir ses" dedim alayla, sesiyle dalga geçilmesinden nefret ediyordu.
"Bana baksana sen" diyip ellerini saçıma doğru götürdü. Anında ellerini tutup geri ittirdim.
İşaret parmağımı kaldırıp
"Sakın bir daha saçıma dokunmaya çalışma!" saçımla ilgili güzel anılarım yoktu.
Bana tokat atıcakken elini ters çevirip geriye ittirdim. O yere düşerken diğer kızlara kavgaya başlamak için işaret ettim ve üzerime gelmelerine izin verdim.
~
"Ben dedim ki Deniz zekidir, Derin ve Mira gibi olmaz. O kendini kurtarır. Ama yok senin de onlardan farkın yok." dedi okulumuzun müdürü Fuat amca.
"Fuat amca biraz sakin olur musun?"
"Sakin olamam Deniz hanım, bu kadar sana ve arkadaşlarına çok fazla tahammül ettim zaten. Buraya kadar sen de atılıyorsun. Babası olmayan çocuktan nasıl terbiye bekleyebilirim ki? "
"Sakın" dedim elimi kaldırıp. "Sakın babam hakkında konuşmayın, tek yaptığınız insanların ailevi konudaki eksiklerini yüzüne vurmak bundan başka yapabildiğiniz bir şey yok değil mi?! Sizden de sizin gibilerden de nefret ediyorum."
Hızla kapıyı çarparak dışarı çıktım ve derin bir nefes verdim. Artık bu okulla da bir işim kalmadığına göre yeni okulumuzu öğrenmek için müdür yardımcısına gidebilirdim.
Kapıyı tıklattım ve içeriye girdim.
"Hocam gelebilirim değil mi?" dediğimde gülerek karşılık verdi.
"Evet. Elbette,sorun nedir? Az önce atıldığını duydum."
"Evet hocam ben de onun için gelmiştim, kızların ve benim yeni okulumuzu öğrenmek için."
Berna hoca birkaç numarayı tuşlayıp telefonu kulağına götürdü. Telefonun arkasındaki kişiyle konuşması bittikten sonra kapattı ve umutsuz bir şekilde bana baktı.
"Karahan Erkek lisesi, müdür bilerek böyle istemiş. Umutsuz vakalar lisesi."
