Bölüm 6: Yardım Çağrısı

1 0 0
                                    















21.Eylül.2003

Pazar


Oturduğum sandalyeden kalkıp kağıdı yukarıdan görmeye çalıştığımda düz görünmeyen çizgi yüzünden pes ederek kalemi masaya attım. Hangi açıdan denersem deniyeyim bu sefer çizmeye çalıştığım yüzün çene kısmını yamuk yapıyordum. ''Sonunda pes ettin mi? Kalktığından beri bununla uğraşıyorsun sıkıntıdan bayılacağım.'' Tam tepemde uzanan May'ı görebilmek için kafamı yukarı kaldırdığımda süzülerek yatağın üzerine gitti. ''Ama ona bu sefer daha farklı bir resim hediye etmek istiyorum.'' Sandalyeye geri oturup masayı tuttuğumda yaklaşabilmek için kendime çektim. Silmekten yıpranmış kağıdı yırtmamaya özen göstererek temizlediğimde bu kez bacaklarımın üzerine oturarak çizgilerimi daha yukarıdan görmeye çalıştım. ''Gerçekten çok bunaldım. Yüzyıllık hayatımda daha önce hiç bu kadar gereksiz bir uğraş görmemiştim.'' Çenesini omzuma koyarak beni izlemeye başladığında topladığım saçımdan düşen tutama üfleyip gözümün önüne gelip gitmesini sağlıyordu.

''Neden bu kadar çabalıyorsun ki? Verdiğin resimleri çöpe atıyor da olabilir.'' Elimi kağıdın üstüne koyarak çizeceğim yüzün boyutunu ölçmeye çalıştığımda kollarını enseme dolayarak önüme geçti. ''Ne kadar konuşsam da devam edeceksin değil mi?'' Şeffaf bedeni sayesinde tamamıyla görüşümü kapatsa da kağıdı açık mavi bir rengin ardından çizebileceğim kadar net görüyordum. ''Ben içeri gidiyorum.'' Benden uzaklaşıp yana kaydığında duvarın içinden geçmeden önce sıkıntıyla homurdandı. ''Lalrozda gezmek bile bundan daha eğlencelidir.'' Normalde bu sözlerine karşılık verir hatta onunla saatlerce tartışırdım ama bugün buna vaktim olduğunu sanmıyordum. Elimi kağıdın üzerinden çekip yüzünün şeklini iyi çizdiğime emin olduğumda zaferle gülümsedim. ''Kesinlikle öncekilerden daha iyi.'' Beklemeden ufak gözlerini çizmeye başladığımda önceden ve daha çabuk yaptığım kendi yüzümle aralarında belli bir boşluk bırakmıştım.

Aslında ona her zaman resim çiziyordum; ders aralarında, öğle yemeğinde ya da evde. Çoğunlukla derslerimi bitirdiğim anlarda babamın kullandığı arka odaya çekilir, o rengarenk boyalar ve fırçalarla uğraşırken çalışma masasına oturup bir şeyler karalardım. Bu resmin diğerlerine göre daha özel olmasının sebebi ise bir geçmiş olsun hediyesi olarak yapıyor olmamdı. Onu fayansın üzerine sıçramış kan damlalarının ortasında duvara yaslanmış bir halde gördüğümden beri ellerimi yıkayıp duruyordum. Çok korkmuştum, gerçekten de gözlerinin titrediğini görmesem öldüğünü bile düşünecektim. Eğer May yanımda olmasaydı asla çabucak kendime gelip onu revire yetiştiremezdim.

Heun Eonni onun durumunun pek de kötü olmadığını öncekinden iyi bile göründüğünü söylediğinde oldukça şaşırmıştım. Onu ilk gördüğümde kıpkırmızı olan yüzü bekledikçe gözünün altında oluşan ufak bir morluğa dönüşmüştü. Tüm suratı şiş dururken dudağının üstünde ve kafasının arkasında Heun Eonni'nin oldukça zorlanarak tentürdiyot sürdüğü çizikleri vardı. Bu iyi durumuysa kötü olan nasıl görünebilirdi? Onunla konuşmam gereken şeyleri tamamen unutmuş olsam da yanında kalıp yaraları sarılana kadar beklemiş elimi sıkmasına bile izin vermiştim. Canının yandığını anlayabiliyordum ve kendimi bundan biraz sorumlu hissediyordum çünkü daha erken orada olabilirdim ama katlarda çok vakit kaybetmiştim.

Bozuk 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin