Bölüm 10: Ona Zarar Verirsen Seni Döverim

2 0 0
                                    















16.Ekim.2003

Perşembe


Katlanabilir iki sandalyenin arasına sıkışmış çöpü çıkarmaya uğraşırken alnında biriken teri tişörtünün koluyla sildi. Başka bir sınıfla beraber temizlik yaptıkları için her şeyin daha kolay olacağını düşünmüştü ama beden eğitimi dersi için ayrılan bina sandığından daha tozluydu. Her eğildiğinde dolan burnunu çekmek zorunda kalıyor, yine de gitmeyen kaşıntı yüzünden rahatsızca suratını kırıştırıyordu. ''Angel, nasıl gidiyor? Üst katı temizleyebildin mi?'' Merdivenlerle uğraşmak yerine kapalı sandalyelerin arasındaki boşluklara sıkışarak yukarı çıkarken sıranın ona gelmesini ve çöp poşetini alabilmeyi bekliyordu. ''Sayılır.'' Çok fazla yiyecek ambalajı olmasa da içi toz dolu olan poşetin açık ağzını kapatarak onun alabilmesi için diğer tarafına geçirdi. ''Sen poşeti al, ben şuradaki çöpü alıp geleceğim.'' Sadece başını sallayarak oradan ayrılırken çöp torbasını sürükleyerek uzaklaştı.

Dikdörtgen şeklindeki enine uzun olan bu ufak yapı senelerdir aynı amaçla kullanılıyordu. Beş sıradan oluşan tribünler salonun bir yanını kaplarken diğer taraf ise çoklu bir işlev görerek voleybol, futbol ve basketbol oynanması için uygun; gerekli teçhizatlara sahipti. Son iki dersin ilk saatlerinde çocukların başında duran yetişkinler görev dağılımını yaparak belli bir süre bekledikten sonra ayrılmış, kendilerine ait olan odaya çekilmişlerdi. Aslında sadece arka tarafta bulunan kızlar soyunma odası ile ilgilenmesi gerekirken o işini bitirmiş, boş durmak yerine yardım için ön tarafa gelmişti. Çıkış zilinin çalmasına yaklaşıldığı için çoğu öğrenci görevini bitirmiş kimsenin onlara kızmamasını da fırsat bilerek sahaya dağılıp oyun oynamaya başlamışlardı. Yankılanan gürültü olması gerekenden fazla çıkarken umutsuzca basketbol oynayan erkeklere baktı. Aralarına girip bir süre oynamıştı ama kurallara göre oynamayıp sadece basket atma yarışına girdikleri için oldukça sıkılmıştı çünkü o maç yapmak ile daha çok ilgileniyordu.

Sonunda katlanarak küçücük kalmış plastik şeker poşetini aldığında sandalyelerin arasından çıktı. Merdivenlerden uzaklaşarak tribünün öteki tarafına geçtiğinde aşağı inip ikinci sıraya girdi. ''Bitti mi?'' Çöpü attığında oturaklardan birine elini bastırarak açıp yorgunlukla kendini bıraktı. ''Bitti Mun .'' Koca iki ders saatinden sonra sonunda tekrardan yan yana gelebildiği kendisinin oturduğu yerden bir aşağı sırada olan oğlana baktı. ''Yardım etmemi ister misin?'' Birlikte bir şeyler yapabilecekleri ihtimali onu mutlu ediyor arkadaşının yanında kalıp en azından işini erken bitirmesine sebep olmak istiyordu. Elindeki bezi son bir kez sandalyenin üzerinden geçiren çocuk ise yan tarafa geçip yenisiyle uğraşmaya başlarken başını iki yana salladı. Yardım istemiyordu. Kız zaten sürekli tüm salonda koşturup birilerine yardım etmeye çalışıyordu. Biraz otursa sanki ölecekti, neden asla yerinde duramıyordu?

Yüzüne bile bakmadan verilen cevaba karşılık morali bozulmak üzereyken kendini çabucak toparladı. İleriye bakarak salonun diğer tarafında duvar dibine çökmüş grup ile karşılaştığında üzülmeye bile fırsat bulamamıştı. Dersin başından beri aralarında geçen sözsüz nefret ikisinin de yüzüne yansıdığında sandalyenin iki yanına tutunup parmak boğumları beyazlayıncaya kadar sıktı. Sınıf haricinde okulun katlarını, bahçeyi ya da salonu temizlerken başka öğrencilerle birleşeceklerini zaten biliyordu ama bu neden onlar olmak zorundaydı? ''Gerçekten seni gebertecek gibi bakıyor Jae.'' Gülen arkadaşlarına karşılık espriyi yapan kişiye elindeki topu attığında bacaklarını kendine çekerek bağdaş kurdu. ''Çok komik.'' Bakışlarını kızdan çekip arkası onlara dönük bir şekilde temizlik yapmakla uğraşan çocuğa baktı. Uzun süredir onu okul çıkışlarında bile yalnız yakalayamıyordu. Geldiğinden beri kuyruğu gibi peşinde dolanan kızın bazen onunla birlikte tuvalete bile girdiğini düşünüyordu. Aslında o kendi görevini yapabilmek için soyunma odasına gittiğinde çocuğu yalnız yakalayabilmişti ama bu sefer de büyükler başlarından ayrılmamıştı. Üstelik onun sınıfındaki diğer kızlar da o gittikten hemen sonra çocuğun etrafından uzaklaşmamaya başlamışlardı. Kendi kulaklarıyla duymamıştı ama Yoomin'e bakmaları için diğerlerini tembihlediğine neredeyse emindi.

Bozuk 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin