11.bölüm:Makarna mı o ?

1.3K 62 4
                                    


Ben sevmek nedir bilmem.. Ben sevilmek nedir bilmem... Siyahın diğer anlamıyım ben hayatım iğrenç bir yerde duruyor.. Yada ben hayatımı başka ellere emanet ederek iğrenç yerlere getirtmişim.

Ben güçlü olmalıydım. Başka insanlar bana acıyamaz yada küçüyümseyemezdi! Ki bugüne kadar asla böyle bir durumda olmadı zaten...

Fakat hayatımın hiçbir alanında kendimi bu kadar kötü hissettiğimi de hatırlamıyorum... Ben yenilmiş, tutsak, ve aciz hissediyorum... Bu bana kötü geliyor..

Bu güne kadar hiçbir zaman babam ya da annem yanımda olmadı! Bu saatten sonrada olup olmamaları fark etmez. Kardeşimi tanımıyordum. Tanımak için çok fırsatım vardı fakat ben istememiştim.

Ben insanları her zaman kırdım umurumda dahi olmadı insanları sevmezdim de zaten bir Can bir de Barış vardı yanımda şu güne kadar.

Ama artık Zeynep'inde yanımda olduğunu hissediyorum ve ondan etkileniyorum..Bunu saklamıyacak kadar olgun ve güçlüyüm. Fakat etkilenmemin ne boyutta olduğunu da bilmiyorum. Belki sadece onu yatağa atana kadar sürecek bir durum belkide sadece bir haftalığına yanımda durmasına izin verebileceğim bir etkilenme. Bilmiyorum işte ama öyle sevmek değil ya da hoşlanmak bilmiyorum ve bilmemek canımı yakıyor.

Aslında Zeynep'in düşüncelerini de fazlasıyla merak ediyorum. Acaba benden etkileniyor mudur? yani bence etkileniyordur karizmatiğim yani bir giderim var.

fakat daha da önemli sorunlarımız var. Ben olayları Zeynep'e eksik arz ettiğim gibi Zeynep'te bana yalan söyleyerek anlatmış bence affedilmeyecek bir suç olabilirdi fakat bende ona eksik anlattığım için kızamıyordum. sonuç olarak hala aramızda gizli-saklı olaylar vardı.

Zaten hangi insan ilk tanıştığı insana içini tam anlamıyla dönebilir ki? Bence hiç kimse.

Şimdi Zeynep'le salonda oturmuş gözlerinizi kaçırıyoruz birbirimizden.

Acaba bana nasıl bir yalan söyledi? Tecavüzemi uğradı? Yoksa kendini kurtardımı? Kurtardıysa nasıl kurtardı? Demir neden bu kadar Zeynep'e kızgın?

Aklımda onlarca soru var fakat hiçbirini Zeynep'e soramıyorum.

Fakat onunda bana sorması gereken şeyler olduğunun farkındayım. Bur süredir ne zaman konuşmak isteyip ağzımı açsam geri kapatıyorum ki aynısını Zeynep'te yapıyor.

"Bak b-ben özür dilerim" konuşmak için kendinde cesaret bulduğunda konuşmaya başlıyor. Fakat ben cevap verecek kadar ne güçlüyüm ne de bunu yapabilecek kadar enerjim var.

"Ne için?" diye soruyorum. Bu konuları konuşmak istemiyorum dur belki de,bilmiyorum.

"Sana yalan söylediğim için"

"Bana yalan söylenmesine alışkınım" diyorum hafif sinirle. Aslında yapmak istediğim bu değildi fakat onun bana yalan söylemesini istemiyordum.

"Sen de bana eksik anlattın ödeştik işte"

" ama ben sana anlatırken belirtmiştim."

"Ne deseydin Kerem ? 'Kerem ben şimdi sana bir şeyler anlattım ama içinde yalan da var' mı deseydim?" diye soruyor Zeynep.

"En azından kandırman gerekmezdi!"

"Seni bir haftadır zor tanıyordum neden sana bir anda bütün gerçekleri söyleyeyim ? " diye soru yöneltiyor bana fakat belkide beni en çok bu kırıyor.

"Haklısın bir haftadır tanıyoruz birbirimize belkide bir haftadan biraz fazla. Çok haklısın Zeynep."

"Bak ben sana anlatamam tamam mı? Hazır değilim"

Seni Sevebilir miyim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin