Seni Sevebilir miyim?

5.Bölüm:Özel bir hediye

 Hayatın kendisinin bir hediye olduğunu düşünen insanlara imrenmiştim her zaman, hayat bir hediye töreni gibiydi. Birileri geliyor sırayla köle gibi dizilmiş insanların önüne hediyelerini koyuyor sanki ve benim önüm boş. Kendimi bir çöp gibi hissediyorum o zamanlarda işte. Hayatınızı çöp olarak düşündüğünüz zaman sadece kafanızı kaldırıp etrafınıza bakın sizi değerli kılacak olan şey yakınlarınızda olabilir. 

 Son zamanlarda fazlasıyla düşünüyorum. Rüyalarıma sürekli Kerem'in girmesi de cabası! Bilinç altım bile bana düşman! Kendime kızmak istemiyorum ama salak olan benim. Ne diye gidip doğum günü partisine kadar kafeye gitmiyorsun? bok vardı da o barın oradaki bank da oturdun. Tamam o bar sabahları kafe olabilirdi ama sen salak mısın? akşam akşam gidersen böyle olu tabii! 

Kerem'le bir haftadır görüşmüyoruz. Belki 1 ay kuralı için belkide işlerimiz yoğun onun içindir? Ama ben artık kafayı yeme raddesine gelmiş gibiydim. Geceleri bana haram oluyordu! Ben bu adama neden güvendim sahi? Ne düşünüyordum güvenirken? Adam beni tanıyınca arkasına bakmadan kaçacak! Sonuçta ben babası tarafından bile aldatılmış biriydim. İlk aşık olduğum adam beni ve abimi terk etmişti. Kerem'den ne bekliyorum? 'Her zaman ve sonsuza dek' sözü falan mı?

 Sabahın erken saatlerinde uyanmam ile birlikte yeniden spor için hazırlanıp aynı rutini devam ettiriyorum. Yürüyerek indiğim sahilde gözler tekrar benim üstümde. Sırf babama inat olması için hala elimi çekmedim bu meslekten yoksa konuşmamı gerektirmeyecek meslekte çoktu tabii ki. 

 Aklıma aşkın gelmesiyle bir an irkildim. Bu nereden aklıma geldi şimdi? Ben aşka inancımı babam sayesinde kaybetmiştim. İmreneceğim bir aşk hayatı da çevremde yoktu. Sonuç. aşk yoktur. Ben aşkla ilgili film izlerken uyuya kalan türdendim bana göre korku filmleri daha mantıklıydı! Sonuçta aşk 'seni seviyorum'dan ibaret olamazdı değil mi? Ben benim alışkanlıklarımı alışkanlık edinebilecek biriyle yapabilirdim sanırım o da aşk olmazdı. Zaten saçmaydı kim ben seviyorum diye deniz'i sever ki? 

Düşüncelerimin saçmalığı beni güldürmüştü. Ben kim aşk kim Allah aşkına? Aşk diye bir şey olsa bu acı çekenlerin düzelmesi lazımdı ilk.

 Eve döndüğümde evin önündeki kutuyla duraksadım. Önemli bir gün müydü bugün? Bildiğim kadarıyla hayır. Kutuyu alıp içeri girdiğimde merakım yüzünden banyoya girememiştim. Kutuyu açtığımda içinden saat çıkmıştı. Kimin gönderdiğini bilmiyorum ama sanırım şu aralar herkes kafayı saate takmış durumda. 

 Saati incelemeye başladığımda saatin dışındaki yuvarlak farklı renk taşlarla çevriliydi. Aynı zamanda saatin içinde ki dört rakam da çok minik taşlarla yazılmıştı. Bu taşları biliyordum. Araştırmayı sevdiğim için taşları da araştırıyordum zaten. Saatte en çok safir kullanılmış. Safir sezgi taşıdır, sezgileri çoğalttığına inanılır. 

 Kim hazırladı bu hediyeyi gerçekten merak etmiştim. Fazlasıyla özeldi ve çok ince düşünen birinin hazırlattığını biliyordum. 

 Kutunun içine tekrar baktığımda bir not olduğunu fark ettim. Notu açtığımda çok zarif bir el yazısıyla karşılaştım.

 'senin için kendim tasarladım. Kabul etmeni çok isterim. Bileğine çok yakışacağını biliyorum.' 

 Kerem S. 

 Bu kadar ince düşünmesi beni gülümsetmişti. İçinde nasıl bir Kerem var bilmiyorum ama nazik erkekleri her zaman tatlıydılar. Fakat bir anda aklıma gelen soruyla duraksadım 'evimi nerden buldu?' bunu kafama takmamaya çalıştım bunu ona zaten sorardım. Duş alıp hazırlandım. yorulduğum için taksi çağırdım. İşe gidip yorucu bir güne doğru yola çıktım. 

 Kerem'den

 Sabah erkenden kalkıp hazırlanıp atölyeye gittim. Saatin hazır olduğunu gördüğümde büyük bir sevinçle hemen kutuyu alarak hazırladığım notu içine koydum. Evinin adresini bilmediğim için dün adamlarıma araştırtmıştım zaten. Evine gittiğimde zile bastığımda açmadığı için kutuya kapının önüne koyup arabayı evi görebildiğim bir yere park edip Zeynep'in hediyeyi alana kadar beklemeye başladım. Terlemiş bir şekilde spor takımıyla evin önünden kutuyu aldığında gülümseyerek arabayı harekete geçirdim. Şimdi şirkete gidip sıkılma vaktim idi.