17.Bölüm:Dengesiz kardeş

894 39 32
                                    


Hikayemize yeni bir isim katıldı siz istediğiniz gibi hayal edebilirsiniz tabii ki ama ben Candice Accola olarak düşündüm. Bu tabii ki size kalmış bir şey kitaplarda insanlar ne düşünürse o olur çünkü :))))

Her şeyin bir başlangıcı vardır. Evren yaratılırken bir başlangıç hikayesine ihtiyaç duyulmuştu, inananlar ve inanmayanlar için. Bir bebeğin dünyaya gelmesi için bir başlangıca ihtiyacı vardır. Anne ve babası tarafından başlatılan bir başlangıca. Bir sırrın doğması için insanların bir başlangıca ihtiyaçları vardır ve sırlar paylaşılmaması gereken ağır yüklerdir. Hayatın devamını başlangıçlar getirir ve her başlangıcın bir sonu vardır. Yaşamımız gibi bir sona ihtiyacımız vardır. Başlangıçları öğrenmemiz için.Her son başlangıcıyla birlikte gelir.

Kerem'den

Selin benim öz kardeşimdi. Beni aramasına şaşırmış olmam içimdeki bazı şeyleri sorgulamam neden olmuştu. Benimle görüşmek istemişti fakat ben ondan kaçmıştım. Telefonda bana ihtiyacı olduğunu söylemişti. Bense ona yardım etmek yerine ondan saklanıyorum.Ne olduğunu merak ediyorum tabii ki ama yinede, iki haftadır kaçıyorum. Haziran ayındayız ve iki haftadır Zeynep'ten de kaçıyorum. Sadece bir kaç kere görüştük o kadar. Bir de onu gizlice takip etmelerim var tabii. Birkaç kerede evine gizlice girip onu uyurken izlemelerim sayılmazsa onu gerçekten görmemişim gibi. Selini de araştırmalarım iki haftadır tam gaz devam etti. Selin'i araştırmak istemiştim ve bir kaç bilgiye ulaşmıştım. Kişisel bilgilerinden bazılarına ulaştım ve devamında birazda özeline girdim. Kimlerle takılır, sevgilisi kim, arkadaş ortamı nasıl? Onu gerçekten merak ettiğimi farkına vardım. Bu zamana kadar inadım ve hırsımdan dolayı görmemiştim. Bu zamana kadar insanlara ne yaptığım farkında bile değildim, ta ki hayatıma bir melek girene kadar. Şimdi kardeşimle yüzleşme vakti olduğunun farkındayım. Kardeşim ne kadar garip bir kelime. Daha önce Can'a ve Barışa karşı kullanıyorum ama, kendi kanımdan olan birine ilk. Benim kardeşim.

Şuan Selin'i aradığımda beni çağırdığı kafeye doğru gidiyorum. Eğer içimdeki o umursamaz Kerem'e ulaşabilirsem o kafeden kalp krizi geçirmeden çıkabilirim belki. Kafeden içeri girdiğimde buranın ne kadar iç açıcı olduğu fark etmiştim. Daha çok neon ve beyaz renge sahipti. Neon renkler bana hitap etmese de Selin böyle seviyor yani galiba o kadar araştırmamı o kadar kapsamlı yapmadım.Yaşayarak öğrenmek istedim galiba. Ne çok galiba diyorum ben son zamanlarda. Son iki hafta da Selinle alakalı, dokuz aydır da Zeynep'le alakalı ne çok galiba diyorum.

İçerinin bu rengine uyum sağlayarak neon pembe bir tişört ve beyaz bir kor giymiş Selin tam karşımdaydı. Saçları yandan örülmüş ve yüzünde çok hafif bir makyaj vardı. Bu sadeliğine rağmen etrafına ışık saçıyor ve parlıyordu. Yüzünde ki gülümseme heyecanlı olduğunu saklamaya yetmiyordu. Karşısına geçtiğimde tam elimi uzatacakken boynuma sarılmasıyla duraksadım. Fazla heyecanlı olmasına rağmen fazlasıyla cesur olan kız kardeşim. Kesinlikle cesaretini benden almış.

''Seni hiç göremeyeceğimi zannediyordum.''

''Beni çağırdın ve geldim. Ne istediğinden bahsedecek misin?'' soğuk konuşmam gerekiyordu. Ona bir anda sıcak davranmam beklenemezdi. Değil mi?

''Bak bana soğuk davranmanı anlıyorum ama ben gerçekten sana çok ihtiyacım olduğu için seni çağırdım.''

''Oturup konuşalım öyleyse.'' konuşmamla birlikte 'ayy' diye bir ses çıkarıp yerine oturduğunda kafamı iki yana sallayıp karşına oturdum.

''Ne konuşmak istiyorsun benimle?''

''Bak aslında aslında konu sadece benim. Babamızın-''

Seni Sevebilir miyim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin