22.Bölüm: Hiç çıkmaz

927 36 28
                                    


Öncelikle merhaba :)

Bu bölümdeki şarkı önerisi için handezeyker 'e çok teşekkür ederim :))))

Bölüm ithafı da zeykergbdelisi ne gidiyor :)))

Keyifli okumalar :))


30. 06. 2015 Bugünün tarihi. Bugün günlerden doğum günü! bugün Zeynep ve benim doğum günüm. Aslında sadece Zeynep'in olarak da düşünebilirim. Fakat kendisi iki gündür şehir dışında. Çekim işleri falan var. Zeynep'i Özledim. Özlemenin de dibine vurdum azıcık hatta götü başı dağıttım ben burada özlemekten. Zeynep bugün akşam dönecek. Arada telefonla konuştuk tabii telefonu Zeynep işim var diyerek kapatacağına ben kapattım. Doğum günü sürprizini biraz abarttığımı biliyorum tabii ki ama bu birlikte kutlayacağımız ilk doğum günü. Ayrıca tanışma yıl dönümümüz gibi bir şey sayılır öyle değil mi? Bu günü her zaman lanetli olarak görmüştüm aslında hiç tahmin etmezdim üstelik bu kadının bende bu kadar yer edeceğini. Aynı evde uyuyacağımızı, ona güvenebileceğimi, ona değer verebileceğimi hiç düşünmemiştim aslında. Kim düşüne bilirdi ki zaten? Doğum günün olarak adlandırılan oysa ki senin lanetin olarak düşündüğün günde sana bir ödül geleceğini? Ya da seni kötü günlerden kurtaracak bir savaşçı, koruyucu geleceğini nereden bile bilirdim ki? Doğum günüm de Zeynep gibi bir savaşçı, bir ödül, kurtarıcı belki de benim için fazlaydı belki de ama o bana gönderilmişti işte. Ben de şimdi onun doğum günü için onu mutlu edeceğim. En azından mutlu etmeye çalışacağım.

Şimdi istediğim her şey tezgahın üstünde duruyor. Pasta malzemelerim. Yanımda da Can, Yağmur, Su, Alya var. Yardım istediğim de itiraz etmeden kabul ettiler. Demir ise bu işler bana yakışmaz cool adamım ben dedi gelmedi yardıma. Geri zekalı! Barış beyin de işleri varmış zaten gelemem dedi. Doğum günün de sadece ikimiz olacağız zaten. Yani tabii ki herkesin katıldığı bir doğum günü partisi hazırlaya bilirdim ama bu özel olmalı. En özel doğum günü olmalı.

''Ne yapacağız Kerem?'' Su'dan gelen soruyla pasta malzemeleriyle bakışmayı kesiyorum.

''Kızlar şimdi siz balonları alıyorsunuz şurada gördüğünüz balon makinesinde hepsini şişiriyorsunuz. Can bana hemen gidip şu küçük davetiyeleri alman lazım. Birde sana mesaj attığım fotoğrafçıya gideceksin oradaki basılan fotoğrafları alacaksın tamam mı? Ha bir de bak benim özel olarak sipariş ettiğim bir kutu var onu almanı istiyorum senden. Su sen mutfakta bana lazımsın.'' Tek nefeste anlattıktan sonra kızlar balonlara bakıyor ve yutkunuyorlar. Can da şoka girmiş gibi bakıyor zaten.

''Kerem, Can'a bu kadar fazla görev vermek zorunda mısın?'' Yağmur her zaman olduğu gibi biricik kocacığını savunuyor. Ama şuan umurumda mı? Hayır!

''Can, sana adresleri mesaj olarak atıyorum. Kerem Sayer' in istekleri dersen zaten anında verirler. Hadi kolay gelsin sana.'' Diyerek telefonumu elime alıyorum ve tüm adresleri nereden ne alınacağını yazıyorum. Can'a mesajı yolladığım gibi kafamı telefondan kaldırıyorum Can hala öylece bakıyor, Yağmur da isyan ediyor.

Aslında bu işleri bu kadar aceleye getirmeyecekdim fakat daha yeni bulabildim fikri. Dün geceye kadar hiçbir şey aklıma gelmedi. Biraz romantik bir sürpriz olacak, hatta fazla romantik bir sürpriz olacak ama biz zaten arkadaş gibi durmuyoruz, e sevgili desen değiliz.

Düşüncelerimden sıyrıldığımda hemen lafa karışıyorum. Her şeyi detaylı olarak anlatmalıyım ki bir aksilik çıkmasın.

''Kızlar, orada iki makine var çünkü renkli balonlar helyum gazı ile dolacak. Zaten renkli balonlar öyle çok fazla değil fark ettiyseniz iki yüz tane bile yoktur. Ama siyah- beyaz olanlar normal hava ile dolacak onlar çok fazla olacak tamam mı? Ve ipler var bakın orada balonlar ve ip renkleri aynı olacak tamam mı? Sakın bir terslik olmasın.'' Alya ve Yağmur'a görev talimatını verince Can'a dönüyorum.

Seni Sevebilir miyim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin