Mia:Yine almışsın yanına fahişeni..!
Daha sözümü bile bitiremeden yüzüme inen tokatla kendimi yerde bulmuştum..
Yine ve yine hak etmediğim davranışlar sergileyen babam..Henüz daha yediğim tokatın acısı geçmeden, bilincim yerine geldiği gibi duyduğum cümleyle yediğim tokatın sebebini pek sebep sayılmasada öğrenmiştim..
"Nerdesin sen.! Çalışmıyor zenginlerle mi sürtüyorsun.."
Duyduğum sözle attığı tokat yetmezmiş gibi eğilip yüzü bana yakın olup hala havada olan eline bakmıştım..Yanlız havada olan eli arkamda bir yeri gösterdiğini fark edince, yerde öylece arkadaki kişiye bakmıştım..Nedense istemsiz beni kurtarmasını istemiştim..İlk defa duymuyordum bu lafları ama ilk defa kendimi çaresiz hissediyordum ve onun beni bu çaresizlikten çekip kurtarmasını istiyordum..
Ben her ne kadar bunu istersemde onun ben umrunda bile değildim..Bana bakan gözlerini cekip şoförüne "sür" işareti yapınca anlamıştım.
Yine yalnızlığımı hatırlayıp, zorda olsa bulunduğum yerden kalkmaya çalışmıştım. Duyduğum tüm sözleri hiçe sayarak.
Tam tamamen ayağı kalkıp, her ne kadar bugün bu evde kalamayacağımı bilsemde evime doğru yürümek için yeltenmiştim. Daha iki adım atmamışken babam dediğim adam kolumdan tutup beni durdurmuştu. Sarhoş olduğu her halinden belliydi..Yavaşça bana yaklaşıp sırıtarak karşısındaki kadını gösterip konuşmuştu.
"Bu gece burda kalmazsın.! Sabah nerdeysen şimdide oraya git..Hadi..!"
Bu adamdan nefret ediyordum. Ama bu gece bende onunla kalmak istemiyordum. Son akşamım olduğunu biliyordum bu yüzdendi bu sabrım.
Hızla kolumu elinden çekip, Hiç kimseyi hiç birşeyi umursamadan eve doğru yürümeye devam etmiştim. Evden içeri girer girmez dolabımın üzerinde duran bavulumu indirip, dolabımda önüme ne gelirse hızla koyup ihtiyacım olan birkac ayakkabı ve bir kac tane kozmetik ürünümü de alıp koymuştum. Olabildigince hızlı oluyurdum çünkü görmek istemediğim manzaralar ile karşılaşmak istemiyordum. Hızla evden çıktığımı gören baba dediğim adama daha fazla benimle uğraşmaması için kısa bir açıklama yapmıştım..
Mia:İş buldum.. Orada kalacağım sana her hafta paranı gönderirim..
Daha fazla hem konuşmanın uzamaması için hemde hesap vermek zorunda kalmamak için hızla evden çıkmıştım..
Çıktığım evdeki kötü ruh halinden kurtulunca dışardaki
temiz hava ciğerlerimi yakmıştı. Kötüydüm.. Daha önce çok karşılaşmıştım bu durumla ve ilk değildi kapıda kalışım evden atılışım..
İçimden ağlamak geliyordu. Deli gibi ağlamak.. Attığım her adıma bir damla göz yaşım eşlik etmeye başlamıştı bile ben fark etmeden. Öyle hıçkıra hıçkıra ağlamıyordum beni dışardan görenlere göre ama bana kalırsa hem hıçkıra hıçkıra hemde soluksuz ağlıyordum içten içe..Bana isyan eden, yanağıma gelmiş bir kaç damlayı naiflikle silmis, arkamdan çekişim ile beni takip eden valizimi zorda olsa taşıyordum. Yürümemi yavaşlatsada engel de olmuyordu bana. Dayanamayıp kendimi de valizide bırakmak istersemde yapmıyordum.. Hani ben güçlüydüm ya.! lYürüyordum ama nereye gittiğim hakkında hiç bir fikrim yoktu..Ne bir kalacak yer nede rahatsız edebileceğim yanlız yaşayan bir arkadaşım bile yoktu.
Yürümeye devam edince sessiz bir sokağa girdiğimi fark etmiştim. Daha doğrusu kendime uyuyacak yerler arıyordum. Arkamdan bir arabanın yavaşça geldiğini yanan farklarından anlamıştım. Oldum olası akşamları yanımdan geçen arabalardan hep korkmuşumdur.
Hem hızlı hızlı yürüyüp, hemde göz ucuyla arkama bakıp, aradaki mesafeyı kontrol ediyordum. Gittikçe yaklaşıyordu..Tekrar baktım göz ucuyla.. Sonra tekrar.. Bu işlemi üçleyince arabanın hemen dibimde yavaşça durduğunu fark etmiştim. Yavaşça inen siyah filmli camın arkasında gördüğüm yüzle, istemsiz derin bir nefes almıştım. Rahatlamıştım..Sanki yıllardır bana güven veren birini görmüş gibi rahatlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serzeniş (J.J.K) "Tamamlandı"
FanfictionSana karşı olan askima bile bir serzenişin var...Ne acı...! Oysa ben senin. Belki, bana olacak aşkını beklemeyi sevmiştim. Değilmiş...! Bir insan hemcinsinden farklı değilmiş...Ve ben farkli olmadığını bile bile sevdim seni... ...