(22)

215 29 6
                                    


JK: VE SEN KÜÇÜK HANIM BANA KARŞI ARTİK DAHA DİKKATLİ KONUŞSAN İYİ EDERSİN.! ARTIK PATRONUNDAN ÇOK DAHA FAZLASI OLDUĞUMA EMİNİM.!

Hala sinirliydim karşımda dolmus, bana bakan iki cift gözü umursamadan kapıyı çarpıp, çıkmıştım.! Geri gelecektim ama önce sakinleşmeliydim!

MİA

O çıkar çıkmaz Jimin dediği arkadaşıda ardından çıkmıştı. Bense dolu gözlerimi umursamadan babama bakmıştım! Nasıl bu kadar umursuz olabiliyordu. Nasıl bu kadar düşünmeden hareket edebiliyordu anlam veremiyordum!

Mia: Bunu nasıl yaparsın baba!

"Ne yapmışım ben! "

Deli olacaktım. Hala ne yapmışım ben diyordu. Ne demek istediğimi anladığına adım kadar emindim ama yinede açıklamıştım.

Mia:Benim adıma nasıl böyle bir karar alırsın!

Ellerini iki yana açıp, omuzlarını kaldırmış ve sesini hafif yükselterek konuşmuştu.

"Ne yapsaydım ya! Bıraksaydımda orda ölse miydin. Hem seni sevdiğinide söylüyor. Daha ne? Zengin, yakışıklı, yaşınız uygun, seni seviyor.!

Kısaca yüzüme bakıp, sanki benimde ona hak vereceğimi düşünüyormuş gibi devam etmişti

"Ayrıca JN group şirketinin tek varisi.! Bir insan daha ne isteyebilirdi ki hayattan!"

'Sevilmek' diye geçirmiştim içimden Babaminda dediği gibi gerçekten beni seviyor olsaydı bir insanın istediği başka ne olabilirdi ki; ha tabi birde babasının kumar borcu tarafından kaçırılan bir kız için 1 milyon dolar vermemiş olsaydı! Gururum incinmemis olsaydı.!  Benden bir yanıt alamayınca babam tekrar devam etmişti sözlerine ama bu defa yanıma daha çok yaklaşıp, ellerini omuzlarına atıp, hafif sıkarak.

"Mia aptallık etme o bizim hayatımızı kurtardı, hem altın yumurtlayan bir tavuğa sencede ihtiyacımız yok mu!"

Babam tam bir hayal kırıklığıydı benim için.! Babam olmazsa karşımdaki ona çoktan tokat atmıştım bile! Ama maalesef babamdı ve ben onun yüzünden bu durumdaydım! Peki yaa O, O nasıl kabul etmişti sevmediği biriyle evlenmeyi! Saçmalık bu! Aynı evde evli ama bir birbirini sevmeyen iki kişi! Yani beni sevmeyen O..

Babamın son cümlesiyle daha fazla dayanma gücümün kalmadığını hissetmiştim.!

"Ben bir söz verdim Mia! Seni kurtarmadan önce şart koştu seni alıp götüreceğini söyledi! Evlenmek için olduğunu söyledi zaten bende aksini kabul edemezdim."

Ne bekliyordu onu bu 'erdemli'  davranışı için, alkışlamam mı gerekiyordu şimdi.! Sadece başımı aşağı yukarı sallayıp, kısa bir düşünüp daha sonra babama bakıp, ben konuşmuştum.

Mia: Tamam onunla gideceğim ama evlilik   yok.!

"Olmaz.!"

'Ne.! Nasıl olmaz ne diyordu bu adam Allah aşkına.!' Gözlerimi devirip, içimdekileri dökmeden sakinleşmeye çalışarak konuşmustum

Mia: Sevmediğim bir adamla evlenemem.!

Öyle değildi.! Kendime sevgi adına henüz bir itirafta bulunmamış olsamda deli gibi hoşlandığımın hatta belki daha da ötesinde duygular hissettiğimin farkındaydım. Ama her ne kadar, (bu sözün canımı yaktıgını bilsem de) beni 'dostu' olarak gördüğünü söyleyip, babama evliliğimize izin versin diye, sevdiğini hissettirmiş olsada, olur diyip, buna sadece seyirci kalamazdım, daha hayalini kurmadıgım ama ona olan duygularım büyüdüğünde ilerde hayalini kuracağımı bildiğim bir şeye beni sevmediği halde onu mecbur edemezdim.! Beni korumaya çalıştığının her ne kadar ağır sözler söylemiş olsada farkındaydım.

Serzeniş (J.J.K) "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin