PATRON (+18)

Bölüm 8

2 Ay Sonra

"Evet, bayan Karina resmi olarak okulumuzdan mezunsunuz.", mutluluktan yerimde duramıyordum. Gerçekten mezun olmuştum. Verdiğim bitirme projeside tam not almıştım. Hocalarıma teşekkür edip sınıftan çıktım, bu güzel haberi vermem gereken insanlar vardı. Telefonumdan Violetin adını ararken tanıdık bir isme rastladım.

'Henry Cavill'

Onu görmeyeli iki ay oluyordu. Dizi çekimleri için gitmişti ve bir daha görüşememiştik. Bir kaç mesajlaşmamız vardı. Ve bu daha çok,

'Nasılsın?'
'İyiyim. Sen?'
'Yorgun dizi çekimleri yoruyor.'
'Evet, öyledir.'
'Tamam.'
'Tamam.'

Üzerine geçen konuşmalardı. Yani mesajlaşmamız bile bir mucizeydi. Elbette bizim de bir sonumuz vardı ve o son gerçekleşmişti. Zaten magazine göre, oyunculardan biriyle aşk yaşıyordu. Henry'nin o kıza olan bakışlarını görmüştüm. Haklılardı, herkes onların aşk yaşadığını düşünürdü. Zaten o zamandan sonra yazdıklarına cevap vermeyi kesmiştim. Onunla yatak arkadaşlığımda bir yere kadardı.

Aşağıya inip ' Vi 💜' yazılı isme tıkladım. İkinci çalışta açtığında aynı anda bağırdık.
"Mezunum!", "Mezunum!", ikimizde kahkaha atmaya başlayınca, Vi konuşmaya devam etti. "Tebrik ederim El!", "Ben de seni Violet. Sonunda mezunuz inanabiliyor musun.", "Kulağa şaka gibi geliyor.", "Evet.", "Tarım El benim acil alışverişe çıkmam lazım.", Violet yine her zamanki tribine girmişti. 'Giyecek hiç bir şeyim yok.' Tribi. Gülümseyerek konuştum, "Çıkalım Vi, benim de almam gerekenler vardı.", benim elbisem çoktan hazırdı. Çünkü kendim dikiyordum. Almam gereken tek şey ayakkabılardı. "O zaman caddedeki dükkanların önünde görüşürüz.", "Tamam, görüşürüz.", dedikten sonra kapatıp, okuldan çıktım.

>><<

"Evet elbisem bu.", satıcıya gösterdiğim elbiseme göre ayakkabı çıkartmasını umuyordum. Etrafıma bakındığımda Violet'in kendisini çoktan kaybedip bir sürü ayakkabı denediğini gördüm. Onun bu halini izlemek çok keyif vericiydi. Satıcı kadın yanıma elinde kocaman bir ayakkabı kutusuyla gelince heyecanlandım. Kadın, "Bence en uygun ayakkabıyı buldum." dedikten sonra gülümsedi. Kutunun kapağını yavaşça açıp, dünya üzerindeki en muhteşem ayakkabıyı karşıma çıkarttı.