Merhabalar,
Biliyorsunuz ben günde en az bir bölüm yayımlamaya çalışıyorum. Bugün okuma sayımız 2k oldu çok teşekkür ederim.Bu yüzden sizden ricam beğenmeyi unutmayalım ki ben de sevineyim, o kadar emek veriyorum ve beğenip yorum yaparsanız çok mutlu olacağım.
Çok teşekkürler.
>><<
"Gel.", tıklattığım kapıyı gel sesiyle birlikte açtım. "Beni çağırmışsınız efendim.", "Evet El içeriye gel.", açtığım kapıdan içeriye girip kapıyı kapattım. "Otur.", aldığım emirle birlikte gülümseyerek oturdum. "Erken dönmüşsün? Bir şey mi oldu?", evet tahmin ettiğimden erken dönmüştüm ve olmayan kalmamıştı. Tabi ki bunu patronumun bilmesine gerek yoktu. "Hayır efendim her şey yolunda, 4 gün yeterli geldi. Tekrar teşekkür ederim izin verdiğiniz için.", elbette iki günden az kalıp dönmüştüm. İki günde kendime toparlamak için kullanmıştım. "Sevindim, sana iyi bir haberim var.", "Evet efendim?", "Ceo'nun yakın arkadaşlarından biri kendisine özel bir stilist istedi. Ben de seni önerdim.", "Ah teşekkür ederim efendim ama biliyorsunuz ben buradan ayrılmayı düşünmüyordum.", "El benimde aklıma bu gelmişti ama teklif ettikleri ücret maaşının 4 katı sayılır.", dedi. Şaşırmıştım. Bu kadar para oldukça yeterli olur hatta Beth'e güzel bir gelecek hazırlar, kendi yüksek lisansımıda yapardım. "Edendim ama kızıma bakmam gerekli, bir sorun olmaz mı?", "Bunu söyledim, kızının bir sorun olmayacağını söyledi." , sevinmiştim. Eğer kabul edersem güzel bir gelecek bizi bekliyordu. "Peki sürekli seyahat halinde mi olamam gerekecek?", "Yoo hayır, hatta önümüzdeki iki ay boyunca burada olacakmış, arada sırada yanına gidip yardımcı olman yeterli olacaktır. Eğer işi beğenmezsen, daha öncede konuştuğumuz gibi yerimi sana devredeceğim." dedi. Gerçekten çok mutlu olmuştum. "Ama El en azından iki ay boyunca en azından çalışta Ceo'ya mahçup olmayalım.", iki ay alacağım para bile oldukça yeterli gelirdi. "Tamam efendim kabul ediyorum.", dedim gülümseyerek. "O zaman şu belgeleri imzala." dedi. Uzattığı sözleşmeye baktım, iki ay boyunca istifa edemezdim. Bu şaşırtıcı da gelse umursamadım, zaten kim istifa etmek isterdi ki. Üç-dört yere attığım imzayla birlikte gülümsedim. "Tamamdır çıkabilirsin. Yarından itibaren yeni işinde çalışmaya başlaya bilirsin. Sekreterim sana mekanı söyler.", dedi. "Teşekkür ederim." dedikten sonra az önce çaldığım kapıyı açıp çıktım. Hayatımda iyi şeyler oluyordu.
>><<
"Elizabeth tatlım ben geldim.", "Anneciğim!", Beth ellerini iki yana açıp koşarak bana geldiğinde ben de onun gibi kollarımı açıp çömeldim. Kollarımın arasına aldığım tatlı uğur böceğimi sıkı sıkı sarmaladım. "Ne yaptın bakalım bugün?", "Anneciğim Stev bana şarkı söyledi.", salonun kapısında durup bizi izleyen Steve gülümsedim. "Demek öyle ben de duymak istiyorum.", "Daha sonra duymak zorunda kalacaksın çünkü benim çıkmam lazım." dedi. "Nereye? Yoksa yeni bir randevu daha mı?", Stev'in yüzü kızardığında kahkaha attım. "Kim bu şanslı adam söyle bakalım?", "El lütfen!". "Tamam tamam bir şey demedim. Umarım yakışıklıdır.", dediğimde Stev gözlerini devirdi. "Hadi ben kaçtım.", dedikten sonra dış kapıdan çıktı.
"Benim uğur böceğim bugün ne yemek ister?", "Patates!", "Hımm başka?", Beth'in düşünen yüzüne bakıp ceketimi çıkardım. "Köyfte!", "Tamam o zaman. Ben üzerimi değiştirirken sen de bize şarkı aç olur mu?", "Tamam.", hemen kumandayı alıp müzik listesinden şarkı seçemeye başladı. Ben de üzerimi değiştirmek için yatak odasına girdim.
"Anneciğim, bence bu çok kötü oldu.", yoğurduğum kıymaya bakan bücür yüzünü ekşitmişti. Ben de baktığımda hiç iç açıcı durmadığının farkındaydım ama pişince güzelleşeceğimden emindim. "Piştiğinde sana vermeyeceğim o zaman.", Beth omzunu silktiğinde güldüm. Arkada yağda kızaran patatesleri alıp yenilerini koydum. Kıymaya şekil vereceğim zaman Beth'de şekil vermek istedi. Kıymanın küçük bölümünü ona uzattım. Bana bakarak yapmaya çalışıyordu ama kıyma elinde oyun hamuruna dönmüştü. Değişik şekiller verdiği köftesini de tepsiye koyup kızartmak için arkamdaki tezgaha aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRON (+18)
FanfictionBol +18 olcaktır. 18 yaşından küçükler ve rahatsız olanlar okumasın. #2 - Henrycavill