18

461 66 42
                                    

18: ❝Soulmate❞

"Romantize etmeye gerek yok, herkesin bir ruh eşi vardır."

Üzerinde kocaman NCity'nin adının yazdığı otobüs, önceki senelerin aksine bomboştu. Dans Kulübü'nün Lee Taeyong ve iki ana dansçının gitmesiyle popüleritesini kaybetmesinin ardından, artık öğrenciler onları desteklemeye bile gelmemişti, bu da yalnızca şoför ve diğer on bir kişinin olduğu büyük otobüsü açıklıyordu.

"Nasıl yani?" diye sordu Flora, yanında oturan çocuğa.
Üç günün ardından ilk defa görüşüyorlardı, Flora herkese evde yalnız kalmak istediğini söyleyerek gizli gizli hastaneye yatmıştı ve onu en az birkaç saat, sahnede idare edebilecek kadar bir tedavi görmüştü. Doktoru deliye dönmüş, kesinlikle Flora'yı sahneye çıkartmayı reddetmiş, hatta ailesini arayacağını bile söylemişti fakat Flora'ydı bu...

Doktorunu bile azarlayarak üç günün ardından, son anda kulüp otobüsüne yetişmişti.

"Mesela Mark ve Nabi..."
Flora sorar gibi ona baktığında, devam etti.
"... Hiç dikkat ettin mi bilmiyorum ama tartışmak dışında, ciddi bir şeyler olduğunda genelde konuşmadan anlaşıyorlar." dedi, ortalardaki ikili koltuğa gözlerini çevirerek.

"Gelecek aya bir şarkı çıkartacağım, Yılsonu Şenliği'ne onunla katılmayı düşünüyorum." dedi Nabi, Mark'a dönerek.
Mark şaşkınca ona baktı.
"Benimle mi?"
Nabi'nin gözleri anında kocaman açıldı.
"Nasıl anladın? Daha söylememiştim bile."
Mark onun koluna hafifçe vurarak kötü bir bakış attı.

"Elbette anlarım, en ufak bir bakışından ne olduğunu anlarım ben!"

Nabi ona hafifçe gülümsedi ve gülüşünü gizlemeye çalışır gibi başını cama çevirerek sordu.
"Ee, ne diyorsun? Kabul mü?"
Mark, onu onaylar gibi bir mırıltı çıkartarak başını salladı.
"Elbette."

Onları duyamasalar da yüzlerindeki gülüşten iyi bir şeyler olduğunu anlayan Jeno ve Flora da tıpkı o ikisi gibi gülümsedi.
"Ya da Donghyuck ve Bada. Dans ederlerken sanki tek bir beden gibi gözüküyorlar. Yine de Jisung son zamanlarda çok çalıştı, Bada eve gittiğinde bile bazen benim belimden tutup benimle pratik yapmaya kalktı."
Jeno'nun sonlara doğru sesi yavaşça kısılırken, Flora ona bir kahkaha attı.
"Jisung, ondan hoşlanıyor. Değil mi?" diye sordu, kaşıyla en öndeki koltuklarda, Donghyuck'un omzunda uyuklayan Bada'yı göstererek.
Jeno ona onaylar gibi başını salladı.
"Öyle, dün herkes gittikten sonra biz çalışmaya devam ettik dedim ya, o zaman söyledi." dedi, çatık kaşlarla Bada ve Donghyuck'u izleyen, tekli koltuktaki Jisung'a bakarak.
Flora hafifçe gülümsedi.

"Donghyuck da belli ki Jisung gibi ondan hoşlanıyor. Donghyuck'la aralarında senin de söylediğin gibi bir kimya vardı, tıpkı Chenle ve Renjun gibilerdi, aynı anda müthiş bir uyumla hareket ediyorlardı falan ama ben Jisung'la aralarındaki şeyin çok farklı olduğunu düşünüyorum. Bada ve Donghyuck birbirleri için mükemmel birer dans partneri, Jisung ve Bada ise arkadaş. Demek istediğimi anlıyorsun değil mi? Dansın dışında zihinleri birbirlerine kenetli iki kişi. Neyse..  Zaman gösterecek ne olacağını, yine de umarım kulübe zarar vermez."

"Ne kulübü?" diye sordu Jeno.
Flora ona aklı karışmış bir ifadeyle döndüğünde, Jeno yavaşça onun kafasına yumruk yaptığı elini çarptırdı.
"Aptal. Bugünden sonra ortada Dans Kulübü diye bir şey kalmayacak, unuttun mu? Biz yalnızca tek bir kereliğine bir araya geldik. Seneye son sınıfız zaten, bunlarla uğraşamayız."
"Doğru..." diye mırıldandı Flora, yüzüne ufak bir gülümseme yerleşirken.
İç çekerek Jeno'ya baktı.
"... Yine de kulübün ben, Mark ve Donghyuck olmasak bile devam etmesini isterdim, sen iyi bir yıldız olurdun."
Jeno omuzlarını silkerek ona yamuk bir gülümsemeyle göz kırptı.

love will tear us apart ➵ lee jeno✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin