20

504 68 49
                                    

20: ❝See You Next Snow❞

Salondan bir alkış koptuğunda, Jeju Güzel Sanatlar Lisesi'nin dans grubu selam vererek sahneden yavaş adımlarla inmeye başladılar. O sırada kalabalığın arasında, heyecanla kendi okullarını bekleyen Jaemin ve Nabi ise o kadar gerginlerdi ki Nabi, Jaemin'in elini tutmasına izin vermişti. Jaemin her an bayılacak gibiydi, sımsıkı Daphne'yle olan çift kolyesini tutmuş, kendi kendine bir şeyler mırıldanıp duruyordu. Nabi, ondan daha da gergin olacak ki onu pataklamaya güç bile bulamıyor ve yalnızca sessiz sessiz yerinde oturuyordu.

"Jeju Güzel Sanatlar Lisesi'ne teşekkür ederiz." dedi sunucu adam, tekrar sahneye çıkarken.

"Şimdi çıkacaklar!" diye mırıldandı Jaemin, heyecanla.
"Mark'ı görmem gerek." dedi Nabi, heyecandan ağrımaya başlayan karnı yüzünden suratını buruşturarak.
Jaemin ona tek kaşını kaldırdı.
"Göremezsin çünkü şimdi sahneye çıkacaklar."
Nabi elini ondan çekerek ayağa fırladı.

"Aynen öyle, o yüzden koşmam gerek."

Jaemin, bir anda kulise gitmek üzere konferans salonunun çıkışına doğru koşmaya başlayan kızın arkasından bakakaldı.

"Nereye?"

Kuliste ise büyük bir kaos hâkimdi. Daphne ve Flora el ele tutuşmuş, öylece duruyorlardı. Bada sabahtan beri beşinci kez bayılmıştı, Jisung onunla ilgileniyordu, Donghyuck ve Mark herkesin tam olup olmadığını anlamak için tüm dansçıların kostümlerini kontrol ediyordu, Jeno o kadar heyecanlanmıştı ki havaya sıçrayarak sanki boks ringine çıkacakmış gibi hareketler yaparak Chenle ve Renjun'a, Lee Taeyong'u nasıl 'parçalayacağından' bahsediyordu.

"Bu sene yepyeni bir kadroyla katılacak bir lisemiz var aramızda, onları görmek için heyecanlı olduğunuzu biliyoruz..." diyen sunucunun sesi içeri geldiğinde, gözlerini henüz açmış Bada tekrar Jisung'un kucağına bayıldı.

"Canım benim, uyan lan!" diye bağırdı Jisung, onu sarsarak.
Bada gözlerini sonuna kadar açtı ve tepesindeki çocuğa baktı.
"Hayır."
O tekrar yığıldığında, Jisung da artık uğraşmayı kesmiş ve yalnızca onu bırakarak yere düşmesine izin vermişti.

Bu da Bada çığlık çığlığa yere yapıştı demek oluyordu.

"Mark!"

Bir anda içeri giren Nabi'yle neye uğradığını şaşıran Mark, şaşkınca karşısındaki kıza baktı.
"Nabi?"

"... Karşınızda Aşk Bizi Paramparça Edecek adlı performanslarıyla NCity Güzel Sanatlar Lisesi!"

"Nabi..." dedi Mark.
Dışarı doğru hareket etmeye başlayan arkadaşlarını gösterdi.
"... Gitmem gerek."
Nabi başını onaylar gibi salladı.

Ardından koşar adımlarla ona yaklaşarak dudaklarını Mark Lee'nin dudaklarına bastırdı.

"Git ve o altın madalyayı getir."

Mark, yüzünde beliren gülümsemeyle başını hızlı hızlı salladı ve kızın dudaklarına ikinci bir öpücük kondurarak sahneye doğru koşmaya başladı.

Sahne ışıkları, tuhaf şeylerdi. Herkese farklı hissettirirlerdi, altında duran herkes farklı şeyler görürdü. Lee Daphne'nin gözleri ayakta alkışlayarak ona bakan Na Jaemin'e kilitlenirdi, Park Jisung'unki dolu gözleriyle kendisine bakan babasına, Lee Jeno'nunki ise Lee Taeyong'a... Sahne ışıkları Zhong Chenle'yu ve Mark Lee'yi özgüvenle gülümsetirdi, Yoon Bada ve Flora Park'ın özgüvenini ise yerle bir ederdi.

love will tear us apart ➵ lee jeno✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin