14: ❝Keep You Safe❞
Flora Park, tepeden sıkıca at kuyruğu yaptığı, uzun, düz saçlarını omzunun üzerinden itti ve Jisung'ın elini Bada'nın koltuk altından geçirerek omzuna iyice yerleştirdi.
"Korkma, kız ısıracak değil seni. Sıkı tutman lâzım ki aranızdaki senkronizasyon bozulmasın."
"Korkmuyorum canım, ne korkması?" diye mırıldandı Jisung, gergince gülerek.
Bada'yla göz göze geldiklerinde, gergin gülüşü iyice tuhaf bir hâl almıştı.
"Peh!"
"Bu velet gittikçe Mark'a benziyor." dedi köşede Rumba kısmında şarkıya birkaç alkış sesi eklemekte olan Nabi, gülerek.O sırada Jeno'yla birlikte solo sahnesine alıştırma yapmakta olan Mark, anında Nabi'ye döndü.
"Ben ne alâkayım ulan?" diye bağırdı çirkef bir ifadeyle.
Nabi onu sinirlendirmenin mutluluğuyla gülerek omuzlarını silkti.
"Bilmem, sen de böyle korkmadığını söylediğinde ellerini deli gibi titretiyorsun ya, ondan dedim."
"Ne alâkası var kızım ya?" diye bağırdı Mark, ona doğru ilerlemeye başlarken.Onların yanındaki Donghyuck, Mark'ı belinden yakaladığı gibi kucağına alarak geriye, Renjun ve Chenle'nun yanına doğru resmen fırlattı.
"Kızın dikkatini dağıtma." dedi Donghyuck, onu azarlayarak.
Ardından Jisung, Bada ve Flora'ya doğru ilerleyerek Jisung ile Bada'yı ayırdı.
"Bak..." dedi, tek elini Bada'nın omzuna yerleştirerek."Bir daha orayı yıkamayacağım." dedi Bada, ağlamamak için yanaklarını havayla doldurarak kendisini sıkarken.
Donghyuck onu duymamazlıktan gelerek diğer elini de neredeyse belini tutmak üzereymiş gibi kızın karın hizasına doğru tuttu.
"... Rumba yavaş bir dans, bu yüzden yanlış yapma riskin hep daha fazla. Hatalarının görülmesi yavaş danslarda daha kolay..."O ikisi, uyum için yavaş yavaş adımlamaya başladılar. Jisung, Bada'yı ilk defa dans ederken göreceği için heyecanla ellerini ovuştururken, bir yandan da onun dans ettiği kişi olamadığı için öfkeliydi. Lee Donghyuck'u deli gibi kıskanıyordu. Onun kendisinden daha iyi oluşunu, onun yeteneğini ve Bada'ya dokunan ellerini kıskanıyordu.
Çatık kaşlarını yüzünden silmek için başını iki yana salladı.
Beni ölecekmiş gibi hissettiren bu his de ne?
"... Fakat dönüşlerin hızlı ve kusursuz olmalı."
Bada yavaşça kalçasını kaydırarak kusursuz bir adımla etrafında döndüğünde, o sırada kendi kendilerine alıştırma yapmakta olan Jeno, Chenle ve Renjun işlerini bırakarak ona odaklandılar. Kendilerine sanki birer ilahmış gibi bakan sarışın, gürültücü bu kızın hareketleri, en az onlarınki kadar büyüleyiciydi.
"Ulusallara katılmıştı değil mi?" diye sordu Chenle.
Jeno onu başını sallayarak onayladı.
"Üç altın madalyası var, eski dans eşi şu anda üniversitede, hep büyüklerle çalışmış."
Renjun hafifçe gülümsedi.
"O kadar şapşaldı ki onun da bizim gibi bir dansçı olduğunu unuttuk." dedi, saçlarını karıştırarak.Donghyuck, şaşkınca karşısındaki kıza baktı. İfadesi ciddileşmiş, sarı saçları o etrafında döndükçe uçuşuyordu. Bada tek elini onun omzuna koyduğunda, Donghyuck yavaşça onun gözlerinin önüne düşen bir tutam sarı saçı geriye itti. Onun çığlık çığlığa kendisini yere atmasını beklemişti fakat Bada gayet profesyonel bir şekilde dans etmeye devam etti.
Jisung, çatık kaşlarla yanındaki Flora'ya baktı. Dudakları aralanmış, gözleri hayranlıkla parlıyordu.
"Daphne haklıydı, yanıldım..." diye fısıldadı, kendi kendine.
Gülümseyerek Nabi'ye doğru seslendi.
"... Hey Nabi, Jisung'u Rumba'dan silerek Donghyuck'u ekle lütfen!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love will tear us apart ➵ lee jeno✔️
FanfictionNCity Akademisi'nin ana dansçılarını mezun etmelerinin ardından hiçbir zaman parlama şansı bulamamış Mark Lee ve Lee Donghyuck, yeteneklerini kanıtlamak için dans kulübünü tekrar bir araya toplamaya karar verir. Hem de eskisinden de güçlü bir ekiple...