→#I am What I am!!!←

1.3K 72 8
                                    

Zorlanmıyor değildim, sıkılmıyor değildim, fakat pes edecek te değildim. Beni burası için seçmiş olmalarının nedenlerinden birisi de buydu belki de. Ne olursa olsun istediğimi elde edebiliyordum. Bazenleri başarısız da oluyordum tabii. Fakat eğer gerçekten istiyorsam, başarısızlığa uğrasam bile yılmayıp tekrar tekrar, başarıya ulaşana kadar denemekten de geri durmuyordum. Ben Gabriel, özel bir örgüt tarafından seçilmiş otuz acemiden birisiyim. Grubumuzun amacı özel yeteneklere sahip gençleri toplayıp iki yıl yoğun eğitime tabi tutarak dünyanın önde gelen uyuşturucu çeteleri, mafyalar vb. örgütleri çökertmek için kullanmak. Hıh kimi kandırıyorum? Size bir sır vereyim mi? Beş ayı aşkın bir süredir buradayım. Ve eğitimini de gördüğüm üzere çok iyi bir gözlemciyimdir de. Bazı arkadaşlardan da topladıklarıma bakılırsa işimiz basit çetelerden ziyade tehlikeli anti-devlet gruplarıyla alakalı. Lafı uzatmazsak burada anti anti-devlet olma eğitimi alıyoruz. İşimiz bayağı zor. Neyse kaldığımız yere geri dönelim biz. Grubun amacını açıklamıştım. Bunun dışında biz acemilerin amacı ise her dakika durmaksızın kendimizi geliştirmek, güçlenmek ve en büyük rakibimiz olan kendimizi sollayabilmek. Evet, her birimizin tabi tutulacağı sınavlar, testler ve daha bir sürü ıvır zıvır olacak. Bu işler oldukça ciddi. Saha görevine çıkacak olan seçili ajanlar kusursuza yakın, hatta kusursuz olmalı. Yine bazı araştırmalarımdan sahaya çıkma hakkı kazanan ajan sayısının dördü aşmayacağını da tespit ettim. Testler ise tamamıyla muamma...

Evet, bunların dışında kendimden bahsedecek olursak baştan söyleyeyim kibirliliğime alınmak yok. Mezomorf tipte ve oldukça sıkı olan vücudum dolayısıyla fazla hızlı forma girmiş durumda ve baklavaları olan sayılı erkeklerdendim. Baklavası olanlar sayılı fakat benim gibi dört çift olan ise sadece üç kişi vardı. Ayrıca Samara'yla ilişkim de üst seviyeye varmıştı bile. Tabii iki kızı birden idare eden Henry kadar tecrübeli değildim ya!! Adam hem Beth, hem de Nikita'yı aynı anda idare edebiliyordu. Unutmadan, buraya gelmeden önce Nikita'nın uyuşturucu bağımlısı olduğunu, ve hala haftada bir tedavi gördüğünü öğrendim. Kendisiyle bilgisayar odasında karşılaşmamızdan beridir garip bir şekilde, bana garezi varmış gibi davranması da canımı sıkmıyor değil tabii. Aynı derecede sevgilisi olduğu piç te ondan geride durmuyordu. Max'i solluyorlardı yani. Fakat her ne kadar baskı altında kalsam da küçük arkadaş grubumdu beni ayakta tutan. Sevgili Amanda, Samara, Bill ve Sally. Acemiler arasındaki tek muhattaplarım. Yükselişimi kıskançlıkla karışık bir düşmanlık sergileyerek protesto eden mahluklardan ayrı olarak oldukça değerlilerdi onlar benim için.

Dedikodudan çıkıp derslere geldiğimizde ise, neredeyse unuttuğum geçmiş hayatımda okuduğum kitaplar etkilerini hayli belli ediyorlardı. Ezberimin süper olması nedeniyle bin beşyüz kelimelik temel ingilizce sözlüğünü iki ayda yalayıp yutmuş ve geri kalan üç ayı nadir kullanılan kelimeleri ezberlemekle geçirmiştim. Diyaloglarda ses tonumu ayarlamak ne kadar zor olsa da yinede başarılıydım. Temel tıp eğitimine gelirsek geçen hafta yapılan canlı dokuya dikiş atma operasyonu dışında gayet iyi geçiyordu. Eğitimcinin de sürekli hatırlattığı gibi daha yolun başındaydık ve ufak hatalar göz ardı edilebilirdi.

Şimdi asansöre binip alt kata inelim. Bildiğiniz üzere alt katta yer alan üç çalışma bölgesinden ilki olan bilgisayar odası, içinde yaşayan örümcek eğitimcisiyle beraber hala bunaltıcıydı. Başarılıydım tabii. Yoğun çalışma ve disiplin sonucu saygıdeğer örümceğin bile gözüne girebilmiştim hem de. İlk kez üç hafta önceki derste kendi hex kodlarımla ürettiğim solucanımı (bilgisayar virüsü) şekillendirip merkez bilgisayara sokmayı başardığımda bana beşlik bile çakmıştı. Gülmeyin bu onun nadir tepkilerindendir. Şimdi koridorda biraz daha ilerlediğimizde karşımıza çıkan spor salonuna geldi sıra. Burası kuruluşumuzun kalbinin sağ kulakçığı gibi bir şey. Son beş aydır iyice ilerlediğim krav maga ve jiu jitsu eğitimlerimde canımın çıktığı yer!! Canım çıkıyordu evet. Tam üç ay işkence gibi gelen bacak açma çalışmalarıyla geçmişti. Üç ayın sonunda bacaklarını açamayanlanlar hala vardı fakat ben durumdan üç ayda kurtulanlardandım. Dövüşte mükemmel sayılmazdım fakat. Deli gibi kas çalışsam, kum torbasında saatlerce vakit öldürsem bile Henry karşısında beş dakikadan fazla dayanamıyordum. Hızlı gelen hamlelerine karşı yeterince iyi blok alamıyordum. Ve ne kadar dayanıklı olsam da üst üste gelen darbelerle beraber kendimi yerde buluyordum..!! Neyse, yolumuzu kuruluşun kalbinin sol kulakçığı işlevini gören silah tanıma- atış odasına çevirdiğimizde acemiler arasında parlayan üç şanslıdan birisi de bendim. Henry, Nikita, Gabriel. Ne ironi değil mi ama? O iki muşmula suratlılının ikisiyle de rakibim. İlk bakışta kötü gibi görünüyor olabilir fakat iyi yanı da yok değil. Sanırım benden korkuyorlar!

Merkez tarafından otomatik yapay hafızalı ve saatlere göre sadece belli katlar arasında gezintinin mümkün olduğu asansöre binip bir kat daha aşağıya inmeyi becerebilirseniz silah deposundan dönünce sağdaki koridorun sonundaki yüzme havuzunda beni yüzerken bulabilirsiniz. Evet artık yüzmeyi de beceriyorum. Seni taşıyan, vücudunun her bir hücresini saran serin bir çarçafı andıran su içinde hareket etmek, hele de ağır bir egzersizden sonraysa öyle rahatlatıcı oluyordu ki anlatmama kelimeler yetmez.

Bu temel eğitimlerin dışında eğitimimizin son dört-beş ayında tabi tutulacağımız özel derslerimizin de olacağı bize Steve tarafından bildirilmişti. Biz derken erkek grubunu kastediyordum bu arada. Kızların koordinatörü bayan Mag idi (Maggie). Neyse özel derslerde kalmıştık. Sınavlardan önceki son dört-beş ayı kapsayacak olan dersler açıkça belirtilmişti. Sürücülük, ki bunu sadece basit araba direksiyonuyla alakalı sanıyorsanız büyük hata. Ayrıca çilingirler gibi kilit açma dersleri. Asma kilitler, kasa kilitleri, kapı kilitleri....

Şimdi odama dönersek herhalde günlük filan yazdığımı düşünürsünüz. Fakat yazmıyorum. Odamda keşfettiğim gizli kameranın görüş alanı dışında olan duvar dibinde kucağımdaki sevgilimi öpüyorum. Her ne kadar ilişkiler konusunda bir şey demeseler de öpüşme, sex gibi konuları merkezimiz kesin bir şekilde yasaklıyor. Tabii durum böyle olunca bizim üzerimize de kırılmak için konulan kuralları zevkle kırmak kalıyor. Ama masumuz sonuçta. Ne var ki? Altı üstü öpücük!!!

We are Who We are and I am What I am!!!

SAF KATLİAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin