1.7

954 103 143
                                    

Okul üstümü giyindikten sonra üstüme uzun bir hırka geçirdim. Hava soğuk değildi ama sıcakta değildi. Çantamı aldım siyah konverslerimi giyindim kapıda beni bekleyen jungkook'la lisa'nın yanına gittim.

Jimin bugün beni almaya gelmemişti. Otobüs durağına gidip oturduk ve gelecek olan otobüsü beklemeye başladık.

Otobüs gelince binip yerlerimize oturduk. Kısa bir yolculuktan sonra okula varmıştık. İçeri girip sınıflara koştuk.

Sınıfa girdiğimde jimin'i göremedim.
"Jungkook hocayı kontrol et"
Dedim, jungkook kafasını sallayıp kapıdan gelen gideni kontrol etmeye başladı. Jimin'i 5 kez aradım ama dönmedi. Mesaj atmaya başladım.

Ben:
Nerdesin jimin ?

Ben:
Hemen gelmen gerek !

Ben:
jimin gelmezsen sınıfta kalacaksın

Ben:
Telefonlarıma niye bakmıyorsun ?

Ben:
Hangi lanet olası cehennemdeysen hemen okula gel ! Hocayı oyalamaya çalışacağım

Ben:
JİMİN !

Ben:
Jimin gel lütfen sensiz mezun olmak istemiyorum

Ben:
jiminnn !

Baş belası :
Annemin mezarındayım rose bugün okula gelmeyeceğim sınıfta kalmak umrumda bile değil ve mezun olma konusuna gelirsek chanyeol'la mezun olursun

"Rose hoca geliyor !"
Dedi jungkook
"Ahh lanet olsun bugünün tarihi ne ?"
Tarihe baktım
"25 ekim, eyvah jimin'i yanlız bıraktım !"
Evet bugün bayan Park'ın ölüm yıldönümü ve sen unuttun afferim salak rose ! Çantamı topladım sırtıma geri taktım.

Sınıf defterini alıp camdan çalılıkların arasına atıp sınıfa döndüm.
"Kimse görmedi !"
Dedim, hoca sınıfa girmeden önce şapkamı kafama çekip sınıfın arka kapısından çıktım.

Koşarak okuldan çıktım. Güvenlik her zamanki gibi uyuyordu. Elleri cebinde okula doğru gelen chanyeol'u gördüm. Anca mı geliyordu !? Hemen ona arkamı döndüm. Umarım beni tanımaz !
"Rose"
Harika ! Hemen chanyeol'a döndüm.

"E-efendim"
Dedim
"Ne işin var dışarda ?"
Dedi
"Telefonumu evde unutmuşum."
Dedim
"Hmm seninle konuşmam gereken önemli bir konu var "
Dedi
"Acil mi ?"
Dedim

"Yani cesaretimi anca toplayabildim"
Dedi
"Tamam dinliyorum"
Dedim, gözlerini kapattı derin bir nefes alıp verdi.
"Ben senden hoşlanıyorum"
Dedi bir anda, tam olarak korktuğum şeyi söylemişti peki şimdi ne yapacaktım ?!

Jimin mi ? Chanyeol mu ? Ahh emin değilim, kalbim sanki yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.
"Chanyeol sanırım bende senden hoşlanıyor-"
Chanyeol hızla bana sarıldı. Bende kollarımı ona sardım.

"O zaman şimdi gerçekten benimle çıkmaya var mısın rose ?"
Dedi gözlerimin içine bakarak, evet anlamında kafamı salladım. Bana tekrar sarıldı.

"Şuan dünyanın en mutlu insanı benim !"
Dedi, dediğine gülüp ondan ayrıldım.
"Şimdi hızla eve gitmem lazım, sende çabuk derse gir geç kalma"
Dedim

Tamam anlamında kafa sallayınca sola doğru yürümeye başladım. Arkamı döndüm hala bana bakıyordu el sallayıp devam ettim.

Tekrar arkamı döndüğümde okula girmişti. Koşmaya başladım. Tüm hızımla koşuyordum. Aynı 5 yıl önce olduğu gibi bugün benim jimin'in yanında olmam gerekiyordu !

25 Ekim 2015:

Jimin'in annesi ölmüştü ve biz yarım saat önce onu gömmüştük jimin şuan odasında tek başınaydı büyük ihtimalle ağlıyordu.

Kapısını tıkladım
"Jimin"
Yine cevap vermedi.
"Kapıyı açar mısın ? Yanında olmak istiyorum"
Dedim.

Bir anda kilit açılma sesi geldi. Kapıyı açmıştı, hızla içeri girip kapıyı kapattım elinde annesinin ona aldığı oyuncak araba vardı.

Yatakta arkası dönük yatıyordu bende yanına oturdum.
"Jimin iyi misin ?"
Dedim ama ses vermedi. Neden bu soruyu sormuştum ki ? Tabii ki de iyi değil

Jimin ayağa kalkıp bana döndü. Ağlamaktan gözleri şişmiş saçları dağılmış minik burnu kızarmıştı.
"Katarina beni asla yanlız bırakma tamam mı ?"
Dedi

"Tamam"
Dedim
"Ama sende annem gibi dedin o da böyle dedi ama beni bak...beni yanlız bıraktı"
Dedi ağlayarak

Ona sarıldım.
"Jimin sana söz veriyorum ki yıllar geçse de bugün seni yanlız bırakmayacağım. 25 Ekim'de her zaman senin yanında olacağım"
Dedim

"Nedense içimden bir ses sana güvenmemi söylüyor"
"O sese güvensen iyi edersin ahbap biliyorsun yumruklarım ağırdır."
Dememle güldü. O gülünce bende güldüm.

Günümüz:

Gözlerimden akan yaşlar önümü görmeme engel oluyordu. Mezarlığa gelmiştim jimin'i bulamıyordum. En sonunda onu gördüm. Ağlıyordu annesinin mezarının önüne çökmüş hıçkırarak ağlıyordu.

Yanına yaklaştım annesine dediği şey beni derinden etkiledi.
"Bana güven demişti söz vermişti beni senin gibi bırakmayacağına söz vermişti ama bak 25 Ekim'deyiz ve ben yanlızım anne"
Dedi ağlayarak bende sessizce arkasında ağlıyordum.

~KATARİNA~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin