+18
İhanetin acı tadını aşık olduğum adamdan tatmıştım. Ama en kötüsü bu değildi.
Çünkü en kötüsü aşık olduğum adamın nelere sebep olduğunu öğrendiğimde başlıyordu.
.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
4- TEHLİKELİ YAKINLAŞMA
TEHLİKELİ YAKINLAŞMA
Anı yaşamayı sevedim ancak bilinmezliklerin arasında kalmaktan kendimi bildim bileli nefret ediyordum. Benim için net olmak fazlasıyla önemliydi. Bu zamana kadar her şeyi bildiğimi sanırken aslında hiçbir şey bilmiyor olabileceğim gerçeği ağırıma gidiyordu.
Babamın birden değişen davranışları, Ferman'ın gizemli konuşmaları, abimin onu sadece birkaç defa gördüğünü söylemiş olmasına karşın hemen biraz önceyse ".. O kadının yokluğunda bana az sahip çıkmadı." cümlesi..
Zihnimin içine kazınmış gibiydi. Beni tahmin edemediğim bir yola sürüklemişti ve bunun temel sebebi Ferman'ın yanına gidip bunu sorabileceğimden emin olamamamdı. Kendime bile cevap veremezken ona nasıl sorabilirdim ki?
"Seni korkutmayacağımı bilsem hemen şimdi anlatırdım Süheyla. Bu çok fazla... Duygularımın samimiyetine inanana kadar bekleyeceğim."
Kulaklarımda yankılanan bu cümleler beni olası bilmediğim bir gerçekle yüzleştirirse ne hissedeceğimi bilemiyor olmak yeni bir kıta keşfetmek gibi bir şeydi.
Yatağımda bacaklarımı kendime çekmiş yatarken bunun benim ruhumu daha çok daralttığını fark ederek ayaklandım. Kaçmak bir çözüm değildi. Zor olsa da onunla iletişim kurmalıydım.
Tam o sırada telefonum çalmaya başladı. Ekrana göz gezdirdikten sonra kulağıma götürdüm.
"Efendim Ada."
Cıvıl cıvıl gelen sesiyle konuşmaya başladı. "Annem senin için en sevdiğin tatlıdan yaptı. Koş gel hemen." Dudaklarımı büzdüm.
"Evden çıkasım hiç yok. Daha sonra gelsem olur mu?"
O cıvıl cıvıl dediğim ses bir anda cadıya döndü. "Annem diyorum, senin için diyorum, en sevdiğin tatlı diyorum. E gel artık ama o kadar dil döktüm yazık bana annemde o kadar uğraştı."
Görmeyeceğini bilsem de başımı iki yana salladım. "Tamam ama çok durmasam iyi olur."
"Niye ki, bir sorun mu var?"
İçime derin bir nefes alırken "Bilmiyorum babam birkaç gündür garip davranıyor. O yüzden geçe kalmak çok istemiyorum."
"Tamam canım nasıl istersen. Bekliyorum."
Ayaklanıp dolabıma yürüdüm. Üzerimdeki siyah tişörtü çıkartırken mavi renkteki kalın kapüşonlumu üzerime geçirirken siyah taytımı çıkarmaya gerek duymadım. Sarı saçlarımı at kuyruğu yaparak odamdan dışarı çıktım.
Salonda düşünceli bir şekilde oturan babamı gördüğümde ufak bir tebessümle "Baba Ada'ya gidiyorum. Annesi de tatlı falan yapmış."
Başını hafifçe sallarken hareleri üzerimde dolaştı. "Dikkat et kızım." Onaylar şekilde bakıp ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım.
