UA'nin Villain Sınıfı

Real Sekai

🕳️Aizawa her yolu deniyordu ama elinde Ririka'nın şeytani inarilerinden başka hiçbir şey yoktu. İnariler hâlâ yerinde duruyordu ama kimse kaybolanların nereye gitmiş olabileceğini bilmiyordu. Aizawa artık daha fazla dayanamadı ve Hitori'yi sıkıştırdı.
Aizawa: Bu ne çeşit bir özgünlük ve onlar nerede?
Hitori: Sizde kimsiniz? Neyden bahsediyorsunuz?
Aizawa: Aptalı oynama! Ririka'nın yaptığı su inarilerden bahsettiğimi sende biliyorsun.
Hitori: Ben ne olduğunu yada nereye gittiklerini nereden bilebilirim?
Aizawa: Çünkü bu ne haltsa bunu gerçekleştiren sensin.

Aizawa Hitori'nin ağzından laf almaya çalışırken arkadan bir kadın sesi;
Hina: Sensei izin ver ben anlatayım.
Aizawa: Siz Haku'nun annesi...
Hina: Bu herifle boşuna uğraşma, bu ritueli gerçekleştirir ama ne ise yaradığıyla ilgili en ufak bir fikri bile yok. Ririka ilk iblis kalbini aldığında yaşadığı aşırı güç artışı ona ilizyon bir dünya yaratmak için yetti. O ilizyonda neler oluyor kimse bilemez ama onlar sadece Ririka'nın hayalindeler diyebilirim. Gerçek bedenleri dünyada olmalı.
Aizawa: Gerçek bedenleri dünya üzerinde yok. Onları aradım.
Hina: Gerçeği bilmek ister misin? Midoriya ve Sarumaki hariç diğerlerinin bedenleri zaten dünyada değiller.
Aizawa: Nee??!

🕳️Sarumaki: Evindeki koltukta uyanmıştı. Başında büyük bir uğultu vardı. Ağrı kesici almak için ayağa kalktığı anda uğultu büyük bir gürültü olmuştu ve ses biraz incelip tek ses haline gelmişti. Sanki ona birseyler anlatıyor gibi;
??: Burayı beğendiniz mi Sensei!
Sarumaki: Bu da ne demek?

🕳️O sırada Sarumaki aslında evde olmaması gerektiğini farketti. Etrafına bakındı burası gerçektende onun evine benziyordu.
Sarumaki: Neredeyim ben?
??: Ah tanrım!! Cidden çok akıllısın. Çevrene iyi bakın burayı tanımak zor değil.
Sarumaki: Burası benim evim değil. Bunu fark edebiliyorum.
??: Biliyorum. Ama şimdi düşündüm de o kadar zeki değilmişsin.
Sarumaki: Ne demek istiyorsun?

🕳️O an ses kesilmişti. Sarumaki koltuğa geri oturduktan sonra tekrar çevresine bakındı. Sehpanın üzerinde de bir dosya vardı. Normalde sehpanın üstüne hiçbir şey koymazdı. Merak edip dosyayı eline aldı. Dosyanın kapağına bakıp içinden "Bu SC'nin öğrenci dosyası..." diye geçirdi. Dosyayı açıp tekrar okumak istediğinde dosyanın farklı olduğunu farketti. Bu dosya daha önceden dünya üstünden sildiği çocukların dosyasıydı. Çoğu çocuk için infaz sebebi bile verilmemişti. Gereksiz yere ölmüş çocuklar. Gereksiz yere ölmüş olan SC sınıfı öğrencileri...
Sarumaki: Ben o çocukları daha önceden sildim mi? Bu nasıl olur? Bunu kim yapıyor?

🕳️Sarumaki sakinliğini tamamen kaybetmişti. Odanın ortasında oradan oraya gezinip kendi kendine "Bu nasıl olur?" diyordu. O sırada kulakları yine çınlamaya başlamıştı. Sarumaki ses teke indiği anda;
Sarumaki: Bu nasıl olur bunu nasıl yaptın? Kimsin bunu nasıl yaptın?
Aizawa: Sakin ol Sarumaki! Ben Aizawa.
Sarumaki: Aizawa? Aizawa yoksa sende?
Aizawa: Hayır hayır. Bu Hina-san'ın telepati gücü. Orada neler oluyor?
Sarumaki: Aizawa, şimdiye kadar sildiğim çocukların hepsi SC'nin öğrencileriymiş. Birisi beni takip etmiş, herseyi biliyor, bunu o kimse o yapıyor.
Aizawa: Orası nasıl peki? Neler oluyor?
Sarumaki: Burası normal dünyaya benziyor ama ben hiçbir şey bilmiyorum...
Aizawa: Tamam, sakinliğini koru ve orada neler dönüyor anlamaya çalış. Sen tek çözümümüzsün.

En son milattan önce bölüm atmıştım, umarım hikayenin konusunu unutmamışımdır...