Y/N: Bu benim için çok zor Taehyung. Ama arkadaşım olmana bile razıyım. Sadece...
Tae: Sadece ne?
Y/N: Sadece sana böyle sarılmama izin ver.
Öylece durmuştu. Hiç hareket etmeden bekliyordu. Bu muhteşem bir histi. Ona saatlerce böyle sarılabilirdim. Bir süre sonra Tae'nin sesiyle kendime geldim.
Tae: Artık gitmeliyim Y/N. Uçağım kalkacak. Burada birlikte geçirdiğimiz tüm vakitler için teşekkür ederim.
Y/N: Ben de teşekkür ederim. Her şey için...
Tae: Ayrıca sana yazmayı unutmayacağım. Sık sık haberleşelim.
Dediği şey beni mutlu etmişti. Ona mesaj atmamı istiyordu.
Y/N: Her zaman yazacağım. İstemesen bile.
Gülümsemiştim. Oda bana karşılık vermişti ve ardından arkasını dönerek uzaklaşmıştı.
Odama gidip kendimi yatağa attığımda içim de garip bir his vardı. O gidiyordu. Artık bu şehirde onu göremeyecektim. Ama yandan mutluydum. Arkadaşım olacağını ve bana yazacağını duyduğum için mutluydum. Hem de sık sık... Deli gibi gülüp duruyordum. O sırada paldır küldür odamın kapısı açılmıştı.
Mina: Abla sabah sabah ne gülüyorsun kendi kendine?
Y/N: Uyandın mı benim miniğim! Gel ablanın kollarına!
Sözlerimin hemen ardından ise Meriç kapıda belirmişti. Mina deliymişim gibi bana baktıktan sonra Meriç'e dönmüştü.
Mina: Abi... Ablam sanırım ucundan sıyırdı.
Y/N: Hayır gayet iyiyim. Hem de çok iyiyim. Canım ikizim! Gel sana da sarılacağım!
Meriç: Sanırım haklısın Mina. Ben de öyle düşünüyorum. Ucundan değil komple sıyırmış.
Y/N: Ayrıca sen benim yatağımda uyumuyor muydun? Neredeydin?
Meriç: Y/N ben bir insanım ve insanların ihtiyaçları olur. Tüm gece içimde biriken kötülüğü atmaya gittim. Oldu mu?
Y/N: Ne uzattın. Tuvalete gittim desen yeterdi.
Meriç: Eğer öyle deseydim o an tuvalet mi? gibi anlamsız bir soru soracaktın ve anlamamış gözlerle bana bakacaktın.
Elimi çeneme koyarak düşünür gibi yapıp ardından cevaplamıştım.
Y/N: Haklısın.
Söylediğim şey karşısında hepimiz gülmeye başlamıştık. O sırada abim de uyanmış odama gelmişti.
Berk: Siz çocuklar bu saatte neden kalktınız? Bayram mı?
Abime bakmıyordum. Dünden dolayı ona kırgındım.
Berk: Y/N küs müyüz?
Y/N: Hayır.
Berk: Meriç ve Mina az dışarı çıkar mısınız?
İkisi de kafasıyla onaylayıp sessizce dışarı çıkmıştı. Bir şey demiyordum. Sadece diyeceklerini bekliyordum.
Berk: Özür dilerim. Dün sana fazla bağırdım. Çok tepki gösterdim.
Abime karşı asla küs kalamıyordum. Direk lafa girmiştim.
Y/N: Evet! Bana ilk defa böyle yaptın!
Berk: Senin üzüldüğünü görmek beni deliye çevirdi Y/N. Sen benim kardeşimsin... Canımsın... Abin olarak seni korumak benim görevim.
Y/N: Abii.
Dudaklarımı büzmüştüm. Ağladım ağlayacaktım.
Berk: Ne oldu?
Y/N: Hiç bugün mutluyum. Ağlamayacağım...
Berk: Seni mutlu eden şey ne?
Y/N: Söylemeyeceğim. Dün çocuğu dövmediğin kaldı.
Berk: Hayır canım ne alaka. Biz erkek erkeğe konuşuyorduk sen anlamazsın.
Y/N: Yaa tabi. 5 yaşında çocuk kandırıyorsun sanki.
Berk: Evet... Neyse hadi kahvaltı hazırlayalım acıktım ben.
Y/N: Bendee. Dünden beri hiç bir şey yemedim.
Berk: İyi halt ettin. Çabuk aşağıya!
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Gece olmak üzereydi. Tüm gün çok çalışmış ve de yorulmuştum. Eve gelir gelmez kendimi yatağa attım. Sürekli telefona bakıyordum. Mesaj atmasını bekliyordum. Atacağım demişti. Sonra aklıma gelen düşünce ile derin bir nefes aldım.
Y/N: Adam her gün beni mi düşünecek sanki...
Bu düşünceden sonra yatağımdan kalkarak sıcak bir duş aldım. Duştan çıkıp kendime yine engel olamayarak telefona koştum. Yine mesaj yoktu. Atmayacaktı işte. Bütün gece mesaj gelir umuduyla bekledim. Beklemekten uyuyamadım ama yoktu. Ardından daha fazla dayanamayıp gözlerimi kapadım.
Sabah olduğunda yatağımda uzunca gerinerek rahatladım. Telefona uzunca baktığım da bir mesaj vardı. Kalbim yerinden çıkacak sanmıştım. Tae diye düşünerek mesajı açtım. Ama mesajı atan kişi Denizdi.
Deniz: Y/N... Abinin yanında bir kız var ve sinirlerimi bozuyor. Uyanda gel artık şu kafeye!
Oflayarak ellerimle saçlarımı karıştırdım.
Y/N: Ağlayacağım ama yaa! Mesaj atsana!
Derken tekrar mesaj geldi. Hızlıca bu sefer o derken yine Denizi görmem ile çığlık attım.
Deniz: Görüldü atma bana!!!
Y/N: Deniz seni öldüreceğim! Geldiğim de kafe de olma!
Deniz: Sen gel de beni öldürürsün.
Mesaj cevap vermeyerek üzerimi değiştirmek için yataktan kalktım. O sırada bir mesaj sesi daha duydum.
Y/N: Geliyorum be kızım bekle!
Telefonumu elime almam ile kalbim yerinden çıkacak gibi olmuştu. Yerimde mutluluktan zıplayıp duruyordum.
Tae: Günaydın Y/N. Dün yazamadım çok yorgundum ve direk uyumak istiyordum. Üzgünüm.