Duyduklarım istemsizce heyecanlanmamı sağlamıştı. Ellerim titriyordu.
Y/N : Beni anladın mı?
Tae : Tabii ki. Ama inan çok şaşırdım. Seni burada görünce.
Y/N : Bende öyle.
Tae : Peki ne zaman müsait olursun. Şuan bile gelebilirim istersen?
Y/N : Şimdi mi? Delirdin mi?
Tae : Özledim demiştin.
Y/N : Evet ama... Çok geç olmadı mı sence de..
Tae : Seninle konuşacaklarım var. Seninle konuşmak nedensizce bana iyi geliyor. İlk tanışmamızdan beri. Hem özür de dilemiş olurum. Yarını bekleyemeyeceğim sanırım.
Y/N : Tamam ama beni alabilir misin? Buraları bilmiyorum da.
Tae : Şimdi sıra bende. Ben senin rehberin olacağım.
Mesaja cevap vermede direk kalkıp hazırlanmaya başladım. Ne giymem gerekiyordu. Elbise? Hayır hayır pantolon ve salaş bir şey mi? Ah bilmiyordum. O sırada annem içeriye girerek:
Annem : Kızım ne oluyor? Nereye?
Y/N : Anne şey.. Bir arkadaşım.. Onunla buluşacağım..
Annem : Bu saatte?
Y/N : Anne lütfen.
Annem : Y/N hayır. Bu saatte seni bilmediğin bir yerde tek başına bırakamam. Hele ki benim bilmediğim bir arkadaş. Kim bu arkadaşın.
Ellerimle oynamaya başlayarak:
Y/N : Türkiye'de biriyle tanışmıştım ya hani... O.. Off anne çok heyecanlıyım. Ne yapmam gerek bilmiyorum. Onu görmek istiyorum sadece.
Annem : Demek o hımm... Y/N ?
Y/N : Efendim anne?
Annem : Hiç kızım. Aklım kalacak ama git bakalım. Seni buradan alması ve geri aynen getirmesi şartıyla.
Y/N : Gelecek zaten. Yolda... Ama ben daha hazırlanmadım! Karar veremiyorum.
Annem : Acele et o zaman. Çıkıyorum ben.
Annemin odadan ayrılmasının ardından gözüme güzel gözüken ilk şeyi aldım ve üstüme geçirdim. Çok bir vaktim kalmamıştı. Bir süre sonra telefonum çalmıştı zaten.
Tae : Kapıdayım.
Y/N : Geliyorum.
Hemen anneme seslenip:
Y/N : Anne ben gidiyorum!
Annem : Bekle.
Dedi ve kapıya kadar benimle geldi. Kapıyı açtığında Tae arabaya yaslanmış beni bekliyordu.
Annem : Demek sen o çocuksun. Kızıma bir şey yapmayacağını nereden bileceğim.
Y/N : Anne!
Annem : Sen sus.
Tae gülümseyerek:
Tae : Merak etmeyin efendim. Size söz veriyorum. Kendi ailem üzerine.
Annem : Bu söz üzerine laf söyleyemem. Kızım sana emanet.
Bu konuşmanın ardından Tae kapımı açarak arabaya binmemi bekledi. Ben bindikten sonra kendi de sürücü koltuğuna geçti.
Tae : Seni mükemmel bir yere götüreceğim.
Y/N : Nereye?
Tae : Sürpriz.
Dedi ve göz kırptı. Yol boyunca Tae'yi izlemiştim. Her şeyi ile muhteşem kelimesinin vücut bulmuş haliydi.
Tae : Sanırım artık doktora gitmeyeceğim.
Y/N : Nerden çıktı.
Tae : Sayen de check up olmuş gibi hissettim.
Dedi ve kahkaha attı. Bende gülerek karşılık verdim.
Y/N : Üzgünüm. Rahatsız ettim.
Tae : Sorun değil. Neredeyse geldik.
Geldiğimiz yer sessiz sakin bir kumsaldı. Ay pırıl pırıl parlıyor. Yıldızlar adeta göz kırpıyordu. Denizin sesi insanı alıp götürüyordu.
Y/N : Burası muhteşem. Bayıldım!
Tae : Ben de çok seviyorum burayı. Oldukça gözden uzak olması da rahat hissettiriyor.
Kumlar sıcacıktı. Ayakkabımı çıkarıp kumsalda yürümeye başladım. Gece olmasına rağmen sabahın sıcaklığını hala kaybetmemişti. Ben kendi halimde dolanırken Tae arabasından örtü ve birkaç bir şey çıkararak yere serdi.
Tae : Hadi gel. Konuşacak çok şeyimiz var.
Koşarak gittim ve yanına oturdum. Ellerimi çırparak:
Y/N : Sen muhteşemin de muhteşemisin.
Tae : Şımaracağım. Ee anlat bakalım neler yaptın?
Y/N : Aslında bir şey yaptığım söylenemez. Bildiğin şeyler. Hep aynıydı. Ben değil sen önemlisin. Sen ne yaptın?
Başımı yere eğerek:
Y/N : Asıl Mari ile aran nasıl?
Tae : Mari ile buraya gelmemin ardından sadece 1 2 hafta konuştuk ama gerisi gelmedi. Düşünce tarzımı ve çocuksu hareketlerimi beğenmediğini söyledi.
Dediği şeyle sinirlenmiştim.
Y/N : Aptal kız! Nasıl böyle bir şey diyebilir sana.
Tae'nin kalbine elimi götürerek:
Y/N : İncitildiğin için üzgünüm.
Tae elini elimin üstünü koymuştu. Şaşkınlıkta başımı kaldırıp ona baktım. Gözleri gözlerimin içine bakıyordu. Ve ardından başını eğerek gülümsedi.
Tae : Beni düşündüğün için teşekkür ederim.
Direk Tae'ye sarılmıştım. Sonunu düşünmeden sımsıkı sarılmıştım sadece.
Y/N : Seni sen olduğun için, gülüşünle, kalbinle, çocuksu hareketlerinle kısaca her şeyinle seviyorum.