İmkansızım Bölüm 18

194 9 0
                                    

Tae anında beni aramıştı.

Tae : Ciddi misin?

Y/N : Evet neden bir sorun mu var?

Tae : Hayır ama kardeşinin beni pek sevdiğini sanmıyorum.

Ufak çaplı gülmüştüm.

Tae : Neden gülüyorsun ?

Y/N : Korkmana gerek yok. Meriç kavgacı bir tip değil. Sadece seni tanımıyor daha.

Tae : Ah öyle diyorsan öyle olsun. 1 saate evin önünde olurum hazırlanın.

Y/N : Tamam. Seni seviyorum.

Tae : Hoş çakal.

Bir umur onunda bana beni sevdiğini söylemesini beklemiştim. Ama bir şey demeden telefonu öylece kapatmıştı. Biraz zamana ihtiyacı olduğunu biliyordum ama yine de beni kırmıştı.

Meriç ile ikimizde hazırlanmış Tae'yi bekliyorduk.

Meriç : Yine suratın neden düştü?

Y/N : Yok bir şey.

Ağzını açıp bir şey diyecekti ki telefonunun çalmasıyla yarı da kaldı.

Meriç : Sena arıyor. Bekle.

Kafamla onayladıktan sonra telefonunu açtı. Onların konuşması önceden bana vıcık vıcık gelse de şimdi kıskanıyordum. Tae' de bana öyle olsun istiyordum.

Meriç : Efendim bebeğim.. Hım ben de seni seviyorum hem de çokk... Çok özlemene izin vermeyeceğim yakında oradayım..

Ağladım ağlayacaktım. Gözlerim dolu doluydu. Meriç kafasını çevirip bana baktığında direk telefonunu indirerek;

Meriç : Ne olduu?

Y/N : Bende bunları duymak istiyorum.

Meriç : Sana hep diyorum zaten deli şey. Nesini kıskandın şimdi.

Y/N : Senden değil...

Meriç : Hıı anladım. Ama bunun için daha çok erken olduğunu düşünüyorum. Az bekle olur mu? İlk kez böyle hissettiğinden her şey normal bebeğim. Az bekle de telefonu kapatayım.

Meriç telefon konuşmasını bitirip yanıma geldiğin de Tae' de arabayla önümüzde durmuştu. Arabadan inmesiyle direk gözlerinin içine baktım.

Tae : Sen ağladın mı? Ne oldu biri bir şey mi yaptı?

Meriç : Birinden önce kendine bak kardeşim.

Diyerek ellerini Tae'nin omzuna koydu.

Tae : Anlamadım.

Meriç : Boş ver hadi gidelim. Bu arada şu bebeği bir kez kullanmama izin verir misin?

Tam bir kedi yavrusu gibi Tae'ye bakıyordu. Araba söz konusu oldu mu tam bir bebek gibi oluyordu. Bu hali beni oldukça gülümsetmişti.

Tae : Tabi ama gideceğimiz yeri biliyor musun ki?

Meriç : Tarif edersin o kadar da. Hadi atlayın.

Y/N : Meriç hızlıca gidip gelelim. Bugünlük boşver.

Meriç : Türkiye'ye gelsin bende ona arabamı veririm. Lafı olur şimdi? Değil mi kardeşim?

Tae : Tabi ki buyur lütfen.

Derin bir nefes alarak tekrar konuşacaktım ki Tae elimi tutarak bana baktı.

Tae : Sorun değil. Merak etme.

İmkansızımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin