İmkansızım Bölüm 16

185 10 1
                                    

Oda bana sarıldığın da şaşırmıştım. Beklemediğim bir şeydi.

Taehyung : Teşekkür ederim. Beni böyle sevdiğin için.

Daha sıkı sarıldım. Ondan ayrıldığım sırada beni tekrar kendine çekti.

Taehyung : Sadece biraz daha. Buna ihtiyacım var.

Y/N : İyi misin?

Taehyung : İyiyim. Çok iyiyim.

Ne olmuştu birden bire. Bana bir şey hissetmediğini sanıyordum. Bir süre sonra seslenerek;

Y/N : İçeceklerimizi içelim bence artık hım.

Taehyung : Ah doğru içecekler. Ee anlat bakalım..

Y/N : Ne anlatayım?

Taehyung : Bilmem.. Beni sevdiğin kadar başkasını sevdin mi mesela merak ettim.

Dedi ve gülümsedi.

Y/N : Hayır. Aslında sen ilksin diyebilirim. Aşka inanan ve güvenen biri değilim sanırım.

Taehyung : Değil misin?

Y/N : Yani öyleydim.

Dediğim şeylerden sonra yüzünde bir gülümseme belirdi.

Taehyung : Hoşuma gitti.

Y/N : Ney hoşuna gitti?

Ardından kafasını bana çevirerek çocuk gibi gülümsedi.

Taehyung : İlklerin olmam.

Utanmıştım. Aceleyle kalkmaya çalıştım. Ama o anda elimi tutarak;

Taehyung : Utanman için söylemedim. Bunları söyledim çünkü.. Benim için de ilk... Çoğu şey.

Y/N : Ne demek istiyorsun. Mari ile bir süre konuşmuştun sonuçta.

Taehyung : Dediğin gibi konuştuk sadece konuştuk.

Anladığımı belirtircesine kafamı salladım.

Y/N : Serinmiş burası. Üşüdüm. Kalksak mı?

Taehyung : Kalkmak mı? Bu gece buradayız. Her şey hazır merak etme.

Koşarak arabasına gitti ve büyük bir battaniye ile geri döndü.

Taehyung : Bu ikimize de yeter.

Dedi ve gülümsedi. Bense ona sadece bakıyordum. Birden battaniyeyi kendi omuzlarına attı ve tam yanıma oturarak beni de battaniyeye sardı. Onunla bu kadar yakın olmak kalbimin deli gibi atmasına sebep olmuştu.

Taehyung: Şimdi nasıl?

Cevap vermemiş sadece yüzüne bakmıştım. 

Taehyung: Hala mı üşüyorsun? Peki gel bakalım.

Bu sefer de kollarını bana sarmıştı. Tam şuan ölebilirdim. Ne üşümesi alev almıştım. Sıcaktan patlayacaktım.

Y/N: Burası bir sıcak oldu. Az oksijen almam lazım.

Tam kalkmak için yeltenmiştim ki geri çekerek yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

Taehyung: Utandığın da hep daha bir tatlı oluyorsun.

Y/N: Sorumluluğunu alamayacağın şeyler söyleme lütfen. Bana ümit verme.

Kafamı aşağıya eğmişti. Ardından çenemden tutarak gözlerinin içine bakmamı sağladı.

Taehyung: Uzun zamandır nasıl özür dilerim diye düşünüyordum Y/N. Aynı zamandan senden gördüğüm ilgi ve sevgi hoşuma gidiyormuş bunu anladım. Senin tarafından hala sevilmeyi istiyorum. Seni sevmeyi istiyorum. Buna izin verir misin?

Duyduğum şeyler karşısında ağzım açık ona bakıyordum. Neler duyuyordum böyle. Bu bir çıkma teklifi miydi? Dakikalar geçmesine rağmen bir şey dememiştim. Hala şoktaydım.

Taehyung: Y/N? İyi misin? Cevap vermeyecek misin?

Y/N: Ben... Ben...

Taehyung: İstemiyor musun?

Y/N: Hayır... Yani evet... Yani hayır... Ah ne diyorum ben!

Tepkim karşısında gülümsediğinde bende gülümsemiştim.

Y/N: İstiyorum. Hem de çok istiyorum ama... Sonunu bilmiyorum. Ne olacak sonra. Sana gelecek olan zararı düşünemiyorum.

Taehyung: Merak etme hepsi bir şekilde hallolur.

Bu sefer gülerken gözlerimin için gülüyordu. Bir anda böyle bir şey olmasını beklemiyordum. Ona sıkıca sarılmak istiyordum ama vereceği tepkiden korkuyordum. Ben bunları düşünürken o birden bana sarılmış ve kumların üstüne yatmamızı sağlamıştı.

Taehyung: Uyuyalım. Çok yorgunum.

Y/N: Ama... Ben bu şekilde uyuyamam...

Taehyung: Neden?

Taehyung: Ya yengeç falan ısırırsa?

Dediğim şey karşısında kahkaha atmış ve daha sıkı sarılmıştı.

Taehyung: Ben buradayım merak etme. Seni öyle sarıp sarmalayacağım ki hiç biri sana dokunamayacak.

Beni koruyacak olması ve sözleri hoşuma gitmişti. Başımı göğsüne koyup gözlerimi kapattım ve uyuyana kadar onun kokusunu içime çektim. Hala inanamıyordum. Onunla birlikte onun kollarında uyuyacaktım. Düşündükçe gülmemi durduramıyordum. En sonunda sürekli kıkırdayıp durmamdan rahatsız olmuş olacak ki derin bir nefes verip konuşmaya başladı.

Taehyung: Sanırım böyle olmayacak sanırım susturmam lazım.

Y/N: Ne? Nas...

Dediğim anda dudaklarını dudaklarımda hissettim. Gerçekten de beni susturmayı başarmıştı. Ne konuşma kabiliyetimi ne de hareket kabiliyetimi kullanabiliyordum. Bildiğin kütük gibi kala kalmıştım yanında.

İmkansızımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin