19.BÖLÜM: Öldük Biz

29 11 0
                                    

Gediz'in Anlatımıyla 

*Hayatımız mahvoldu Arya, görmüyor musun?*

Dönen tüm tezgahlardan haberim vardı, kime anlatırsam anlatayım inanmayacaktı. Çünkü bu ne bir oyundu, ne de bir savaş. İntikamın hazzıydı bu. İkiden fazla gencin hayatıyla oynanmıştı. Can yakıyordu fakat, henüz öldürmüyordu.  Ben Gediz KIRIMLI, bu da intikamın bir parçasıydı.

Arya kucağıma yığılmıştı, bu haber bu kadar ani verilmemeliydi. Nereye gitmem gerektiğini biliyordum fakat diğer mesajın gelmesini beklemem gerekti. Böyle planlanmamıştı. Derken bir bildirim sesi geldi, yere düşen telefona uzanmak için dizlerimin üzerine çöktüm. Kollarımda Arya vardı, kucağıma yatırıp telefonu cebime sıkıştırdım. Başlıyorduk ve bu güzel başlangıçtı.

🗣

Taksideydik, hastaneye neredeyse varmıştık  henüz Arya uyanmamıştı. Nefes alıp verişi düzenliydi bu beni korkutmuyordu fakat artık uyanması gerekti.

"Abi kolonya var mı? Rica etsem varsa alabilir miyim?"

"Bi' saniye kardeşim bakayım." Dedi ve durdu "sen bu kızı kaçırmıyorsun dimi lan!" Dedi bir anda.

"Abi kaçıracak olsam hastaneye mi getiririm sence?"

"Siz gençsiniz, belli olmuyor." Dedi sırada torpidoyu kurcalıyordu. Küçük kolonya şişesini çıkartıp arkaya, bana uzattı.

"Eyvallah abi."  Kolonyayı elime döküp Arya'nın burnuna yaklaştırdım. Bu kadar kötü bir kolonya olamaz. Derin bir nefes aldıktan sonra ayılmaya başladı. Bir kaç şey mırıldandı ama anlaşılmıyordu. Sanırım Elyas onun için farklı yerlerdeydi.

"G-gediz? Neredeyiz?" Dedi küçük fısıltılarla.

"Yoldayız, hastaneye gidiyoruz yavrum. Kontrol altında her şey." Ona gerçekten güven vermek istiyordum ve bu yalan değildi. Gerçekten de her şey kontrol altındaydı.

"Tamam abi, biz burada inelim. Ne kadar tuttu?"

"78 TL yeter kardeşim." Cebimden çıkan ilk parayı ona uzattım. "Bunu söylemeyi sevmiyorum ama üstü kalsın abi. Hadi eyvallah." Kapıyı açıp dışarıya çıktım. Arya'nın kolundan yutup ona destek oldum.

"Gel bakalım güzellik."

"Nereden biliyordun buraya geleceğimizi?" Diye sordu, beklediğim bir soruydu.

"Bayıldıktan sonra bir bildirim daha geldi, çok geçmeden yola koyuldum bende."

"Teşekkür ederim, o halde beni yalnız bırakmadığın için."

"Lafı bile olmaz, girelim mi?" Dedim hastaneye işaret ederek. Olumlu anlamda kafasını salladı. Bana tutunarak merdivenlerden çıktı. Hemen ardından danışmana.

"E-elyas KIRIMLI hangi oda?" Dedi titrek sesiyle.

"Üçüncü kat 341.oda, geçmiş olsun."

"Teşekkürler, gel bakalım." Dedim Arya'nın kolunu daha sıkı kavrayarak. Asansöre yöneldik ve sessizce mayın tarlasına gidiyorduk. 

"İyi misin?" Dedim asansöre girdiğimiz zaman.

"Sanırım." Diye cevap verdi. O da bilmiyordu. Bilemiyordu.

SESSİZ ÇIĞLIK  🗣 | Tekrardan Düzenleniyor..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin