6. Bölüm

936 41 12
                                        

Aku:

"Bir daha yapmam... Herneyse... Sarılmak ister misin?" Gerçekten yapabileceğim tek şey buydu sanırım. Saçmaydı ama belki işe yarardı. Cevap vermedi, sadece burnunu çekti ve kollarını ona sarılmam için açtı.

Böyle aptalca şeylere meleklerin hayır diyemeyeceklerini biliyordum. İç çektim ve ona sarıldım.

Bedeni küçücüktü ve kollarımın arasında kayboluyordu. Çilek kokusu gerçekten çok yoğundu ve cidden ağzım sulanmaya başladı, ağlamayacağını bilsem onu ısırırdım. "Seni ağlak küçük çilek..." Sırıttım.

Acaba onu şuan öpmeme nasıl tepki gösterirdi? Korkar mıydı? İğrenir miydi? Ağlar mıydı? Herneyse, ben kimseyi ucunda seks yoksa öpmezdim zaten. Yani onu bu şekilde yatağa atamazdım herhalde... Yoksa atabilir miydim? Hadi ama, ben istediğim her şeyi yapabilirdim. Bu ufaklığı da bir gün yatağıma atacağım, sadece biraz daha sabretmem gerekiyor. İstersem şimdi de atabilirim, ama bütün seks boyunca ağlayan bir velet sesi dinlemek istemiyorum.

"B-Ben ağlak *burun çekme* değilim..." Kollarımı sırtından aşağıya doğru kaydırıp beline doladım, iyice kendime çektim ve onunla birlikte çömeldiğim yerden kalktım. "Ağlak değilsen ağlamayı kes o zaman." Kollarını boynuma, bacaklarını da belime sardı ve yüzünü boynuma gömdü. "T-Tamam ama ben çok açım..." Ah doğru ya, şu burun kanaması ve kusmuk yüzünden kahvaltı yapmayı unutmuştuk. Gerçi normalde de ben kahvaltı yapmazdım çünkü gece çok geç yattığımdan genelde bu saatlerde uyuyor olurdum.

"Mutfakta biraz çikolata olmalı, yemek ister misin?" Ellerini gözlerine götürdü ve göz yaşlarını sildi. "İsterim." Cevabı üzerine kucağımda onu taşıyarak mutfağa gittim. Ufaklığı mutfak tezgahlarının birinin üstüne oturtturup, etrafta çikolata aradım. "Al bakalım sana çikolata." Elimdeki açılmamış paketi Hikaru'ya uzattım. Küçük bir el pakete uzandı ve onu aldı. O paketi açmaya çalışırken ben buz dolabının kapağını açtım ve bir şişe soğuk süt çıkarıp bardağa doktüm. "Yanında da bunu içersin." Yine o kocaman gülücükleriyle bana güldü ve uzattığım bardağı aldı. "Teşekkür ederim!"

Minik ısırıklarla çikolatayı yiyordu. İtiraf ediyorum, gerçekten sevimliydi. "Aptal, sütten bıyığın olmuş." Güldüm ve bir peçete uzattım. Peçeteyi aldı, ve ağzını sildi. "Başkalarına aptal demek hoş bir şey değil!" İç çektim ve masanın üzerindeki sigara paketinin içinden bir sigara çıkartıp parmaklarımla yaktım. "Ah doğru, şaka nedir bilmiyorsun değil mi?" Sigarayı içmeye başladım. "Şakanın ne olduğunu tabiki biliyorum ve o iğrenç şeyi içme lütfen!"

Hikaru:

Oda saniyeler içinde dumanla dolmuştu. Tanrım, gerçekten çok havasızdı, nefes bile alamıyordum. Öksürmeye başladım. "Sorun ne? Yoksa sen de mi içmek istiyorsun?" Beyaz dişleriyle bana sırıttı. Derdi neydi cidden? Öksürmekten nefes alamıyordum o ise bana sigara teklif ediyordu, şeytan işte ne olacak.

"İgrenç! O şeyi bana asla içiremezsin!" Çikolatamı yemeyi bıraktım ve sütümü bitirdim. "Hahahah, nedenmiş o? Bence çok seversin." Hayır asla sevmezdim, o şey sağlığa zararlıydı ve Tanrı kullanmamızı istemiyordu. Asla kullanmazdım. "Asla! Kötü bir şey o, sen de içme!" Sigarasını söndürdü ve beni kucaklayarak tezgahın üzerinden aldı. "Teşekkürler Aku." Gülümsedim. Dediğimi yapmıştı, belki de beni seviyordu ve düşüncelerime önem veriyordu. "Zaten bitmişti, teşekkür edecek bir şey yok." Kollarımı göğüsümde kavuşturdum ve kafamı başka tarafa çevirdim. Neden böyle yapıyordu ki? Bilerek beni kırmak mı istiyordu?

"AHH!!?" Sertçe yatağın üzerine fırlatılmıştım. Ne zaman mutfaktan yatak odasına kadar gelmiştik biz? "Ben biraz uyuyacağım, istersen sen de uyu. Veya bilmiyorum, git istediğin başka bir şey yap." Kalçamı ovuşturdum, çok acıyordu. Neden bu kadar sert davranmak zorundaydı ki? "Offf, popomu acıttın Aku." Neden sırıtıyordu bu? Kötü bir şey dememiştim ki... "Öpmemi ister misin? Belki iyileşir..." Kıpkırmızı oldum ve hemen yataktan indim. "H-Hayır! Ben gidiyorum, sana iyi uykular!" Hemen odadan koşarak çıktım.

ImpureHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin