1. Bölüm~ Sıradan Bir Gün

2.5K 101 2
                                    

Meyra'dan
Bugün ofise gitmeyecektim dernekte halletmem gereken birkaç evrak işi vardı o yüzden de ceketi biraz uzun olan haki pantolan ceket takımımı giydim zaten ütülüydü yoksa bir de ütüyle uğraşamazdım. Başıma da ütü gerektirmeyen açık haki bir şal taktım. Yeterince gecikmiştim zaten.
Hızlıca yürüyüp gitmek için küçük ama tatlı yeşil arabama bindim. Küçük olmasının sebebiyse park edememe gibi bir sorunum olmasıydı. Bu arabayı avukatlık stajım bittikten sonra girdiğim davalardan kazandıklarımı bir köşede biriktirip almıştım.
Üç yıldır avukatlık yapıyordum. İyi kötü kazanan bir ofisim vardı, kirada oturuyordum ama olsundu. Yıllar önce bu halde olacağımı görseydim herhalde mutluluktan havalara uçardım. Neden mi? Çünkü hayalimdeki mesleği yapıyor hem de insanlara yardım etmek kadar ulvi bir görevi de yerine getiriyordum da ondan. Kafamdan bu düşünceler geçerken tebessüm ettim kendi kendime buralara gelebilmek için gerçekten çok çalışmıştım ve çalışmalarının da karşılığını almıştım nihayetinde. Sonra tekrardan kendime emeksiz bir yemeğin tadı olamayacağını hatırlattım. El Ele Ver derneğimizin önüne geldiğimi fark ederek arabayı geniş bir alana park edip indim.
Üçüncü kattaki olan Zelal ablanın odasına çıkıp Zelal ablaya "Günaydın Zelal abla nasılsın " dedim gülümseyerek. Zelal abla da "Günaydın ablam iyiyim çok şükür sen nasılsın?" dedi. Ben de " İyiyim çok şükür abla" dedim. Bugünki yapacağımız işleri merak ederek "Eee bugün neler yapacağız Zelal abla?"dedim. O da " Bugün Sudan'da açacağımız su kuyuları için Eyüp Bey gelecek onunla konuşacağım işte bağış için uygun gördüğü meblağı falan ondan sonra da herhalde senin yanına uğrayıp sözleşmeyi imzalarız inşallah diye düşünüyorum" dedi. Ben de onu onaylayıp biraz daha sohbet edip aşağıdaki odama indim. Zelal abla bu derneğin kurucusuydu. Melek gibi bir insandı herkesin yardımına koşmaya çalışırdı o yüzden de bu derneği kurmaya karar verdi. Bizim onunla tanışmamız ise yine o bir hayır işiyle benim hayatıma küçük dokunuşlar yaparken oldu.
Storlarımı çekip penceremi açıp temiz havayı içeri davet ettim. Masama oturdum. İçeri derneğin mali işleriyle ilgilenen Mete girdi ve gülerek "Günaydın Meyra sana gelir gelmez imzalaman gereken belgeri getirdim biliyorum ama acil lazım o yüzden " dedi biraz mahcup bir şekilde. Belgelerin birikmesi onun suçu değildi halbuki ben derneğe bazı günler gelebiliyordum ofiste de çalıştığım için. Ben de ona " Günaydın Mete önemli değil tabiki de getirmen gerekiyorsa getireceksin canım "dedim gülerek ve elindeki dosyaları uzanıp aldım. Ben dosyaları alınca da bana teşekkür edercesine tebessüm ederek odadan çıktı. Ben de kafamı belgelere gömerek okumaya daldım . Gün hızlı başlamıştı benim için.
Neredeyse akşam olmak üzereydi ama hala odama Zelal ablayla Eyüp Bey gelmemişti bir sıkıntı mı çıkmıştı acaba diye düşündüm. Eyüp Bey ile daha önce de birkaç hayır işi için daha önceden tanışmışlıkları vardı. Çok bir samimiyetleri olamasa da bir yardım işi olunca mutlaka tuzu bulunsun isteyen biriydi. Tam bunları düşünürken Zelal abla üzgün bir şekilde odaya girdi. Hayırdır diye düşünmeden edemedim içimden. O sırada Zelal abla " Meyra Eyüp Bey iki gün önce kalp krizi geçirmiş şimdi de hastanedeymiş ama çok şükür yoğun bakımdan çıkmış sekreteriyle konuştum durumu iyiye doğru gidiyormuş." dedi. Ben de şaşırarak ve üzülerek "Aaa Allah şifasını versin inşallah"dedim. Zelal abla da " Evet canım İnşallah o hasta yatağında bile hayır işleme derdine düşmüş torununa vekalet vermiş yarın torunu gelip onun yerine imza atacakmış sekreteri söyledi" dedi hayretle. Ben de şaşırmıştım işin açıkçası adam hastanedeyken bile bunları düşünüyorsa gerçek bir hayırsevermiş dedim içimden.
Eğer yarın torunu imza için gelecekse benim de ofisten önce derneğe uğramam gerektiği anlamına geliyordu. Fakat ortada büyük bir sorun vardı yarın uzun zamandır çalıştığı bir dosya nihayete erecekti. Duruşmaya yetişmem için yarın da hızlı hareket etmem gerekiyordu anlaşılan. Yorucu bir güne hazır olmak için bugün erken uyumayı düşündüm ve evime doğru yola koyuldum.

Sev, Şükret, Dua EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin