14. Bölüm~ Renkli Düşler Durağında Anlaşma

658 46 4
                                    

Meyra' dan

Arabaya bindiğimizde yine nereye gideceğimizi bilmiyordum. Bugün belki de beni buraya getireceğini bilseydim, balık yemediğimi ona söylerdim. Az önce ona anlattığım şeylerden dolayı pişman değildim. Biz sahte de olsa bir yola çıkmıştık ve bu yüzden de birbirimizin geçmişi, düşünceleri hakkında bilgi sahibi olmamız gerekliydi. Mesela o benim balık yemediğimi bilmeliydi ya da kimsesiz olduğumu. Nitekim de öğrenmişti zaten. Bu konuları açtığımda ağlayacağımı bile bile açıyordum. Yapamıyordum, kendime engel olamıyordum. Hayatta çok daha kötü şeylerin, olayların insanların başına geldiğini görüyorum, çok daha acı, yıkıcı. Bazen bizzat bazense haberlerden, ordan burdan. Bu yüzdense halime hep şükrediyorum. Ama bir türlü o küçük kızın burukluğunu içimden atamıyordum ve ağlıyordum.

Demiralp Beyin benim tarafimdaki camı açmasıyla kafamdaki düşüncelerde içeri giren rüzgarla dağıldı. Açılan camla birlikte rüzgar iyi gelmişti. Nefes alabildiğimi hissetmiştim ve bu sayede konuşabildim. "Ne olur bu sefer nereye gittiğimizi söyleyin yoksa bir sürprizi daha kaldıramayabilirim." dedim espri yapmaya çalışarak." Tamam hemen söyleyeyim küçük bir kafeye gideceğiz. Sessiz, sakin, sıcak bir yer. Bir mahsuru yoktur değil mi sizin içinde?." Dedi galiba o da son cümlesinde espri yapmaya çalışmıştı. Ben de" Yok, yok benim açımdan da mahsuru yok." dedim. Ve konuşmadan yola devam ettik.

Arabayı bir kafenin önüne park etti. Kafeye baktığımdaysa bahsettiği kafenin bu olduğunu anladım. Çok şirin butik bir kafeydi. Girişindeki taşlar renk renkti. Dışarıdaki sandalyelerde renkliydi. Hava soğuk ve bozuk olmasaydı dışarda oturmak isterdim ama sonbaharın kötü yanı da buydu. Buraya kesinlikle baharda gelmeyi aklıma not ettim. İçeri girdiğimizde sarı loş sarkıt ışıklar vardı ve içersi de dışarısı kadar renkliydi. Buranın güzel bir enerjsi vardı. Tıpkı adı gibi... Renkli Düşler Durağı.

          İçerde bizden başka bir çift daha vardı sadece

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



İçerde bizden başka bir çift daha vardı sadece. Anlayacağınız sessiz ve sakindi gerçekten. Demiralp Bey cam kenarındaki masaya yönelince ben de o tarafa yürüdüm ve oturduk. "Burayı nereden buldunuz?" dedim beğendiğimi belirtircesine. O ise "Lisemiz buraya yakındı arkadaşlarla gelirdik hep ama konsepti böyle değildi, yani renkli. Sonradan el değiştirince biraz canlandı. Böyle küçük samimi mekanları seviyorum ben aslında." dedi. O fark etmese de kendisiyle ilgili bilgiler veriyordu bana. Bunun iyi bir şey olduğunu düşündüm, yani hakkında bir şeyler öğrenmenin. Garson, tatlı orta yaşlarında bir kadındı. Masaya gelip menülerimizi bıraktı. Menüye baktığımda genellikle fast food tarzı şeyler olduğunu gördüm. O ise menüye bakmadan ıslak hamburger istediğini söleyip bana döndü. " Buranın ıslak hamburgeri harikadır, benden söylemesi." dedi. Güzel olup olmadığını denemekten bir şey olmaz diye düşünüp ben de ıslak hamburger sipariş ettim. Demiralp Bey de arkasına yaslanıp" Burayı sevmişe benziyorsunuz. Aslında biz arkadaşlarla dışarda otururduk genelde ama malum hava soğuk." dedi. Ben de " Evett sevdim, beğendim de. Sıcacık, samimi bir o kadar da enerjik bir havası var aslında. Ben de dışarda oturmayı tercih ederdim ama dediğiniz gibi havanın pek oluru yok." dedim." Yemekten sonra mı konuşalım sözleşmeyi?" dedi. Bense " Oluuur yemekten sonra konuşuruz." dedim. " Meyra Hanım peki istemeye cumartesi günü gelsek size uygun mudur?"dedi. Yemek gelene kadar başka bir konu konuşmayı yeğlemiştik galiba. "Yani Zelal ablayla da konuşabilirsem uygun ama ben daha önce hiç bir isteme töreninde bulunmadım ve bu yüzden de ne yapmam , nasıl bir hazırlık içinde olmam gerektiğini bilmiyorum açıkçası." dedim biraz çekinerek. "Ben de bilmiyorum aslında. Siz kahve yapsanız biz sizi istesek yeterli olur herhalde. Doğaçlama gelişir zaten herhangi ek bir şey yapmanıza gerek yok." dedi sanki arkadaşından ödünç bir eşya istiyordu öküz. Ay ağzım bozuldu birden bu adam yüzünden. Tekrar konuşmaya başladı yontulmamış bay odun "Meyra Hanım hala hanım diyorum ama aramızdaki bu hanımlı beyli muhabbeti de bir kenara mı bıraksak artık? Ben size de sormadan aramızdaki bu resmiyeti kaybetmek istemedim fakat biz artık nişanlı sayılırız." dedi. Söylediği şey gerilmeme neden oldu çünkü aramızdaki bu şey gerçek olmasa da evliliğin ciddi bir kurum olmasıydı ve biz, biz hariç herkesin gözünde devletin bile, bir çift olucaktık. Allah' ım sen yardım et. " Haklısınız insanları inandırabilmemiz resmiyeti bırakmamız gerekir." dedim ve yutkundum. "O zaman bu saniyeden itibaren sana Meyra diyorum anlaştık mı?" dedi. "Anlaştık Demiralp Be... Pardon Demiralp. Oldu mu?" dedim. " Oldu, bundan sonra böyle" diyip göz kırptı. " Dedenizden başka biri istemeye gelmeyecek değil mi?" diye sordum. " Aslında yakın bir arkadaşım var , Çağlar. O da gelmek isteyebilir. Bu arada Çağlar da aramızdaki bu tuhaf durumu biliyor yani gerilmenize gerek yok." dedi. Şaşırmıştım çünkü ben sadece bu durumu o, ben ve sevgilisinin bildiğini düşünüyordum. " Hani bu durumu bizden başkası bilirse olay tehlikeye girebilirdi. Çağlar'a da söylemişsiniz." dedim bi tık hiddetlenerek. O ise" İlk olarak Çağlar'a da söylemişsiniz değil söylemişsin, resmiyeti bırakıyorduk, ikinci olarak da bu sır Çağlar' la birlikte mezara kadar gider şüpheniz olmasın." dedi. Ohhh paşa istediğine söyleyebiliyor ama ben söyleyemiyordum ne ala memleket, diye geçirdim içimden. " Peki sevgilini... sevgiline ne açıklama yaptın? Ve o siz... sana ne cevap verdi?" dedim kendimi düzelterek ve merakla. Evet merak ediyordum çünkü niye etmeyeyim. Eğer ilişkileri biz evliyken de devam edecekse bunu bilmeye hakkım vardı pek tabi. " Ihh.. şu sıralar Pelin' le konuşmuyoruz. Kız arkadaşımın adı Pelin de." dedi. Onu anladık, karşıdan bakınca kurduğum cümleyi ve kurduğum cümleye verdiğin cevabı anlayamayacak gibi mi duruyorum diye kendi kendime sordum aslında sorumun muhatabı karşımdaki odunumsu varlıktı ama olsundu. Bu adama bugün çok gıcık olmuştum. Allah hayır getirsin dedim içimden ve " Demiralp Be... ufff alışamadım bir türlü. Demiralp sevgilinin Pelin olduğunu anladım ama sana onu sormuyorum ki. Bu durum karşısında onun ne tepki verdiğini sordum. Eğer ilişkiniz devam edecekse bilmem gerekli öyle değil mi?" dedim tane tane anlayabilmesi için çünkü burada anlayamayan bir kişi varsa o da Demiralp Beydi. Adama içimden bile Bey diyordum hala yaa diye hayıflandım. " Evett anladım. Ama konuşmuyoruz derken, gerçekten konuşmuyoruz ,galiba ilişkimiz bitti. Yani ben bu durumdan ona bahsedince benden zaman istedi. Ondan beridir de görüşmüyoruz." dedi. " Ya senden istediği zaman bitip de seninle tekrar birlikte olmak isterse?" dedim. " O zaman kaldığımız yerden devam ederiz." dedi sanki müstakbel sahte eşi değilimmişçesine. "O zaman bu durumda benim de sizinle evliyken başka bir ilişkim olabilir mi? " tek kaşımı kaldırıp sordum. Böyle bir şey olacağından değil ama onun böyle bir hakkı varsa benim de olmalı diye düşünüp sormuştum ve vereceği cevabı da merak etmiştim doğrusu. Boğazını temzileyip yerinde dikleşerek" Aslında...benim seninle evlenmeden önce bir ilişkim olduğu için bu ilişkiye devam ediyorum. Eğer ortada önceden bir ilişkim olmasaydı. Seninle evliyken başka birini hayatıma almazdım bu yüzden de senin benimle birlikteyken hayatında başka birisinin olmasını istemem." dedi. " Ama sen benimleyken başka bir kadınla olabiliyorsun da neden ben başka bir adamla olamayayım ki?" dedim inatlaşarak. " Sana durumu açıkladım. Senin şu an da hayatında biri yok. Ama benim var , ikisi ayrı şey." dedi ellerini birleştirerek." Ben bir hukukçuyum unuttuysan. Her zaman adalet ve eşitlikten yanayım. Buna kendi olaylarım da dahil ve ben bu durumlar arasında bir fark göremiyorum. Evet şu an hayatım da biri olmayabilir ama ileride olabilme ihtimali var öyle değil mi?" dedim. " Seni şu kısa zamanda doğru tanıdıysam eğer böyle bir şey yapmayacağını düşünüyorum. Ne yapmaya çalışıyorsun Allah aşkına? Ne olsun istiyorsun? Tamam sen de başka bir adamla olabilirsin deme mi bekliyorsun?" dedi hafif sinirlenmişti sanki. Yok yaa erkek yapabilir ama kadın yapamaz mıydı!? Sesimi yükselterek " Eveet tam da bunu bekliyorum. Damarıma basmayın isterseniz." dedim. Pes edip suratını düşürerek arkasına yaslandı ve " İyi peki nasıl istersen." Deyip susmak zorunda kaldı. O sustuğu sırada hamburgerlerimizde gelmişti. Hamburgeri elimizle yememiz gerektiği gerçeği aklıma geldi. Ben nasıl yiyeceğimi düşünürken karşımdaki odundan insana evrilen şahıs hamburgeri eline alıp hunharca yemeğe başladı. Bugün tam anlamıyla karşımda oturan bu adama sinir olmuştum. Ne tesadüf ki bu adam evleneceğim adamdı.

Sev, Şükret, Dua EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin