Sev, Şükret, Dua Et

13. Bölüm~ Acı Balık

Demiralp' ten

Sabah erkenden kalkıp sporumu yaptıktan sonra kahvaltımı da yapmıştım. Ama dedem kahvaltıda yoktu galiba ben koşudayken şoförü onu kendi evine götürmüştü. İyi de bana haber verebilirdi diye düşündüm. Sonra da salona geçip aklımdan çıkmayan sözleşme için Meyra Hanımı aradım. Bu kadına artık Hanım dememem gerekiyordu biliyordum ama elimde değildi. Ona yabancıydım o da bana. En kısa zamanda bu durumu aşmalıydım , o da ben de. Neyse ne diyip telefona odaklandığım sırada telefon açılmıştı." Merhaba Meyra Hanım nasılsınız?" Diyip söze girdim. Sesimi duyduğuna eminim ki hiç sevinmemiştir ama mecburdu buna. Mecburduk ikimizde."İyiyim çok şükür Demiralp Bey. Siz nasılsınız?" dedi resmi bir şekilde. Kesinlikle benimle bir evlilik sözleşmesi değil de vekalet sözleşmesi imzalayacak gibi bir remiyet vardı sesinde." Ben de iyiyim. Eğer siz de yarın müsaitseniz birlikte yemek yiyip sonra da evlilik için şartlarımızı konuşabiliriz." dedim. O resmiyse ben de resmi olurdum. Olay bu kadar basitti. Biraz es verdikten sonra " Tamam olur. Yarın uygunum. Saat kaçta ve nerde ?" dedi. Çok mantıklı bir soru sormuştu ben ona bu teklifi ederken nerde ve kaçta olacağını düşünmemiştim. " Siz nerde ve kaçta isterseniz öyle olsun." dedim." Demiralp Bey benim için fark etmez. Ben sizin söylediğiniz yere gelirim." dedi inatla." Bir saniye bir saniye o zaman şöyle yapalım ben sizi saat ikide alayım, birlikte geçeriz." dedim." Demiralp Bey gerek yok beni almanıza. Söylediğiniz yere kendim gelirim. Siz yeri söyleyin." Dedi amma da inatçı çıktı. Bu kadınla birden nasıl aynı evde yaşayacağımı düşünmeye başladım. O inat ediyorsa ben de ederdim." Meyra Hanım biliyorum kendizin gelebileceğini ama bizim artık bir çift gibi davranmamız gerekiyor. Hem gideceğimiz yer sürpriz yani söylemeyeceğim boşuna uğraşmayın. Siz yarın ikide hazır olun yeter." dedim , ben sürpriz mi demiştim? Birden ağzımdan öyle çıkıvermişti. Oysa aklımda böyle bir şey yoktu. Niye böyle bir yalana başvurmuştum ki? ." Yine sizin tarafınızdan bir emrivakiyle karşı karşıya bırakılıyorum Demiralp Bey ve inanın bu durum hiç hoşuma gitmiyor." dedi." Meyra Hanım lütfen zorluk çıkarmayın. Yarın güzel bir yemek yiyip sözleşmemizi yapalım." dedim uysalca. O da pes ederek" Peki , yarın saat ikide hazır olacağım , o zaman size iyi günler Demiralp Bey." dedi ben de iyi günler diledikten sonra telefonu kapattı. Ondan sonraki saatlerde çalışma odamdaydım.

Çalışmaktan kafam ağrıyordu resmen. Saatler geçmişti. Akşam olmuştu. Dedem hala gelmemişti. Acaba kendi evinde mi kalacaktı bugün? Arayıp sormalıydım. Tam telefonu elime almıştım ki, kapı çalmıştı. Dedem olabilir diye aşağı indim ama kapıyı açtığımda karşımda Çağlar' ı görmemle dedem olmadığını anladım. Ama bunun ne işi vardı ki? Bir hafta sonra gelmeyecek miydi? Çağlar, bizim şirketimizde çalışan bir diğer inşaat mühendisimizdi ve aynı zamanda benim hem sınıf arkadaşım hem de yoldaşımdı. Bunları düşünürken Çağlar" Oğlum ne bakıyorsun yüzüme aval aval? İçeri almayacak mısın beni?" dedi. İçeri girmesi için geri çekilerek " Yok oğlum gir içeri tabi de. Sadece şaşırdım, bir hafta sonra geleceğini zannediyordum." Diyerek salona geçip oturduk." Ya ben de öyle düşünüyordum ama işler erken bitti ben de uçak biletini öne çekip geldim. " dedi. Çağlar bizim şirketin bir işi için bir ay kadardır Ankara'daydı ve haftaya geleceğini biliyordum." İşler bittiyse sıkıntı yok kardeşim. Hoşgeldin." dedim. "Hoşbulduk kardeşim. Eee ne var ne yok? Neler oldu ben yokken anlat bakalım?" dedi. Birden böyle böyle sorunca aklıma direkt evlilik mevzu geldi. Acaba Çağlar'a bahsetmeli miydim bu durumdan? Bahsetsem eminim bu sırrımı mezara kadar saklardı ama Pelin'le birlikte olduğumu şirkettekilerin aksine Çağlar biliyordu. Her şeyi en başından itibaren anlatmam gerekiyordu Çağlar'a. Sonraki bir saat boyu başıma gelenleri tek tek Çağlar'a anlattım ve bu anlattıklarımı gizlemesini tembihledim. Çağlar ilk başta bu olanlara şaşırsa da sonradan yaptıklarımın nedenini anlatınca bana hak verdi ve hep yanımda olacağını söyledi. Sonra da gece yarısına kadar birlikte oturup bir şeyler yiyip içtikten sonra o da evine geçti. Dedem hala gelmemişti. Saat de geç olmuştu. Bugün gelmeyecekti anlaşılan. Yarın yorucu bir gün beni bekliyordu. Günün yoruculuğu Meyra Hanım gibi bir inat küpüyle birlikte olacağım içindi. Sürpriz olarak nereye gideceğimizi bulmuştum. Onu deniz kenarında yeni açılan çok güzel bir balıkçı restoranına götürecektim. Bu dahiyane fikri bana tabi ki de Çağlar vermişti. Şimdi sürpriz yeri bulmanın rahatlığıyla uyuyabilirdim.