Partiye gidip gitmeme konusunda oldukça kararsızdım. Öte yandan yeşil giyecek miydim diye de düşünüyordum. Ama kendimi bir mağaza da yeşil mayo bakarken bulunca parti'ye ciddi ciddi gitmek istediğimi anladım. İçten içe sürekli onunla olmak istiyor , ona baktığımda onu daha çok arzuluyordum. İçimden onu düşünmemek için kendime talimatlar vermeye çalışıyordum. Ama her seferinde bir an önce yarın olsun istiyordum. "Ne bakmıştınız?" "Mayo bakıyordum." "Aradığınız bir şekil var mı?" "Hayır ama koyu yeşil olsun."
~~~
Bugün çoğu kişi okula gelmemişti. Ve etrafta Lorenzo'yu da görmemiştim. Okul çıkışı eve gidip saatlerce hazırlanmıştım. Aynaya bakmıştım. Güzel olup olmadığıma. Bunları yapacak biri değildim. Olmamalıydım. Birini sevemezdim. Biliyordum.
İçimle çatışırken saatin yaklaştığını fark ettim. Pareo giydim ve aşağı indim. "Anne çıkıyorum ben." "Seni bırakmamı istemediğinden emin misin?" "Evet zaten evi çok yakın." "Tamam güzelim."
~~~
Bir durak kadar uzakta oldukları için evden çıktıktan on dakika sonra oradaydım. Zaten oraya doğru yürüyen kişiler de vardı.
İçeri girdiğimde şöyle göz ucuyla baktım. Ve henüz çok kişi yoktu. Havuz kenarına oturdum ve ayaklarımı suya soktum. Etraftaki insanlara bakındım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Herkes kendi halinde takılıyor ve eğleniyordu. Sonra Lorenzo'yu içeriden çıkarken gördüm. O beni görmemişti. Zaten sonra da etraf kalabalık oldu. Ve ben de onu göremez oldum. Herkes çok mutlu eğlenirken ben tek başıma oturuyor hatta gitmeyi düşünüyordum. İnsanların yüzlerine bakamadığım için zaten kimse de yanıma gelip benimle konuşma çabasına girmemişti. Tam kalkmak için hazırlanırken April'ın geldiğini gördüm. Ten rengi bir bikini giymiş üstüne yelek tarzı bir pareo giymişti. Tüm gözleri üzerine çekmeyi başarmıştı. İnsanlar onun neden burada olduğunu konuşmaya başlamıştı bile. Tabiki çok sürmeden Lorenzo gelmişti. Ve herkesin içinde konuşmaya da başladı. "Neden buradasın?" "Herkese açık bir parti olduğu için geldim." "Sana değildi." "Yani beni kovucak mısın?" "Sorun çıkarmadan oturmanı rica edeceğim. İnsanları kovmak gibi bir huyum yok."
Herkes onları dinliyordu. Ve ortam çok gerilmişti. Şu an çıkacak olsam herkes tarafından fark edilirdim ve bunu da pek istediğim söylenemezdi. Ortamı yumuşatmak amacıyla şarkının sesi açıldı ve Lorenzo'yu ordan uzaklaştırdılar. Bende orada kaldım. Mini masalar hazırlanmıştı. Üzerinde Sandwich vardı ve leziz görünüyordu. O tarafa yürüdüm ve bir tanesini alıp yedim. Orada ne yapacağımı bilmiyordum. Sıkılmıştım da. Ama kapı tarafında arkadaşlarıyla birlikte duruyor olması benim partiden ayrılmamı imkansız hale getirmişti. O yüzden tekrar ayaklarımı suya soktum. Ve suyu dalgalandırmaya başladım.
On dakika kadar oturduktan sonra ensemde hissettiğim nefes ile irkildim.
"Buldum seni."dedi kısık sesle ve burnunu yavaşça omuzlarıma sürttü. Biraz huylandım. Ve kendimi ileriye aldım. Çokta gitmedim ki suya düşmeyim. "Neden yanıma gelmedin?" diye sordu. "Gelemedim." "Neden?" "Galiba beni bulmanı istedim." "Neden?" "Bilmiyorum." "Seni buldum."derken yanıma oturdu ve o da ayaklarını suya soktu. "Beni buldun."dedim. Dudaklarımın kenarı kıvrıldı. "Harika görünüyorsun." "Harika görünen çok kişi var." "Sen dışındakileri incelemedim."dedi. Ona öyle çok bakmak istiyordum ki. Bunun için ilk defa kendimden nefret ettim. Gözlerini görmek istiyordum. Yüzünde ki ifadeyi merak ediyordum fakat yapamadım. Bakamadım ona.
