Eduardo 💥

2.3K 30 11
                                    

Dışarının temiz havasını içime çektim. Derin derin nefes alıp verme başladım ki kendime geleyim.
Eduardo'nun elini bıraktım ve olduğum yerde duraksadım.
"Çok acele ediyoruz." dedim. Bir şey demeliydim ve ben bunu seçtim.
"Hey hey sakin ol. Istemediğin hiçbir şeyi yapmak zorunda değiliz. Rahat ol. Sadece takılır bir şeyler yeriz. Benden çekinmene ve korkmana gerek yok."

Biraz olsun rahatlamıştım duyduklarımdan sonra... Çünkü bir adamın akşam yemeği olmak istemiyordum. Ama bu onu açıkça belli etmişti.

"Teşekkürler "

Ceketini çıkarıp üzerine koydu. "Sorun değil. Seni eve bırakayım."

Bana yaklaştığında gözlerine bakmak istediğim harika kokusu burnuma dolmuştu yine ve inanılmaz etkileyiciydi.
Kafamı kaldırmadım ve arabaya binene kadar da konuşmadık.
Bindiğimizde bana yaklaşık kemerimi taktı.
Tırnaklarımı avcuma geçirdim.
Ahh bu kadar zor olmamalıydı. Kendime hakim olabilirdim.

~~~

"Geldik."dedi arabayı kapattı ve çıkıp hemen benim kapımı açtı.
Nedense üzülmüştüm. Arabasında biraz daha kalmak ve en azından harika kokusunu içime çekebilirdim.
Ama kapıyı açtığı anda bunlar suya düştü.

"Teşekkürler."

"Rica ederim."dedi ve arabanın önünde durduk. Ayaklarımın ucuna bakıyordum o da tam önümde duruyordu.

"Neden yere bakıyorsun?"
Sessiz kaldım.
"Hey burda konuşulanlar burda kalır ve görüyorum ki senin bir sıkıntın eğer istersen  benimle konusabilirsin."

Yabancı biriyle konuşmak iyi gelebilirdi. Ona her şeyi açıklayacaktım.
"Partide sana baktığım da neler olduğunu gördün."

"Hey sadece sarhoştun."

"Aslında bakarsan değildim."

Galiba şaşırmıştı. Çünkü hiçbir şey söylemedi.
"Ben basorexia hastasıyım. Etkilendiğim birini öpmek istiyorum. Kendime hakim olamıyorum."

Işte her şeyi söylemiştim. Benim için işkence olan bu şeyler ağzımdan dökülmüştü.
"Bu benden etkilendiğin anlamına geldiği için sevinsemde diğer bir çok kişiden de etkileniyor  olabileceğine biraz üzüldüm." dedi ve biraz duraksadı. Aslında böyle bir cevap beklemiyordum. Bunu uydurduğumu söyleyip çeker gider diye düşünmüştüm.
Ama öyle olmadı.
"Bu bir sorun değil. Eğer kafanı kaldırıp bakmak istersen beni öpmene izin vereceğim ne de olsa bu bir hastalık. Ama asıl konuya gelecek olursam sana bu konuda yardımcı olmak için elimden geleni yapacağım."
Oldukça şaşkındım.
"Ciddi misin?"
"Evet."
"Teşekkürler."dedim mutlulukla. Çünkü biri beni terslememiş ve anlamıştı.
"Hadi eve gir."
Kafamı salladım. Ve arkamı dönüp yürümeye başladım fakat ona görüşürüz demediğimi fark edince geri döndüm ve ona baktım.
"Ne oldu?"
Gözlerine bakmıştım. Adımlarım ona doğru hızlanmıştı bile. Sanki bütün bu saçma hücreler dudaklarımın ucundaydı ve ona karşı beni harekete geçiriyordu.
Tam ona yaklaştığım zaman kafamı yeniden kaldırdım.
"Görüşürüz demedim."
"O zaman söyle "
Parmaklarımın ucunda yükseldim. Ve onu öptüm. Dudaklarından. Kalbim deli gibi çarpıyordu adeta. Ama farklı bir his vardı içimde. Beni anlayan ve bilen biri olmasına karşılık oluşan minnet ve belki hoşlanma. Bilemiyorum ama farklıydı.
Bu öpme olayı o kadar hızlı olmuştu ki şaşkınlıktan beni tutamamıştı bile.
"Galiba buna alışmam gerekecek." dedi ve gülümsedi. Sonra devam etti. "Ama artık eve gitmen gerek."
Kafamı salladım. Ve arkamı dönüp bir iki adım attım eve doğru.
Ama bir şeyler tersti.
"Ya da..." dedim.
"Ya da ne?" diye beni tekrarladı.
"Seni öpmeye devam edebilirim."
"Nasıl yani."
"Bunu isteyerek ve arkam dönükken sana söylüyorum. Yüzüne bakmadan. Kendi içimden."
Sonra ona döndüm.
"Sende ister misin?"
"Bak şu an bu hastalığın içindeysen..."
Kafam yere eğik bir şekilde ona tekrar yaklaştım ve parmağımı dudağının üstüne koydum.
"Sana bakmadan bunları söylüyorum. Bunu gerçekten istiyorum." dedim ve tekrar parmak uçlarımda yükseldim. Burnumu burnuna değdirdim.

"İlk defa bu duyguya kendim isteyerek karar verdim."

"O zaman bu demek oluyor ki üzerinde doğru etkiyi bıraktım."

ikimizin de sesi boğuk çıkıyordu. Kollarımı boynuna dolarken konuştum. "Galiba öyle oldu."
"Emin misin?"
Onu öptüm.
"Eminim."

Birbirimizi öpmeye başladık. Ve sonra arabanın arkasına oturduk. Öperken ceketimi çıkardım. Nefes nefese kalmıştık. Ve sonra çok yavaş bir şekilde üstüne oturdum.

Elbisen hafiften yukarı toplanmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elbisen hafiften yukarı toplanmıştı. 
Dudaklarıyla boynumu öpmeye başlayınca ağzımdan minik bir inleme çıktı. Bir eli bacağımın üstündeydi. Diğeri ise sırtımda.
Durdu.
"Ne oldu?"
"Bak sen harikasın. Arzuluyorum da. Fakat bu doğru gelmiyor."
Onu anlamamıştım.
Ve o yüzden onu öperek susturdum ve gömleğinin düğmelerini açmaya başladım.
Elimi tuttu.
"Duralım Layana."
"Yanlış bir şey mi yaptım?"
Üzülmüştüm.
"Beni dinle."dedi ve saçımı kulaklarının arkasına koydu.
"Sen inanılmazsın. Yani ben çok çok zevk aldım. Bu gece bu konuşma olmamış olsaydı. Seninle beraber olurdum. Fakat sen bana kendini açtın ve seni kullanmış olmak istemiyorum. Bırak sana kendimi gösterme fırsatım olsun. Doğru zaman geldiğinde hala aynı şeyleri hissedersen birlikte oluruz. Tamam mı?"
Kafamı salladım. Çünkü kalbim kırılmıştı. Göz yaşı akınca gözümün kenarından eliyle sildi."
"Hayır ağlama lütfen, ağlama. Bak gerçekten senden çok etkilendim ve başka bir fırsatım olsun istiyorum ve bunu kendim elde etmek istiyorum. Hastalık olmadan. Lütfen buna üzülme."
Kafamı salladım.
O...
O çok iyiydi.
Beni kullanmak istemiyordu.
Şaşkın ama bir o kadarda ona minnettardım.
Burnumun ucundan öptü. Üzerinden kalktım ve arabadan indim.
"Kendini iyi hissedeceksen sana şunu söyliyim."
"Neyi?"dedim camdan içeri baktım.
"Senden o kadar etkilendim ki buna evde devam etmek zorunda kalacağım."deyip önüne baktı ve mahçup bir şekilde gülümsedi.
Bende biraz utanmıştım ama etkilenmiş olması hoşuma gitmişti.
Aslında belki ona inanmazdım ama vücudu yalan söyleyemezdi ve o sertleşmişti bile.
"Bunun için üzgünüm." dedim utanarak.
"Sorun etme hallederim. Ama gitsem iyi olur artık." dedi ve yine utanarak gülümsedi.
Kafamı salladım ve ordan ayrıldı.
Bende eve girdim.

Rüya gibi bir gündü. İnanılmaz etkilenmiştim. Beni bilen biri ve hala benden hoşlanıyor olması...
Aslında onu sonra görüp görmeyeceğimden emin bile değildim ama içimden bir ses tekrar göreceğimi söylüyordu.

Ve asıl sıkıntı. Ben kimi seviyordum. Ya da sevecektim. İçimde buna karar vermesi gereken biri vardı çünkü bir hastalıkla yaşıyordum. Neyin ne olduğunu bilmediğim bir hastalıkla. Bunun zorluğuda olsa karar vereceğim bir şekilde.

~~~

Sabah uyandığımda üstümde olan yorgunluğu anlatamazdım. Okula gitmek istemiyordum.
Lorenzo'yla yüzleşecek olmak beni korkutuyordu. Ama ne demişler, korkunun ecele faydası yok.

Okula vardığımda etrafıma bile bakmadan sınıfa gittim.
Fakat daha sonra ders kitabı almak için çıktığımda Lorenzo dolabımın başında bekliyordu.
"Selam."
"Selam."
Dolap kapağını açtım ve içinden kitabımı aldım."
"Layana."
"Efendim." dedim
"Bana dürüst ol."
Yutkundum.
"KİMDİ O ÇOCUK?"

~~~~
Sevgili okurlarım merhabaa... Çok severek yazdım bu bölümü ve açıkçası kitabın akışı bir anda değişti. Tam olarak ne yapacağımı bilmiyorum akışına bıraktım ama eğer fikirleriniz varsa benimle paylaşabilirsiniz.

Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz lütfen yazın. Daha sık bölüm gelsin istiyorsanız lütfen kendinizi belli edin teşekkürlerler ❤️

BASOREXIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin