Merhaba canlarım, yeni bölümle karşınızdayım. Sondaki soruyu cevaplamayı unutmayın. Öpüyorum iyi okumalar....
"Beni rahatlatır mısın?"
Aniden yüzüme hücum eden kan, eminim yüzümü kıpkırmızı yapmıştı. Ama zaten bu durumdayken bir önemi yoktu çünkü etraf zifiri karanlıktı. Ne yapacağımı bilemiyordum. Kalbim nedensizce sakindi. Bunda da etrafın karanlık olmasının bir etkisi vardır diye düşündüm.
Ne yapacağımı düşünmeme gerek kalmadı çünkü üzerime doğru eğildi. Aniden nefessiz kaldım çünkü bunu beklemiyordum. Duygularım zirvedeydi. Nefesi benimkiyle birleşti çünkü dudakları artık dudaklarımdaydı. Elini bacağımda hissettim. Sıcak ve yumuşacık.
"Gergin misin?" dedi geri çekilip.
"Biraz."dedim. Aslında hâlâ neden gergin olduğumu bilmiyordum.
"Neden?"
Bunu sormasını istemiyordum. Çünkü nedenini bilmediğim bir şeye cevap veremezdim. Onu öperken bunun hakkında biraz düşündüm. Ve geri çekildiğim zaman cevap verdim.
"Üzgün olduğun için."
Üzerimden kalktı. Ve elini çekti. Yüz ifadesini göremiyordum.
"Ne oldu?"
"Sadece yanlış zaman gibi geldi."
"Neden?"
"Üzgün olduğum için."
"Ben düşünmüştüm ki... Yani... Aceleci davranır mıyım diye düşündüm."
"Eğer öyle olduğunu düşünseydim, böyle bir teklifte bulunmazdım."
Ayağa kalktım ve elbisemi yukarı doğru sıyırdım. Sonra bacaklarımı açarak üzerine oturdum. Kollarımı boynuna doladım.
"Kızdın mı, bana?"
"Biraz."
Onu ilk defa böyle görüyordum. Yani küsmüş gibiydi. Hoşuma gitmedi diyemem. Sevimliydi.
"Neden hâlâ karanlıktayız?"
"İçeri mi gitmek istiyorsun?"diye sordu. Elini belime doladı.
"Hayır, nedenini merak ettim."
"İnsanlar karanlıktayken, tüm duyguları daha iyi hissediyor. Hissetmek istiyorum."
Dudaklarımı boynuna değdirdim. Ve kulağına yaklaştım.
"Hissettireceğim."diye fısıldadım.
"Neyi?"
Kasten sorulmuş bir soru gibi geldi. Dudağına peş peşe iki öpücük kondurdum.
"Her şeyi."
Kıkırdadı.
"Bu hoşuma gitti."
Bu söylerken ses tonu derinden gelmişti. Etkilendiği belliydi.
Üzerinde bilerek hareket etmeye başladım. Altımda erkekliğini hissediyordum. Bir süre sürtündüm. Ağzından minik bir inleme çıkınca doğru yolda olduğumu anlamıştım. Elleri kalçamı kavradı.
"Layana."
Susturmak için öptüm onu. Doğrusu etraf karanlıkken tüm duyguları bu kadar derinden hissediyor olmak inanılmaz güzeldi. Elini kalçamdan belime, belimden kalçama doğru indiriyordu. Arada hafifçe kalçamı sıkıyordu. Elimi saçlarına geçirdim ve saçlarını hafifçe çekerek kafasını geriye yatırdım. Sonra minik öpücükler bıraktım boynuna. Eliyle elbisemin fermuarını açtı. Aşıkların yavaşça kollarımdan çıkarıp elbiseyi belime indirdi. Üst tarafım artık çıplaktı çünkü içimde sütyen yoktu. Utanmamıştım bu sefer çünkü beni göremiyordu. Bende yavaş yavaş düğmelerini açtım. Ve gömleğini çıkarıp yere attım. Kaslı göğsünü elimin altında hissedebiliyordum. Bedenlerimiz birbirine değiyordu. Elbisemi orta tarafta toparladı Ve elini kilodumun üzerine koydu. Onu durdurmak için elini tuttum.
"Sorun mu var, canını mı acıttım?"
Kulağına doğru eğildim.
"Hayır, sadece henüz..."
Durdum ve onu öptüm.
"Vakti gelmedi."
"Demek vakti gelmedi."dedi ve beni yavaşça kaldırıp, koltuğa yatırdı.
"O zaman üste olma sırası bende."
Güldüm. Elbisemi vücudumdan yavaşça çıkardı. Altımda kilodum hâlâ duruyordu. Elini bacaklarımdan göğüslerime kadar yavaşça gezdirdi. İçim ürperdi. Hoşuma gitmişti. Vücuduma öpücükler bırakmaya devam ediyordu. Bir süre sonra kilodumu sıyırdı ve durdu.
"Devam et, önlem aldım ben." dedim ve dediğimlede içime girdi. Öncekinden daha iyi hissediyordum. Ortamın ve ikinci seferim olmasının etkileri vardı. O da da inlemelerimiz dışında ses yoktu. Sessiz ve karanlık... Harika ikili. Işimiz bittiğinde yanıma uzandı ve çıplak bedenine sıkıca sarıldım. Üzerimize koltukta daha önceden duran ama benim karanlıktan dolayı fark etmediğim ince örtüyü örttü. Alnıma bir öpücük kondurdu.
"Tüm gün burada seninle uzanabilirim."
"Bende"dedim sessizce. İşaret parmağımı göğsünün üzerinde gezdiriyordum...
"Senin ilkin değilim, değil mi?" diye sordum. Nedensizce sormak istemiştim.
"Hayır." dedi. Konuşmak isteseydi devam ederdi diye düşünüp sustum ama o beni şaşırttı ve konuştu.
"Senden önce bir kişiyle beraber olmuştum. Çok önce."
"Uzun süre sonraki ilk kız arkadaşın mıyım?"
"Evet."
"O kızla neden devam etmediniz?"
Biliyorum böyle sorular sormamalıydım. Ama merak ediyordum. Uzun bir süre sessiz kaldı. Sanki diyeceklerini toparlıyor gibiydi.
"Beni aldattı."
"Sormamalıydım."
"Önemi olmayan bir şey. İstediğini sorabilirsin."dedi.
"Seni aldattığı için salak olmalı."
"Aslında benden önce çıktığı biri daha varmış ve ben ona teklif edince beni kıramamış, bahanesi buydu."
"O kızdan kurtulduğun iyi olmuş."dedim.
"Layana."
Konuşmasını bekledim.
"Beni terk edecek olursan, direkt söyle."
Söylediğine sinirlenmiştim. Ondan ayrıldım ve olduğum yerde doğruldum.
"Bana dolaylı yoldan beni aldatma diyorsun galiba."
Sesim olduğundan yüksek çıkmıştı.
"Hayır, hayır öyle demek istemedim."
"Tam olarak bu demek oluyor."
O da doğruldu. Ve arkamdan bana sıkıca sarıldı. Omzuma peşpeşe dört öpücük kondurdu ama ondan uzaklaşmak istermiş gibi hafifçe ittim.
"Kızma bana."dedi ve alnını omzuma yasladığını fark ettim.
"Bu benim hassas noktam ve konu açılınca nedensizce söyledim. Amacım seni kırmak değildi."
Neden ağlayacak gibiydim. Kırılmıştım. Ya da elimde olmadan onu incitecek bir şey yapmaktan korkuyordum. Eğer doktorun dediği gibi tam iyileşmediysem ve yanlış bir şey yaparsam beni affedecek olsa bile kırılacaktı.
Göz yaşlarım akıyordu. Ama sessiz kalmaya çalıştım. Yere eğildim. Ve kilodumu bulmak umuduyla elimi yerde gezdirdim. Neyse ki hemen bulmuştum. Hemen üzerime geçirdim. Ne yapıyordum bilmiyorum. Ama ağladığımı fark etsin istemiyordum. Beni kendine çekti. Ve tekrar koltuğa oturmak zorunda kaldım.
"Ne yapıyorsun?"
"Sadece yıkanmaya gideceğim."dedim. Elimden geldiğimce sesimi normal tuttum.
"Layana. Özür dilerim. Gerçekten kırmak istemedim."
Sesi çok çaresiz çıkmıştı. Elimi tutuyordu hâlâ. Hızla ona doğru döndüm ve kucağına oturup sıkıca sarıldım.
"Ne oldu?"
"Sshhh!"dedim ve susturdum.
O da sıkıca bana sarıldı. Göğüs uçlarım onun çıplak bedenine değiyordu. Vücudunun yaydığı sıcaklığı tamamen hissediyordum.
"Seni terk etmeyeceğim. Benden nefret edene kadar senin yanında olacağım."dedim. Kollarını daha da sıktım. Sanki içime sokmak istiyormuş gibiydim.
"Senden nefret etmeyeceğim. Ben aptalca davrandım."
Derin bir nefes aldım.
"Damián ben..."
Elimi sırtımda gezdirdi.
"Ben şu an iyileşiyorum. Ama olursa hastalığım tekrarlar ve seni üzecek bir şey yaparsam.."
Nefesimi yeniledim. Göz yaşlarım akmaya devam ediyordu.
"Beni affetmek zorunda değilsin. Peşinden gelsem bile tekrar kabul etmek zorunda değilsin. Bunun için endişelendiğini biliyorum."
Ağzımdan bir hıçkırık kaçınca ağladığımı fark etti. Ve beni kendinden ayırıp ellerini yüzüme koydu.
"Ağlama?" dedi göz yaşlarımı silerken.
"Bu hastalık olurda tekrarlarsa Layana..."
Dudağımdan ve alnımdan öptü."
"Seni sevmeye devam edeceğim."
![](https://img.wattpad.com/cover/206268666-288-k907918.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BASOREXIA
RomanceYa sizi hasta ederler ya da iyileşmenin bir yolunu bulursunuz... (+18) rahatsız olacaklar okumaması önemle rica olunur.