Party 🎉

2.6K 34 10
                                        

Kendime mi itiraf edemiyordum gerçekten diye düşünmeye başladım.
Tek bildiğim onu fazlasıyla istediğimdi.
"Benden hoşlanıyor musun?" diye çıktı ağzımdan birden.
"Evet."
"Daha birbirimizi tanımıyoruz bile."
"Bazen tamamen tanıdığın birini sevmeyebiliyorsun hem sen demiştin gizemli olmak iyidir diye."
Kabinden çıktık.
"Tişört ve şort vereceğim bir de şapka gizlenerek çıkarız."
Kafamı salladım.
Ne düşündüğümü ben bile bilmiyordum aslında.

~~~

Sürekli o gün hakkında düşünüyordum ve devamsızlık yapıyordum. Tam tamına iki gündür okulu asıyordum.
Nasıl davranmalıyım bilmiyordum çünkü dengesiz davranabilecek birinin bir ilişki yaşaması ne kadar doğru. Onun kalbini kıracak olursam diye düşünmekten kendimi alamıyordum.

Kapım çaldı.
"Gel."
"Seni görmek isteyen biri var."
"Gelsin anne."
Bir dakika sonra içeri giren kişi Lorenzo'ydu.

Elinde çiçekle gelmişti.
"Hasta olduğunu söylediler." diyip elindekileri bana uzattı. Ve yatağımın ucuna oturdu.
"Teşekkürler."
"Iyi görünüyorsun."
"Daha iyiyim."
"Özledim seni." 

Bu kelimeleri duyunca içimde bir şeyler oldu. Kelebekler var gibiydi içimde. Kafamı kaldırdım ve ona baktım.
"Beni mi?" diye döküldü ağzımdan.
Dizlerimin üzerinde yatağımın ucuna doğru ona uzandım.

Ve içimden geçirdim. 'Yanalim bakalım.'
Dudaklarım onunkine değdi. Küçük ve yumuşak bir öpücük.
Daha sonra geri çekildim. Fakat gözlerine baktıkça öpme isteğim dışa vuruyordu. Ellerimle yorganı sıkıca tuttum.
Hakim olabilirim kendime.
Bunu yapabilirdim.
"Sorun ne?"
Tuhaflık olduğunu anlamıştı. Dişlerimi sıktım ve ona zorlukla "Gider misin?" diyebildim.
"Neden ama ne oldu."
"Şimdi gitmelisin lütfen."
Ağzıma kan tadı gelince yanağıma dişlerimi geçirdiğimi anladım ve o an gözümden gelen tek damla göz yaşını görmezden gelmeye çalışırken tekrar konuştum.
"Hadi git!"
Sesim biraz yüksek çıkmıştı.
Ne olduğunu anlayamadı ve "tamam" dedikten sonra odadan çıktı.
Gittiğinden emin olunca kendimi bıraktım.
Derin derin nefes almaya çalışıyordum. Kalp atışlarım normale dönmüyordu. Dolaba tekme attım.
Bir kere.
İki kere.
Gözlerimden gelen yaş dışında ağzındaki demir tadı da devam ediyordu.
Nefes aldım.
Derin bir nefes.
İyiye gidiyordum. Başarabileceğim bir şey ellerimi saçlarımın arasına geçirdim. Ve yere çömeldim.
Başımı dizlerimin arasına koyup sakinleşmeye çalıştım.
Ve en sonunda normale döndüğümde bitik haldeydim.
Annem bu krizlerime hâlâ alışamasada yanımda kimseyi istemediğim için yanıma uğramıyordu.
Küveti doldurdum ve içine girdim.
Rahatlamaya ihtiyacım vardı.

~~~
"Yarınki partiye gidecek misin?"
Herkes bu konu hakkında konuşuyordu. Partilerde bulunmayı tercih etmiyordum. Baştan çıkarıcı mekanlar benim için tehlikeliydi.
Hakim olmayıp birden fazla insanı öpebilirdim ve bu konumdayken istediğim bir şey değildi.
Dolabımı kapattım ve diğer kimseyi duymamaya çalışarak uzaklaştım.

Carrie'yi görmüştüm. Ve yanına gittim. Gelmediğim günler için benimle konuştu benim için tuttuğu notları verdi.

"Layana?"
"Evet?"
"Partiye gidiyoruz di mi? Bu bizim için güzel bir fırsat olabilir."
"Aslında ben pek gitmeyi düşünmüyorum."derken kafamı kitabıma eğip karıştırmaya başladım.
"Ama neden?"
"Sesli ve içkili mekanlardan hoşlanmıyorum."
"Hey! İçki içmek zorunda değilsin ve az gürültülü yerlerde otururuz."
Nefes aldı. "Hadi ama lütfen çok güzel olur."
Kafamı ona çevirdim.
"Lütfen."
Hayır diyemeyeceğim kadar istekliydi. Kafamı salladım hiç memnun değildim.
"Yaşasın." Diye bağırıp boynuma atladı.
Sahte bir gülümseme attım ve ne yapacağımı düşünmeye başladım...

BASOREXIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin