Sabah üst üste çalan alarmlarla uyandım.Bugün lise sonun ilk günü olduğu için dakika başı alarm kurmuştum.Yorganı üstümden atıp yataktan kalktım.Şarjda olan telefonumdan saate baktığımda okulun başlamasına 1 saat kaldığını gördüm.Neyse ki
evimiz okula yakındı.En yakın arkadaşlarım olan Jennie, Lisa ve Jisoo'yla aynı evde kalıyoruz.İlkokuldan beri çok yakın arkadaşlarız.Ortaokulda aynı evde kalmaya başladık.Ailelerimizin hediye olarak aldığı 3 katlı villada yaşıyoruz.
Odamdan çıkıp koridorun sonundaki tuvalete ilerlemeye başladım.Ben ve Lisa en üst katta, Jenniyle Jisoo ise bir alt katta kalıyorlar.Tuvalete girip yüzümü yıkayıp günlük yüz bakımımı da yaptıktan sonra tuvaletin ışığını kapatıp Lisa'nın odasına doğru ilerledim.Kapıyı hafif aralayıp içeriye baktığımda Lisa hala uyuyordu.Kapıyı tamamen açıp koşarak yatağa atladım ve Lisa'yı dürtmeye başladım.En nefret ettiği şey sabah uyandırılmaktı.-LİSAAA SABAH OLDUĞĞ
-LİSAA HADİ KALKKK
-Lİ-Cümlemin sonunu getiremeden kendimi yerde buldum.Pes etmeyip yeniden kalkarak bu sefer yatakta zıplamaya başladım.Lisa aralanan gözleriyle bana öldürücü bakışlar atarken ben de ona bakarak sırıtıyordum.Yavaş yavaş yataktan inip kaçıcakken Lisa bağırmaya ve beni kovalamaya başladı.
-SENİ Bİ YAKALIYIM DA GÖR SEN LİSA YI(Lisa)
Ben koşarak alt kata inerken Lisa da peşimden koşuyordu.Alt kata indiğimde Jisoo nun uykulu gözleriyle karşılaştım.-Noluyonuz sabah sabah y-(Jisoo)
Hemen Jisoo nun arkasına saklandım.
-Bu cadaloz beni sabahın köründe uyandırdı(Lisa)
Lisa bir yandan da beni işaret ediyordu.Yan odadan Jennie çıkıp bize sorgu dolu bakışlar atıyordu.O çoktan hazırlanmıştı bile.
-Siz daha hazırlanmadınız mı?!(Jennie)
-Niye ki bi yere mi gidiyoruz?(Lisa)
-Okul var ya bugün zeki arkadaşım hani o yüzden ben de seni uyandırdım ya(Rose)Lisa hepimize son kez baktıktan sonra yukarıya doğru koşmaya başladı.
-ŞİMDİ Mİ SÖYLÜYORSUNUZ(Lisa)
-Bu kızı hiç anlamıyorum gerçekten(Jisoo)
-Yalnız değilsin(Rose)
-E hadi o zaman siz üstünüzü giyinin ben de kahvaltıyı hazırlayayım(Jennie)Başımızla onaylayıp odalarımıza dağıldık.Hemen üstüme dün gece sabah giyinmek için çıkarttığım okul eteğimi ve gömleğimi giyindim.Aynamın önündeki saç düzleştiricisini alıp saçımı düzleştirdiğimde hazırdım.Odamdan çıkıp lisanın yanına gittiğimde dalgalı saçları okul üniformasıyla
çok güzel gözüküyordu.
-Çok güzel olmuşsun LalisLisa bana bakıp geri önüne döndüğünde yanına gidip kolumu omzuna attım.
-Hala kızgın mısın?Dudaklarımı da büzdüğümde Lisa gülmemek için kendini zor tutuyordu.
-Bilmem(Lisa)
Lisanın yanaklarını sıktım.
-Değilsin değilsin
Lisa da sırttı.
-Değilim tatbiki salak(Lisa)
Birbirimize sarıldıktan sonra Lisa beni süzmeye başladı.
-Çok güzel olmuşsun(Lisa)
-Sağol sen de
-Hadi aşağı inelim çok acıktım(Lisa)Birlikte aşağı inip masaya oturduk.Jennie patates kızartmış ve tavada yumurta yapmıştı.Bir kaç dakika sonra Jisoo da gelince yemeye başladık.Gerçekten çok güzel olmuştu.
-Eline sağlık Jennie çok güzel olmuş yine(Rose)
-Afiyet olsun canımm(Jennie)
Bulaşıkları da yıkadıktan sonra hazırdık.
Her zamanki gibi kapıda Lisayı bekliyorduk.5 dakika sonra geldiğinde hergün bizi almaya gelen taksiye bindik.Taksi bizi okulun önünde bıraktığında kızlarla birlikte okula girdik.Kapının önünde duran Seulgileri gördüğümüzde birbirimize gülümsedik.Onlarla da arkadaştık ve çok iyi kızlardı.Lisa koluma girip karşıda duran bi çocuğu işaret etti.
-Ben bu çocuğu tuttum(Lisa)
Gözlerimi devirdim.
Jisoo ve jennie de arkamızdan gelirken sınıfımızın olduğu koridora geldik.Tam sınıfa girecekken bi çocuğun sınıftan çıkmak için hareket etmesiyle çarpıştık.Kafamı tutup çocuğa baktım.Okul formasının ilk iki düğmesini açık bırakmıştı.-Dikkat etsene biraz yaa kafam kırıldı.
Çocuk gülüp yanımdan gittiğinde sinir kat sayım artıyordu.Salak.
Sınıfa girip en arkadaki dörtlü sıraya oturduk.Sınıf çok genişti ve her sıra dört kişilikti.Ders başlayana kadar sohbet ettik.Ders bittiğinde Jennie esneyerek konuştu:-Eğer bütün Biyoloji derslerine bu hoca girecekse sınıfta kaldık benden söylemesi(Jennie)
-Uyumamak için kendimi zor tuttum resmen(Jisoo)
-Hadi kantine gidelim ben çok susadım(Lisa)
-Bence de(Rose)Kantine gidip boş bir masaya oturduk.
-Siz bekleyin ben bişeyler alıp gelirim(Rose)
Kantin sırasına girip beklerken göğüsümde hissettiğim soğuk hisle üstüme su döken kişiye döndüm.Ağzım açılırken soğuk his giderek sıcağa dönüyordu.Dişlerimi sıkıp konuşmaya başladım.-Yine mi sen!
Sert çıkan ses tonuma karşılık onun rahat çoktan ses tonu beni daha çok sinir ediyordu.
-Altı üstü su döküldü ne kadar abarttın.(Çocuk)
Olabildiğince sinirli bir şekilde dururken konuşmayı sürdürdüm.
-Bana bak çocuk benimle uğraşma.
Çocuk bana yaklaşıp konuştu.
-Uğraşırsam ne olur?(Çocuk)
Sinirle çocuğu ittirip ilerleyecektim ki kolumdan tutup kendine doğru çevirdi.
Az önce üzerinde olan ceketini bana doğru uzattı.Ona salak mısın dercesine baktım.
-Göğsünü ört(çocuk)
Kolumu kurtarıp ceketi ittirdim.
-Sanane.Örtmüyorum.
İlerleyip masaya gidecektim ki bu sefer de arkamdan gelip kulağıma fısıldadı.-Seninle daha çok karşılaşıcaz sarışın(Çocuk)
O ağır adımlarla kantinden çıkarken ben olduğum yerde durmayı sürdürüyordum.
Bu ilk kitabım.Olabildiğince yazmaya çalışıcam.Oy verip yorum yaparsanız sevinirim.❤️🌻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
To Forget You•Jirose
FanfictionDenizin sesi kulaklarımızı doldururken gözlerini denizden çekip gözlerime çevirdi. "Hala unutmak istiyor musun? Yaşadığımız onca şeyi, beni?" Aslında her şeyi yansıtan, ama bir o kadar da karanlık gözlerine baktım. "Hayatımı bile verebileceğim, hat...