Denizin sesi kulaklarımızı doldururken gözlerini denizden çekip gözlerime çevirdi.
"Hala unutmak istiyor musun? Yaşadığımız onca şeyi, beni?"
Aslında her şeyi yansıtan, ama bir o kadar da karanlık gözlerine baktım.
"Hayatımı bile verebileceğim, hat...
Gözlerimi kırpıştırdıktan sonra gördüğüm şeyin gerçek olduğunu anladım.Adını bilmediğim salak çocukla bir kız öpüşmek üzereydi.Bir adım daha attıktan sonra yapmacık bir şekilde öksürdüm ve bana bakmalarını sağladım.Kız utançla başını eğerken çocuk doğrudan bana bakıyordu.
-Romantiziminizi bölmek istemem ama eşyalarımı koymam gerekiyor. Birşey demelerine izin vermeden sırama doğru ilerleyip eşyalarımı çantama koydum.Neden nefret ettiğim bir çocuğun bir kızla öpüşmek üzere olması bu kadar çok şaşırıp nedenini bilmediğim bir şekilde üzülmeme neden olmuştu ki? Yani banane sonuçta.Üfff neyse ne.Ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledim.
-Bu tür saçmalıklarınızı başka yerde yapmanızı tavsiye ederim.Sonuçta her an biri gelebilir.
Tam kapıdan çıkacaktım ki bir daha arkamı dönüp ben de çocuğa karşılık direk onun gözlerine baktım.
-Ha eğer illa da insanların gözlerine sokucaz diyorsanız orası size kalmış.
Sınıftan çıkıp kızlardan birini bulma umuduyla bahçeye çıktım.Jisoo yu tek bulmanın sevinciyle ona doğru koşup kolumu omzuna attım.
-Naber güzellik. -İyi senden naber yakışıklı(Jisoo) Kıkırdadım. -Eşin nerde senin? -Ay rose aşırı yakışıklı bi çocuk.Hayatımda böyle bir mucize görmedim.Spor aletlerinde spor yaptık biraz yani baya.Yüzünü yıkamaya gitmişti.Gelir şimdi.(Jisoo) -İyi o zaman görüşürüz teneffüste. -Görüşürüz Rosemm(Jisoo) Jisoo yu yanağından öpüp 10 dakika önce çıktığım okula girdim.Sınıfa gidemezdim çünkü o çocuğu görmez istemiyorum. Kızlar olmadığı zaman ortada kalmaktan nefret ediyorum.Kütüphaneye gitmenin iyi bir fikir olacağını düşünüp kütüphaneye doğru ilerledim.Kütüphane çok büyüktü ve birsürü raflar ve dolaplar vardı.Büyük rafların arasında ilerlemeye başladım.Çok aydınlık değildi dışarıdan sızan güneş ışığı biraz da olsa içeriyi aydınlatıyordu.Herhangi bi raf aralığına girip kitaplıktaki kitaplara bakmaya başladım.Bir kitap ismi ilgimi çekmişti uzanmak için parmak ucuna kalktım.Eteğim çok az açılıyordu ama benden başka kimse olmadığının verdiği rahatlıkla bunu sorun etmiyordum.Arkamda bir beden hissetmemle hızlıca arkamı döndüm.O çocuk yine karşımdaydı.Tanıdık bir siması vardı ama daha önceden görüp görmediğimden emin değildim.Nefesini yüzümde hissedebileceğim kadar yakındık.Nedenini bilmediğim bir şekilde hızlı nefes alıp veriyordu.Biraz geri gittim. -İyi misin?(Çocuk) Anlamadığımı belli edercesine baktım. -Evet, neden olmayayım ki? -Sınıftan çıkarken üzülmüş gibiydin de o yüzden.(Çocuk) -Açık konuş. Çocuk pişkin pişkin sırıtmayı sürdürdü. -Yani bizi öyle gördüğün için mi bilmiyorum ama bi-(Çocuk) -Seni kıskandığımı mı söylüyorsun yani? -Bilemem(Çocuk) Sesli bir şekilde güldüm. -Bak, ben seninle birlikte olmak için can atan kızlara benzemem.Hem ben neden seni kıskanayım ki sevgilim var. İşte şimdi bittin kızım sen.Ne sevgilisi bırak erkek arkadaşı erkek olan arkadaşım bile yok. -Öyle mi?Tanışmayı çok isterim.(Çocuk) Yüzündeki sırıtıp giderek silindiğinde devam etti. -O şansız çocukla(Çocuk) Çocuk tam gidiyordu ki bana döndü. -Ha bu arada ismim Jimin.Sormadın ama söyleyim.Lazım olur.(Jimin)
Olduğum yerde öylece durdum.Kalbim yerinden çıkarcasına atıyordu.Bu Jimin benim tanıdığım Park Jimin miydi?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beğenmişsinizdir umarım. Kitapta istediğiniz shipler varsa yorumlara yazabilirsiniz.✨🌻
